2019'da yapılması planlanan seçimler için olası ittifaklara dair görüşmeler ve açıklamalar devam ediyor. İktidara yönelik eleştirilerini artıran Temel Karamollaoğlu'nun başkanı olduğu Saadet Partisi'nin AK Parti ile MHP'nin bulunduğu 'Cumhur İttifakı'na katılıp katılmayacağı konusuna en son olarak AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'dan "Yalvaracak halimiz yok" açıklaması geldi. Cumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan da daha önceden ittifak için görüşme yaptığı SP'nin adını vermeden "İttifakta olmasını arzu ettiğimiz partiler kendilerine başka bir yol arkadaşı seçiyorsa onlara da 'Güle güle' demekten başka bir şey elimizden gelmez" dedi.
Konu hakkında "Saadet anahtar parti oldu mu? Olduysa neden oldu?" başlığıyla bir değerlendirme yazısı yazan Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk'ün ifadeleri şöyle:
İttifak yasasını duyar duymaz, daha doğrusu konuyu anlar anlamaz, Saadet Partisi’nin ruhu etrafta dolaşmaya başladı. Siz de farkındasınız sanırım?
Temel Karamollaoğlu’nun tavırları da değişti bu arada. Kendileri, herkesin ittifak için peşinden koştuğu lider oldu. Maşallah hakkını da veriyor!
Şimdi dışarıdan bakan birine durumu anlatsak, herkesin hakkında yazı yazdığı, yorum yaptığı ve ittifak için peşinden koştuğu Saadet Partisi’nin % 0,5 oy aldığına hayatta inandıramazsınız.
Bence Saadetliler de buna inanmıyordur! Bu kadar ilgi alaka, bu kadarcık oya değildir herhalde? İyi de neye o zaman?
İşte birçok kişinin çözmediği şey, Saadet Partisi’nin neden bu kadar önemli olduğu meselesidir. Buna bazı Saadetliler de dahil!
AK Parti, İyi Parti ve CHP, ittifak için Saadetle görüşme trafiğinde birbiriyle yarıştı sanki. Siyasetin amiral gemisi AK Parti bile, birkaç defa görüştü. Lakin Saadet kimseye renk vermedi.
Sonunda dün AK Parti grup konuşmasında Erdoğan, “İttifakta olmasını arzu ettiğimiz partiler kendilerine başka bir yol arkadaşı seçiyorsa onlara da ‘güle güle’ demekten başka bir şey elimizden gelmez” dedi.
Fazla naz aşık usandırır. Saadet Partisi, logosu ‘anahtar’ olan Milli Selamet Partisi konumunda görüyor kendini galiba bu sıralar.
SAADET AK PARTİ’Yİ NASIL ETKİLEYECEK?
Size birkaç madde ile Saadet’in kritik konumunu anlatayım. O zaman daha iyi anlarız meseleyi.
1. AK Parti içindeki Milli Görüş oyları, bugüne kadar Saadet Partisi barajı aşamadığı için AK Parti içinde kalıyordu. Şimdi Saadetin barajı aşacağı anlaşılınca oylar ‘eve’ geri dönecek. Bunun AK Parti’den % 3 oy koparacağına inananlar var.
2. Milli Görüş haricinde, AK Parti içinde dindar ve muhafazakar olup, AK Parti’nin son dönem tutumundan ve politikalarından memnun olmayanlar da, baraj altında kalan partilere oy vermek istemiyordu. Bu oyların da Saadete akacağı düşünülüyor.
3. AK Parti ve MHP sadece bir oy ittifakı yapmadı. Bir politik diskur da ürettiler: “Yerli ve milli ittifak”.
Hatırlayınız, Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP Lideri Bahçeli’nin kendisini aday göstermesinden sonra şöyle demişti:
“2019 seçiminin yerli ve milli olanlarla, ipi başka mahfillerin elinde bulunanlar arasında geçeceği açıktır.” (08. 01.20017 AA)
İpinin kimsenin elinde olmadığı bilinen Saadet, CHP ve İyi Parti ile ittifak yaparsa bu durumda, cumhur ittifakının, muhalefeti ötekileştirme ve gayri milli ilan etme planı bozulmuş olacak. Bu önemli bir politik psikoloji çatışmasıdır.
SAADET, AK PARTİ’NİN OYLARINI BÖLECEĞİ İÇİN GÖZDE OLDU
Tüm bu nedenlerden dolayı, şurası açık ki, AK Parti’nin oylarını böleceği için herkes şu anda Saadetin üzerine titriyor. Bu durumu da Saadetliler görmeli.
AK Partililer de, Saadet’i şimdiden “gayri milli insanlarla ittifak yaptı” diye hırpalamaya hazırlanıyor.
Ancak AK Parti’nin atladığı bir şey var:
Saadet, AK Parti ile ittifak yapsa da, içindeki Milli Görüş oylarını geri alacak. Cumhur ittifakında yer alan Saadet’in, barajı geçeceği kesin olduğuna göre, mutsuz Milli Görüş ve muhafazakar oyların gideceği adres olacaktır.
SAADET PARTİSİ’Nİ BU DURUMA KİM GETİRDİ?
Saadet’in anahtar parti konumuna gelmesine neden olan tek şey, AK Parti ve MHP’nin ortak çıkardığı ittifak yasasıdır. Başka bir neden aramayın. Hele hele dış güçleri, üst aklı hiç aramayın.
Bu ittifak yasası çıkmasaydı, Saadet Partisi elinde % 0,5 oy ile, kendi içinde ak saçlıların iktidar kavgası verdiği, nostaljik bir parti olarak kalmaya devam edecekti.
Şimdi partiye can geldi, kan geldi, gençlerine umut geldi ve yeniden eski güzel günlere döneceklerine inandılar.
Ayrıca AK Parti’ye parlamentoda çoğunluğu kaybettirecek tek parti konumuna da geldiler.
Tekrar soruyorum: İttifak yasası en çok kime yaradı, kime zarar verecek?