O kadar çok ortak acımız birikti…
Bu kadar acının içinde, aslında bir MİLLET ŞUURU’da demleniyor-demlenmeli… Onca şehit boşa toprağa düşmemeli…
Yüreğimiz yangın yeri, aziz yurdun her köşesi cenaze evi… Coğrafyada aşağıdan yukarıya tek bir kanun geçerli bugün;
“Kurt Kanunu…”
Kurdun kanunu; Düşeni yemektir…
***
Bileklerimize, yüreklerimize, baldırlarımıza, en ince sinir uçlarımıza saldırıyorlar… Yüreğimize yediğimiz yumruklardan sendelesek de, şaşkın şaşkın ayakta durmaya çalışıyoruz…
Ne çok düşman biriktirmişiz…
Ne melem şeytanlarla aynı torbalara girmişiz…
İt sürüleri, ırzımıza, izmihlalimize göz dikmiş…
***
Ceddim IV Murat bile, ötelerden öfkesinden kıpkızıl kesilmiş, elinde topuzu ile bağırıyor günümüze;
“Bre görmez misin, kılıç kınından çıkmayınca dağılmaz o it sürüsü…”
***
Öfkemiz aklımızın önüne geçiyor zaman zaman…
Delirecek gibi oluyoruz, evlatlarımızın al bayrağa sarılı tabutlarının önünde… Aynı vatanı, aynı bayrağın gölgesini, aynı havayı soluduğumuz, aynı devletin imkanlarıyla ayakta durduğumuz içimizdeki hainlerin sırtarışları karşısında, ortamızdan çatlayacak gibi oluyoruz…
***
Her bir aslanın için misliyle kancık yürekleri dağlamak istiyorsun…
Dünyalara ibret olacak bir cevap vermek istiyorsun…
Taş üstünde taş, omuz üstünde baş durmasın istiyorsun…
Ama sen onun gibi çapulcu değilsin…
Eline silah alıp, köşe başına onun gibi sinemen… Eline molotof alıp, binaları ateşe veremen…
Kadim bir medeniyetin şanlı varisisin sen…
Bu topraklar da devlet kurmuşsun, bayrak açıp, gölgesinde nöbete durmuşsun…
Hala yetiştirdiğin evlatların;
Güvenlik kuvvetlerin, askerlerin, nöbetteyken…
Elleri tetikteyken…
Korkup kaçmak yerine, göğsünü sana siper ederken…
Seni karanlık sokaklara çağıran sahte kabadayıların peşlerine düşüp, oyun içinde oyuncak mı olacaksın..?
***
Sen bu toprakların kaderisin…
İtler saldırdıkça, yiğitler çoğaltacaksın…
Bitmeyecekler…
Sen de bitmeyeceksin…
Durmayacaklar…
Sen de oturmayacak, devletine omuz yetmiyorsa, dal vereceksin…
Yeneceğiz…
Tutup kirli, pis perçemlerinden, cehennemlere süreceğiz inşallah…