Suriye Savaşı ile birlikte, en büyük mülteci göç dalgasına muhatap olan ülkelerin en başında Türkiye yer alıyor… İki ülke liderlerinin ailecek yaptığı tatil günlerinden, ülkemizde sayıları 4 milyonu bulan Suriyeli mülteci krizine evrildik…
Bir sabah kalktık, ülkemizin her şehrinde, her caddesinde, neredeyse her sokağında milyonlarca Suriyeli ile göz göze geldik…
Suç şimdi bizim mi?
***
Mahallelerimize, sokaklarımıza devletimiz tarafından bırakılan milyonlarca, aç, sefil, çaresiz insanlara karşı ne yapsaydık?
Avrupa gibi dövüp sokaklarda mı öldürseydik?
Yoksa biz evlerimizde uyurken; “Nasıl olsa bıkar giderler...” diye mi soğuk kaldırımlara terk etseydik?
***
Vaktinde gelen mültecilere çok destek(!) olmamızla alakalı eleştiriler yükseliyor şimdilerde…
“Siz yüz verdiniz...” diye…
Gülüyoruz…
Müslümanlığımız el vermedi ne yapalım?
Kapımızda aç yatanlara gönlümüz razı olmadı… Cenab-ı Hakk’ın bu anlamda; “Kur’an’daki emirlerine uyduk ALLAH’tan korktuk…
Pişman da değiliz…
Yarın aynı şey olsa yine yaparız…
***
Ama…
Bunları sokaklarımıza terk edenlere, iki çift laf etmek yerine, sokaklarda aciz yatan insanlara yardım edenlere saldırmak daha delikanlıca geliyor birilerine…
Gülüyoruz…
Bu ülkenin 25 milyar doları mültecilere harcanmış?
Vatandaşın arada harcadığı, ettiği ayni ve nakdi yardımlar bunlara dâhil değil…
Millet bir şekilde ekmeğini bölmüş, dişinden tırnağından artırarak yardımda bulunmuş, işler yoluna girinceye kadar bunları idare etmeye gayret ediyor…
Peki, siz devletin kasasından, bu halkın hazinesinden 25 milyar doları harcarken;
“Kime sordunuz?”
Eski parayla, 90 katrilyondan bahsediyoruz…
Ekonomimiz dibe doğru çökerken, esnaf delikli kuruşa, kurşun atarken bu kadar büyük bir bütçeyi mültecilere harcarken niye referanduma gitmediniz?
Hadi onu da geçtik…
Helal edenler varsa sadakasına sayabilir…
***
Bugün Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak bu konuda çok daha enteresan bir açıklama yapıyor;
“Suriyelileri Türk vatandaşlığına alacağız bu konuda çalışma yürütüyoruz…
Ama referandumda oy kullanmalarıyla alakalı tartışmaları(!) önlemek için bu çalışmayı referandum sonuna bıraktık...” diyor…
***
Buyur…
Her şeyi sandıkta vatandaşa götüren, meydanlarda neredeyse her konuda milletten onay almaya gayret eden hükümet, halkın karar vermesi gereken, sayıları milyonları bulan Suriyeliler ile ilgili kararı niye kendi veriyor?
Niye halkın fikri sorulmuyor?
Dış politikadaki yanlış kararlarınızın faturasını neden siz değil de, ekonomik, psikolojik, sosyolojik olarak hep halk ödüyor?
Neden yemediğimiz şeyin hesabı hep bizim önümüze konuluyor?