Büyük bir kavga var…
***
Kavga o kadar derinleşti ki, beraber ıslanılan yolun en önemli yoldaşlarını bile birbirine düşman etmeye başladı…
Bülent Arınç,
Abdullah Gül,
Sadullah Ergin,
Hüseyin Çelik,
Suat Kılıç ve ismi henüz dillendirilmeyen onlarcası…
***
Saflar içten içe, değişerek kaynıyor…
Kavgada en çok onlar kullanılıyor ;
Trol ve troliçeler..
Herkesin kendine yetecek kadar “kurşun asker” koleksiyonu var…
En büyük koleksiyon tabiî ki “en zenginin” de..
Troller, troliçeler, davanın yoldan(!) çıkan adamlarına silahtan çıkan kurşun gibi anlık yönlendiriliveriyorlar…
Koca koca adamlar amiyane tabir ile ;
“İtin köpeğin elinde mundar” ediliveriyor…
***
Uzun süre partide kıdemli ve “soylu” yaşamış olan isimler, yukarıya en küçük eleştirilerinde insafsızca “trol ve troliçelerin” önlerine atılıveriyorlar…
Tarihi filmlerin unutulmaz repliklerinden ;
“Aslanlara atın bunu…” gibi bi şey…
Ya da ; “Nöbetçilerrrrrr…!!” nidası gibi, trollerin kullanıldığı yerler var…
Saraydan kovulmuş ama hala üzerinde şıkırtılı ve ışıltılı unvanları bulunan isimler birden bire arka sokakların karanlığında, hayatlarında hiç unutamayacakları kadar “aşağılanıveriyorlar”
***
Yılarca “safları” tutmaya çalışmaktan başka hiç bir akçeli işe bulaşmamış, kalenin yılmaz savunucuları da zaman zaman karınca iştahı ile binlere varan ağız tarafından, “yuvadaki hain” başlığında ısırılıveriyorlar…
Hakan Albayrak’lar,
Yusuf Kaplan'lar son kurbanlar…
***
YÖNETİLİYORLAR MI, YÖNETİYORLAR MI ?
Geziye karşı kurulan ve partiye karşı, hükümete karşı sosyal medyada zararlı(!) faaliyetleri, püskürtmeye ve tersine çevirmeye çalışan klavye ekibi, bugün gelinen noktada oldukça ürkütücü bulunuluyorlar…
Bir takımın “taraftar grubunun” takım yönetiminin üstünde gücü neyse, şimdilerde onlarında gücü o diye biliriz…
***
Kendi içlerinde organize olup ;
Yeniçeri gibi kime taktılarsa, kimden muradlarını(!) alamadılarsa, sosyal medyada “İstemezük” çığlıklarına saray kayıtsız kalamıyor artık…
Bu grubu yönettiğini sananlar, belirli bir süre sonra “aslında” kimin yönetildiğini daha net görecekler…
***
Bu yazının kehaneti ise şöyle ;
Zor olacak ama, trol ve troliçelerin ezici desteği ve entrikalarıyla iş başına gelen “genç bir isim” bunların ocaklarını tümden kapatacak, ele başlarını ‘ibreti âlem’ babına havale edecek…
Çoğunu işinden (!) edecek çok sayıda “paylaşım” çoktan bir köşeye istif edildi bile…
***
Türk siyasi tarihi belki de, ikinci bir Vaka-i Hayriye hadisesine şahit olacak…!
(Yazarın Notu ; Gırgır bir yazı, çok ta ciddiye almayın)