2018-2019 Eğitim-öğretim yılı mesleki çalışma programının başlaması sebebiyle, Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okullarda ders başı yapmaya hazırlanan yaklaşık 1 milyon öğretmene hitap etti. Bize göre güzel mesajları vardı. Onların bir bölümünü sizlere aktarmakta yarar görüyoruz.
Sayın bakan; ‘Öğretmenlerin çocukların hamurunu her gün kardığını ve toplumun inşâsını üstlendiklerini’ belirtti. Şu güzel ve çekici misallerle konuşmasına başladı; ‘Şunu biliyorum ki, Mevlâna semâ dönerken akşam olsa da eve gitsem diye dönmüyordu. Yunus şiirlerini yazarken bu iki kıtada böyle oluversin, nasıl olsa okuyan olmaz, diye yazmıyordu. Mimar Sinan, nasıl olsa ben öldükten sonra yıkılır, diye bina inşa etmiyordu. Biz böyle gördük’, derken; ‘Bundan sonra da bize yaptığımız işi aşkla, lâyıkıyla, neşeyle yapmak düşer. İltifat beklemeden mârifete tâlip olmak hayâlimiz.’ diye konuştu. Bunlar güzel başlangıçlar.
"Öğretmen öğrencisi için toprak olmalı" :
Bakan Selçuk; ‘Öğretmenliğin, kolay bir meslek olmadığına’ dikkati çekerek; “Öğrencilerin, öğretmenlerinden beklediği ilk şeyin sevgi ve saygı’ olduğunu vurguladı. Ve şunları kaydetti; ‘Çocuğun hayâtına dokunmak, onunla her gün göz göze gelmek, onun hayâtında çocuk diliyle söylersek ´kocaman´ yer sâhibi olmak, bâzen anneden ve babadan dahi önemli bir yer tutmak, umut dolu çocuk dünyâsının kaptanı ve kahramânı olmak. Öğretmenlik dediğimiz, tam da böyle bir şey. Öğrenmeyi ‘hükmedici bir öğretmen’ olarak değil, ‘kolaylaştırıcı bir rehber’ olarak yapmayı tercih etmek gerekir’ dedi.
Bir öğretmen, öğrencisi için ya toprak olur ya bahçıvan. Topraksa çocuğun yetişmesi için her türlü koşulu hazırlar ve kucağında hayat bahşeder. Hayâtın hediyesi ve emânetine sessizce hayranlık duyar. Bahçıvansa sürekli budamayı düşünür. Şurası olmadı, burası olacak der. Budayamazsa uzman bulur, budattırır. Ek dersti, etüttü, takviyeydi budar. Toprak her misafire hürmet eder. Bahçıvansa ayrık otu arar durur." Bu da farklı bir bakış bizce. Biz genelde öğretmenleri bahçıvana benzetirdik. Haydi hayırlısı!!!
"Doğru eğitimi, büyük insanlar verir" :
Bizim hep vurguladığımız gibi MEB Ziya Bakanı Selçuk; ‘İyi eğitimi verecek olanların öğretmenler’ olduğuna dikkati çekerek; "Doğru eğitimi büyük binâlar değil, büyük insanlar verir. Bu salonun girişinde; ´İnsan, insanın gölgesinde yetişir.´ sözü misâfirlerimizi karşılıyor. Zirâ şahsiyeti, şahsiyet bina eder. Güçlü bir şahsiyet olabilmek öğretmenin kendisini yetiştirmesinden geçiyor. Öğretmenlik çocuklara bir şey öğretmek değildir. Öncelikle ve hassaten öğretmenin kendi olgunlaşma serüvenidir. Kemalât ve kişisel gelişim yolculuğudur. Asıl yolcu öğretmendir. Çocukların gelişimi öğretmenin gelişimine doğrudan bağlıdır. Çocukları ancak ve ancak kendimize yatırım yaparak zengin kılabiliriz. Kâmil bir öğretmenin koridordaki yürüyüşü bile derstir. Çocuklar ilk nazarda öğretmenlerin kalbiyle ilgilenir, beyniyle değil. O yüzden deneyimli öğretmenler bütün çocukların gözüne gözleri ve gülümsemeleri değmeden derse başlamaz. Bunun için çok yönlü öğretmenlere ihtiyacımız var." değerlendirmesinde bulundu.
“Büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız" :
(Geçen sene hatırlayınız bu konuyu ne kadar işlemiştim yazılarımda. Şükür inşaALLAH kalıcı ve kaliteli kâmil öğretmeni yetiştirme aşaması olur.)
‘Öğrencileri çok yönlü olarak yetiştirecek olanların öğretmenler’ olduğunu ifâde eden Bakan; ‘Önümüzdeki süreçte, öğretmen eğitimleri, öğretmenlerin çok daha donanımlı, çok daha iyi yetişmiş bireyler olarak sistemimize girmesini sağlamak için çok büyük çaplı öğretmen eğitimi projeleri başlatacağız.’ dedi. (Çok sevindim inşaALLAH)
"Paradigma değişikliği içindeyiz" :
Bakan Selçuk; ‘1970´lerden beri eğitim sistemimizin istikâmetinde bir değişiklik, bir kayıp var. Dünyânın 4´üncü büyük kırılmasına şâhit olacağımız bir döneme giriyoruz. Bu, bizim için günlük operasyonlarla gerçekleştirilecek bir dönüşüm değil, çok daha büyük değişiklik, ekosistemin tümüyle değiştirilmesinin gerektiği bir durum söz konusu.’ dedi.
"Öğrenci sayımız 150 ülkenin nüfusundan fazla" :
‘Türkiye´deki 17,5 milyon öğrenci ve 915 bin öğretmen’ olduğunu hatırlatan Selçuk, ‘Öğrenci sayımız hemen hemen 150 ülkenin nüfusundan daha fazla. Bu, hakkını verdiğimizde büyük bir nimet, hakkını veremediğimizde ise büyük bir külfetin habercisidir. En küçük değişiklik on binlerce öğretmeni ve yüz binlerce öğrenciyi etkiliyor.’ ifâdelerini kullandı.
“Öğretmen Ziya Selçuk olarak yanınızdayım” :
‘Millî Eğitim sisteminde her ne başarmak istiyorsak bunu başaracak olan öğretmenler’ olduğunu dile getiren Bakan; ‘Siz bizim hikâyemizin başkahramanlarısınız. Sizin bize desteğiniz olmadığı müddetçe başarmamız imkânsız. Sizden tek ricam birlikte, yeniliklere açık çalışmalar yürütmeniz, çalışmamız, çalışmamız. Eğitim hikâyemizin başarısı yolunda ihtiyâcınız olan her konuda ben yanınızdayım. Öğretmen Ziya Selçuk olarak yanınızdayım.’ diye konuştu.
Bunlar sevindirici gelişmeler. Haydi hayırlısı. Göreceğiz, tâkip edeceğiz., bakalım.