Yeni dünya savaşı Yemen’den çıkacak

HİSDER’de ‘Türkiye-İran İlişkileri Çerçevesinde Suriye Meselesi’ni ele alan Siyaset Bilimi Uzmanı Yusuf Sayın, “Eğer 3. Dünya savaşı olacaksa ben bunun Suriye’den değil de Yemen’den çıkacağını düşünüyorum” dedi.

HİSDER’in bu haftaki Cuma Sohbetleri’nde, “Türkiye-İran İlişkileri Çerçevesinde Suriye Surunu”nu ele alan Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın, “Eğer 3. Dünya savaşı olacaksa ben bunun Suriye’den değil de Yemen’den çıkacağını düşünüyorum” dedi. Konuşmacı Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yusuf Sayın, Müslüman dünyası içerisinde kanayan bir yara olarak gördüğü Suriye meselesinin Türkiye-İran boyutunu inceledi. Sözlerine “Suriye meselesini bir iç savaş olarak görmüyorum. Ben Suriye meselesini bölgesel ölçekli uluslararası bir savaş olarak nitelendiriyorum” diyerek başlayan ve Suriye’de uluslararası bir savaşın yürüdüğünü belirten Yrd. Doç. Dr. Sayın, İran’ın Suriye meselesine, Suriye rejiminin hayatiyetini kaybetmesi halinde kendi hayatiyetinin de sonu olacağını varsayarak müdahil olduğunu söyledi. Suriye krizinin tarihsel olarak Türkiye - İran ilişkilerine en önemli yansıyan kriz olduğunu ifade eden Sayın, Suriye krizinin Türkiye-İran ile bölgenin diğer güçleri ve devletleri arasındaki rekabeti ve liderlik reflekslerini güçlendirdiğini söyledi.

“TÜRKİYE GÜÇLÜ BİR AKTÖR OLABİLİR”

Suriye’nin geleceğinin kendi halkı açısından değil de Türkiye ve İran açısından, Türkiye ve S.Arabistan açısından bir güç meselesine ve rekabete dönüşmüş durumda olduğunu belirten Sayın, Suriye’deki savaşın bitmesi açısından da şu sözlerle iyimser bir tablo ortaya koydu: “Şahsi kanaatime göre, 3 ilâ 5 yıl içerisinde Suriye ile tekrardan bir barışın imzalanmasının mümkün olduğunu düşünüyorum. Hepimiz için işbirliği kaçınılmazdır. İran yok oluşunun kapısını Suriye’de bir savaşın körükleyicisi olmaktan öte Türkiye ile bölge ülkeleriyle işbirliğinde araması gerekiyor” dedi. Suriye meselesinin İran ve Türkiye’yi devamlı olarak karşı karşıya getirerek tehditler ortaya koyduğu gibi bir takım fırsatları da ortaya koyduğuna değinen uluslararası ilişkiler uzmanı Sayın, “Eğer güçlü bir dış politika vizyonu, istikrarlı bir uluslararası ilişkiler görüşü masaya koyulabilirse ben Türkiye’nin gelecekteki on yıllarda veya inşallah yüzyıllarda bölgesel belki de uluslararası çok büyük bir aktör haline geleceğine inanıyorum. Türkiye’nin Suriye meselesini, bölgesel krizlere bakış açısını, Türkiye’nin liderlik özelliklerini, karakteristiklerini belirleyecek bir unsur olduğunu düşünüyorum. Küresel yardımlar bakımından Türkiye, dünyada üçüncü ülke konumunda. Bu bizim için çok artı bir referans. Belki bir fırsat olarak dünyadaki insanî yardımlarımızı, insanî güvenliğe katkımızı da hatırlatabiliriz kanaatini taşıyorum. Eğer bölgede, Müslüman ülkeler arasında bir işbirliği zemini yakalayabilirsek inşallah bu Müslüman dünyayı, küresel dünyada etkin ve aktif bir konuma taşıyacaktır” diye konuştu. “Ortadoğu ile bu coğrafyada yaşanan tartışmaların, karışıklıkların neşet ettiği noktanın Osmanlı değil, Selçuklu olduğunu düşünüyorum. Osmanlı’ya değil, Selçuklu’ya dönüş yapabilirsek gerçekten bir işbirliği ve uzlaşı imkânı sağlayabileceğimizi düşünüyorum” diyen Sayın, bu bölgede tekrardan dirilişin işbirliği sayesinde mümkün olabileceğini ve Selçuklu birlikteliğinde aranması gerektiğini ifade etti.

3. DÜNYA SAVAŞI YEMEN’DEN ÇIKABİLİR

Selçuklu Belediyesi Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbet, soru-cevap kısmıyla devam etti. Bir soruyu cevaplandırırken konuyu Suudi Arabistan ve İran arasında yaşanan diplomatik mücadelenin şiddetle tırmandığını ve her iki rejiminde Yemen’de çatıştıklarını belirten Sayın, “Yemen meselesine çok yakından bakmak lâzım. Eğer 3. Dünya Savaşı olacaksa ben bunun Suriye’den değil de Yemen’den çıkacağını düşünüyorum” diye cevap verdi.  Sayın, Türkiye’nin dış politikasıyla ilgili bir soruya cevap verirken de şunları ifade etti. “Dış politikanın çok realist ve uzun ön görülü bir yapıda olması gerekir. Yâni devlet politikası olarak sabit bir dış politika olması gerekiyor. Ülkemizdeki sorun istikrarlı bir dış politikanın olmaması, dış politikaların hükümet politikası olarak neşet etmesi ve hükümet programlarında yer almakta getirilmesi.. Yedi kocalı Hürmüz gibi bir politika olmaz. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki o “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinin de yer aldığı bir dış politikayı henüz yakalayamadığımızı düşünüyorum.”   Sayın, Suriye krizinin bir yansıması olarak Türkiye’nin İsrail ile barıştığını ve yakında büyükelçi atamasının da olacağını kaydederek sözlerine son verdi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri