Uzun günlerde ve yaz aylarının kavurucu sıcağında oruç tutmak sanıldığı kadar zor değil; bu iş iman ve sabır işidir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Allah hiç bir nefse gücünün üzerinde yük yüklemez.” (Bakara:286) Hz. Peygamber(s.a.v.) Efendimiz ise şöyle buyurur: “Oruç sabrın yarısıdır.” Diğer bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulur: “Kim Ramazan ayını, Allah’a iman ve sevabını O’ndan bekleyerek ibadetle geçirirse, küçük günahları bağışlanır.”
Bu sebeple Müminler, uzun günlerde ve yaz aylarının kavurucu sıcağında oruç tutma konusunda zaaf göstermemeleri gerekir. Çünkü orucun farz kılınmasının sebebi, kötülüklerden korunmak ve kötülüklere karşı direnci elde etmektir.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Ey iman edenler! Oruç sizden önce gelip geçmiş ümmetlere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara: 183)
Bir hadis-i şerifte ise şöyle buyrulur: “Oruç (kötülüklere karşı) kalkandır.”
İbadetler sadece Allah için yapılır. İbadetlerin sağlık açısından da birçok faydası vardır ama sağlıklı olmak niyetiyle oruç tutulmaz. Bazı Müslümanlar kısa günlerde zayıflamak ve sağlıklı olmak için oruç tutarlar; bu doğru değildir.
Hz. Ali şöyle diyor: “Karşılığında bir menfaat umarak yapılan ibadet, ticaretçinin ibadetidir. Korku sebebiyle yapılan ibadet kölenin ibadetidir. Allah'ın nimetlerine şükretmek maksadıyla yapılan ibadet, hür olan kimsenin ibadetidir.”
Yaz aylarında oruç tutan Müminler, tutmayan Müminlerden daha rahat günler geçirmektedir. Mesela 1980- 1983 yıllarında Hatay’ın Kırıkhan İlçesi İmam Hatip Lisesi’nde öğretmen iken Ramazan ayında Konya’ya gelirken otobüste ben, eşim ve bir asker oruçlu idik. Diğerleri sürekli sıcaktan dolayı yediler içtiler; yedikçe içtiler, içtikçe terlediler, terledikçe içtiler, karınları şişti, rahat bir yolculuk yapamadılar. Biz ise rahat bir şekilde yolculuk yaptık. İftara yarım saat kala benim hafifçe başım ağrıdı o kadar. Şimdi kim kazançlı?
Bakın, orucun mükâfatı sınırsızdır. Biraz sabır. Bir başlayalım. Ben, yazın kavurucu sıcağında hem oruç tutup hem çalışamam deme. Başta söylediğim gibi bu iş iman ve sabır işidir. Allah hiçbir nefse gücünün üzerinde yük yüklemez. Yaz günlerinde oruç tutmak gücümüzün üzerinde olsaydı, kısa günlerde oruç tutun derdi, Rabbimiz (c.c.).
Bir hadis-i şerifte şöyle buyrulur: “Âdemoğlunun işlediği her iyi amel, on mislinden yedi yüz mislinse kadar katlanır. Şanı yüce olan Allah:
Oruç müstesna! Çünkü oruç benim için tutulur. Onun mükâfatını ancak ben veririm. Zira oruçlu kimse benim için; yemsini ve cinsel arzusunu bırakır.” (Yedi İmamın İttifak Ettikleri Hadisler, Oruç Bölümü, İbrahim el Hazimî)
Oruç tutmayacak Mümin kardeşlerim şu hususlara dikkat etmeli: Açıktan oruç yemeyelim. Yersek manevi atmosferi zedelemiş oluruz. Ramazan ayına ve müminlere karşı meydan okumuş oluruz. Cezamız bu şekilde ikiye katlanmış olur: Birincisi, oruç tutmama cezasıdır. İkincisi, meydan okuma cezasıdır. Buna dikkat edelim. Bunu yapanları uygun bir dille ve eğitim maksadıyla uyaralım. Kahvehaneler ve çay ocakları kapatılmalı. Kapatmayan kardeşlerimiz ise sandalyeleri dışarı koyup halkın manevi duygularıyla oynamamalı. Şerafettin Camii’nin etrafındaki kahvehaneler ve çay ocakları buna dikkat etmedikleri için halkın manevi duygularını rencide etmektedirler.. Büyükşehir Belediyesi bu konuda üzerine düşeni yapmalı.
İşverenler, işçisinin ve memurunun işini hafifletmeli ve onlara oruç tutma ortamı hazırlamalı. Bu imkân sağlandığında verimin daha da yükseldiğini göreceklerdir; önce buna inanmak gerekir.
Ramazan ayının milletimize ve İslam âlemine hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan diler, hepinizin mübarek ayını tebrik ederim. Allah’ın selamı üzerinize olsun.