Anayasa Paketi oylaması nedeniyle siyasi olarak oldukça çalkantılı günler yaşayan ülkemizde bu çalkantıdan her şehir gibi Konya’da payına düşeni bir şekilde alıyor. Ancak siyasetteki hengame ve seviyesizlik birçok şehirde yaşanırken şehrimizde yaşanmıyor olması hiç şüphesiz sevgi ve barışın baş şehri olmamızdan kaynaklanıyor.
Birçok toplantılarda dile getirilen ve ifade edilen ortak payda hep “Konya gelişiyor, Konya ilerliyor, Konya dünya kentleriyle yarışıyor” şeklinde ifade ediliyor. Buna katılmakla birlikte kısmen katılmadığım bölümlerin olduğunu da hatırlatmakta fayda görüyorum.
Evet, Konya gelişiyor ve güzelleşiyor çünkü Konya; Mevlana Beldesi, Selçuklu Başşehri, Belde-i Muhayyere, Sevgi Barış ve Kardeşlik şehri, Sanayi şehri, sanayici ifadesi olan başka bir deyişle Türkiye’nin Çin’i. Böylesi özellik ve niteliklere sahip olan bu güzel şehrimizin gelişmesi güzelleşmesi ve atılıma yatırıma ev sahipliği yapması en doğal hakkı.
Ancak bu hakkı yeterince alıp değerlendirme konusu tartışılır.
Bugün şehir içine ve çevre yollarına baktığımızda yıkılan, kazılan, bozulan, yeniden düzenlenen yolları görüyoruz. Bunun yanı sıra hızlı tren için kapanan yollar üst geçitleri de biliyoruz. Tüm bunlar günlük yaşantıda kısa vadede sıkıntı veriyor olsa da projelerin bitmesinden sonra yaşatacağı güzellikler mutlaka ki bu sıkıntıları unutturacaktır.
Özellikle hızlı trenin faaliyete geçmesi hiç şüphesiz bu şehirde yaşayan herkese olumlu yansıyacak ve faydalandıracaktır. Bu şehir için ayrı bir gelişme, ancak benim için daha önemlisi sivil bir havaalanı ve uçuş seferlerinin artmasıdır. Daha önceki yazılarda da altını çizdiğim en büyük konu bu olmuştur.
Sanayici ve bürokratlarla yaptığımız sohbetlerin vazgeçilmez konusu olan sivil havaalanı konusu hızlı tren hassasiyetinde olması ve yetkili-etkili isimlerin üzerine düşeni yapması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü genel mantıkla değerlendirdiğimiz zaman; bir şehre inen ve kalkan uçakların, giriş çıkış yapan araçların, seferini katlayan trenlerin sayısı o şehrin gelişmişliğini ve ekonomideki hareketliliğini netleştiren en güzel göstergedir. Bu nedenle civar şehirlerin talebini de karşılayacak bir havaalanı konusunun Konya’ya daha çok güzellikler katacağı inancıyla bu konunun takipçisi olacağımı hatırlatmak istiyorum.
• • •
Şehirle ilgili yazı olunca konumuz 11 Ağustos itibari ile yaşayacağımız Mübarek Ramazan ayının bu şehirde bir başka yaşandığını belirtmeden geçmek “vizeli ülkeye vizesiz girmek” gibi kuralsızlık olur. Onun için bu rahmet bereket ve mağfireti içinde barındıran Ramazan-ı Şerifi en güzel şekilde değerlendirmek önceliğimiz olmalı.
Bu Ramazan’ın sıcak havalarda olması ve iftar saatinin eskilere oranla biraz daha geç olması nedeniyle kişiler üzerinde oluşturacağı etkileri yok etmek için düşüncemizin sabır sınavının bir parçası olduğunu unutmamak olması gerekiyor. Başta bu güzel şehir olmak üzere Tüm İslam âleminin mübarek Ramazan-ı Şerifini kutlar hayırlara ve bereketlere vesile olmasını diliyorum.
• • •
Son olarak bu şehrin ayrılmaz parçası olan yeşil beyazlı takımımız Konyaspor’un 2010-2011 sezonunda Süper Lig’de vereceği mücadelenin ne denli önemli ve ne denli kıymetli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yukarıda bahsettiğim gelişim yatırım ve atılımın bir parçası olan Konyaspor’un vereceği mücadele şehrin reklam ve tanıtımında etkin bir rol oynayacaktır. Bunun içindir ki Konyaspor’da şehirdeki atılım ve yatırıma ayak uydurmak zorundadır. Bilindiği gibi sezonun ilk maçı Bursa’da son lig şampiyonu olan Bursaspor ile oynanacak. Kısaca iki şampiyonun maçı olacak. Hazırlık dönemi, yapılan transferler, verilen motiveler vs vs derken mücadelenin startına sayılı günler kaldı. Dolayısıyla verilen emekler ve yapılan yorumların netliği ortaya çıkmaya başlayacaktır. Hazırlık maçları hiçbir zaman kesin bir değerlendirme vermemekle birlikte hazırlık sürecindeki performans ile lig performans ve atmosferinin aynı olmadığını unutmamak gerekiyor. Bu anlamda Konyasporumuza da 2010-2011 sezonunda başarılar diliyor, Süper Lig’in kalıcı olmasını yürekten arzuluyorum.
Güzellikler yaşamak ve buluşmak üzere…
Birçok toplantılarda dile getirilen ve ifade edilen ortak payda hep “Konya gelişiyor, Konya ilerliyor, Konya dünya kentleriyle yarışıyor” şeklinde ifade ediliyor. Buna katılmakla birlikte kısmen katılmadığım bölümlerin olduğunu da hatırlatmakta fayda görüyorum.
Evet, Konya gelişiyor ve güzelleşiyor çünkü Konya; Mevlana Beldesi, Selçuklu Başşehri, Belde-i Muhayyere, Sevgi Barış ve Kardeşlik şehri, Sanayi şehri, sanayici ifadesi olan başka bir deyişle Türkiye’nin Çin’i. Böylesi özellik ve niteliklere sahip olan bu güzel şehrimizin gelişmesi güzelleşmesi ve atılıma yatırıma ev sahipliği yapması en doğal hakkı.
Ancak bu hakkı yeterince alıp değerlendirme konusu tartışılır.
Bugün şehir içine ve çevre yollarına baktığımızda yıkılan, kazılan, bozulan, yeniden düzenlenen yolları görüyoruz. Bunun yanı sıra hızlı tren için kapanan yollar üst geçitleri de biliyoruz. Tüm bunlar günlük yaşantıda kısa vadede sıkıntı veriyor olsa da projelerin bitmesinden sonra yaşatacağı güzellikler mutlaka ki bu sıkıntıları unutturacaktır.
Özellikle hızlı trenin faaliyete geçmesi hiç şüphesiz bu şehirde yaşayan herkese olumlu yansıyacak ve faydalandıracaktır. Bu şehir için ayrı bir gelişme, ancak benim için daha önemlisi sivil bir havaalanı ve uçuş seferlerinin artmasıdır. Daha önceki yazılarda da altını çizdiğim en büyük konu bu olmuştur.
Sanayici ve bürokratlarla yaptığımız sohbetlerin vazgeçilmez konusu olan sivil havaalanı konusu hızlı tren hassasiyetinde olması ve yetkili-etkili isimlerin üzerine düşeni yapması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü genel mantıkla değerlendirdiğimiz zaman; bir şehre inen ve kalkan uçakların, giriş çıkış yapan araçların, seferini katlayan trenlerin sayısı o şehrin gelişmişliğini ve ekonomideki hareketliliğini netleştiren en güzel göstergedir. Bu nedenle civar şehirlerin talebini de karşılayacak bir havaalanı konusunun Konya’ya daha çok güzellikler katacağı inancıyla bu konunun takipçisi olacağımı hatırlatmak istiyorum.
• • •
Şehirle ilgili yazı olunca konumuz 11 Ağustos itibari ile yaşayacağımız Mübarek Ramazan ayının bu şehirde bir başka yaşandığını belirtmeden geçmek “vizeli ülkeye vizesiz girmek” gibi kuralsızlık olur. Onun için bu rahmet bereket ve mağfireti içinde barındıran Ramazan-ı Şerifi en güzel şekilde değerlendirmek önceliğimiz olmalı.
Bu Ramazan’ın sıcak havalarda olması ve iftar saatinin eskilere oranla biraz daha geç olması nedeniyle kişiler üzerinde oluşturacağı etkileri yok etmek için düşüncemizin sabır sınavının bir parçası olduğunu unutmamak olması gerekiyor. Başta bu güzel şehir olmak üzere Tüm İslam âleminin mübarek Ramazan-ı Şerifini kutlar hayırlara ve bereketlere vesile olmasını diliyorum.
• • •
Son olarak bu şehrin ayrılmaz parçası olan yeşil beyazlı takımımız Konyaspor’un 2010-2011 sezonunda Süper Lig’de vereceği mücadelenin ne denli önemli ve ne denli kıymetli olduğunu hatırlatmak istiyorum. Yukarıda bahsettiğim gelişim yatırım ve atılımın bir parçası olan Konyaspor’un vereceği mücadele şehrin reklam ve tanıtımında etkin bir rol oynayacaktır. Bunun içindir ki Konyaspor’da şehirdeki atılım ve yatırıma ayak uydurmak zorundadır. Bilindiği gibi sezonun ilk maçı Bursa’da son lig şampiyonu olan Bursaspor ile oynanacak. Kısaca iki şampiyonun maçı olacak. Hazırlık dönemi, yapılan transferler, verilen motiveler vs vs derken mücadelenin startına sayılı günler kaldı. Dolayısıyla verilen emekler ve yapılan yorumların netliği ortaya çıkmaya başlayacaktır. Hazırlık maçları hiçbir zaman kesin bir değerlendirme vermemekle birlikte hazırlık sürecindeki performans ile lig performans ve atmosferinin aynı olmadığını unutmamak gerekiyor. Bu anlamda Konyasporumuza da 2010-2011 sezonunda başarılar diliyor, Süper Lig’in kalıcı olmasını yürekten arzuluyorum.
Güzellikler yaşamak ve buluşmak üzere…