Benim olayla ilgili yazı yazan değerli yazar Uz. Dr. Zeki Sayman’ın yazısını yer kalmayınca yazamamıştım.
Yazıya tekrar bakınca. O yıllarda ki birkaç yerel gazete ve yazarları ile Konya için takdire değen açıklamalar içine girmiş olduğunu gördüm. Bu bakımdan yazıyı aynen sunmaktayım.
***
KONUŞAN TÜRKİYE ÜZERİNE
Dün Konya Postası’ndan bir yıldız kaydı. Sayın Güldağ sessizce yazı hayatından ayrıldı. Yazar kadromuzda yer alan ve özellikle karayollarımız konusunda yazıları ile tanınan uzman biriydi. Sessiz ama gururla ayrılırken başını dik tutmasını biliyor ve yaptıklarının doğru olduğundan emin haykırıyordu.
Çevresine karşı son derece saygılı ve sevgi dolu olmasına rağmen yazısındaki kırıklığı görmemek mümkün değil. Bu size son haykırışım derken Konya’nın içine düştüğü çıkmazı adeta haykırıyordu.
Konuşan Türkiye diye meydanlarda bağıranların ikiyüzlülüğünü suratlarına çarpmak istercesine kaleme aldığı yazısı ile nelerin yanlış gittiğini anlatmak istiyordu. Takma bir adla yaz demek geliyor içimden ama kabul etmeyeceğini biliyorum.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar diye bir Atasözümüz var. İşte bunu bir kez daha gerçekleşmesine sahne olan Konya’da basın dünyasının tepkisizliğini anlamak mümkün değil
Bir ay önce bilgilenemiyoruz diye valiliği topa tutanlar. Gazetelerin ilk sahifelerinden tepki mesajları yayınlayanlar suskun.
Buna karşılık yazılanda yanlışlık varsa gerekeni yapmak yerine. Valilik elinde bulunan yetkiyi kullanarak memur bir yazarın yazı yazma hakkını elinden aldı. Valiliğin Ahmet Bey’e onun tabiriyle fırçasını biliyorduk ama işi bu boyutlara götürüp yazı yazmasını engelleyecek noktaya geleceğine asla ihtimal vermiyordum. Bu bana adamın Cumhurbaşkanı’na hakaret etmesi fıkrasını hatırlattı.
Cezayı fazla bulan adama yargıç. Fazlalık sırrı ifşa etmendendir diyordu. Basit bir savunmayla geçmesi gereken olay yazı yazmanın engellenmesi boyutlarına gelmişse Ahmet Güldağ birilerinin ayaklarına çok fena basmış demektir..
Konya’da son yıllarda kim doğru ve gerçek olaya çıksın diye araştırıyor ki sen uğraşıyorsun Güldağ. Konya Postası’nda daha önce de çıkan ve doğruluğu kelime kelime bilinen haberlerle ilgili olarak valilik ne yaptı ki? Sözde açılan soruşturmaları savsaklamaktan başka. Bürokraside güç artık bu zamanda sadece partili devlet memurlarına geçer oldu. Sayın Güldağ sırtını dayayacak partili bir destek bulamadı da ondan.
Olaya bakınca günümüz Türkiye’si için ne kadar üzüntü verici olduğunu anlarsınız. Demokrasi nutuklarına rağmen demek ki yüz senede bir arpa boyu yol almamışız. Demokrasinin haklar ve fikir özgürlüğü olduğu laflarına rağmen.
Bu arada gerçekten susmaması gerekenlerin ortalarda görünmemesini bilmem nasıl açıklasak. Konya valisinin yokluğunda aslan kesilen gazetelere boy boy açıklamalarda bulunan cemiyetin sessizliği hayret uyandırıcı Gazeteciler Cemiyeti’nin görevleri arasında iyi geçinmek ve susmaktan başka neler vardır. Anlayamıyorum.
Konya’nın ne kadar sahipsiz ne kadar yetersiz ellerde kaldığının bir göstergesi bu. Kimse yazılanlar doğru mu diye düşünmez hale geldi. Herkes yazının arkasında kim var demeden gerçeği görmez halde. Aslında manzara siyasi olan olmayan herkesi ilgilendiriyor. Aslında olay Konya’yı sevenleri ilgilendiriyor. Onun sırtından makam sahibi olanları değil.
Konuşan Türkiye masalının sona erdiği suskun Türkiye’nin yeniden gündeme gelmeye başladığı günlerdeyiz. Ama demokrasi adına konuşmamız isteniyorsa buna evet demek asla mümkün olamaz.
***
Sadece Yeni Meram’da değerli duayen yazarımız rahmetli Rıdvan Bülbül de olayı ele almıştı.
Yine yerimiz dolduğu için tamamını alamayacağım yazıda bendenize ait söylemlerini madde halinde sunmak isterim.
***
Ahmet Güldağ sadece yazı yazan değil Konya için hayli yararlı işlemleri olan bir yazarımızdır.
Kendisi İnşaat Teknikeri olduğu halde ve Konya’da üniversitenin “Ü” sü bile konuşulmazken iki yıllık yüksekokul olan tekniker okulunun açılması için yıllarca gazetelerde mücadelesini vermiş netice de muvaffak olmuştur.
Böylece Konya’da ilk yüksekokul açılmasını sağlamıştır.
Cemiyet başkanı olarak kültür hizmeti yapmış. Ücretsiz İngilizce Almanca kursları acımıştır.
Gazetelerde karayolları sayfası çıkarmış. O zamanlar klişe yapımı olmadığından genel müdürlükten klişe getirip gazetelere dağıtmıştır.
Siyaset yapıyorsun deyimi asla ona uymamaktadır. Çünkü.
Bu gayretleri içindeki mücadeleci uğraşımı gören ben ve Fevzi Halıcı ona yaptığımız
DP. Konya Gençlik Kolu Başkanlığı
Teklifimize.
Asla siyasete girmem diye cevaplamıştır ki. Ona siyaset yapıyorsun diyemeyiz.
Son sözüm şu ki böyle mücadeleci ve çalışkan bir yazarımız olan Güldağ Antalya yolu yapımının durmasının giderilmesi için yaptığı mücadelede.
İşlerine gelmeyenlerin cezalandırmaya kalkıp, yazı yazdırmaması.
Doğru bir hareket değildir.
Veda etmiş olan Sayın Güldağ
Seni yine. Gazetenin sayfaların da çağrışımlarını görmek isteriz.
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle