Beyin Sağlığı ve Hasta Derneği Başkanı Prof. Dr. Derya Uludüz, yaptığı açıklamada, nörolojik bir sağlık sorunu olan Alzheimer'ın ileri yaşlarda beynin bazı bölümlerinin hasar görmesine bağlı olarak başta bellek olmak üzere tüm entelektüel faaliyetler, günlük işlevler ve davranışlarda bozulma ile kendini gösterdiğini söyledi.
Alzheimer tedavisinde tam iyileşme ya da "şifa" sağlayacak bir tedavinin henüz bulunmadığının altını çizen Uludüz, dünya genelinde 55 milyon Alzheimer hastası bulunduğunu, bunun 2050 yılına kadar 139 milyona ulaşacağı tahmininin yapıldığını belirtti.
Uludüz, Alzheimer'ı oluşturan riskler arasında sosyalleşmeme ile yalnız ve mutsuz bir hayat yaşamanın ön plana çıktığına dikkat çekerek, "Konuşmak, sohbet etmek nöronlar arasındaki bağlantıyı artırıyor. İnsanın tek başına olması, paylaşmaması, konuşmaması, hiçbir faaliyette bulunmaması ve içe dönük yaşaması ise sinir hücreleri arasındaki iletişimi bozuyor ve sinir hücrelerinin sessizleşmesine ve beynin küçülmesine neden oluyor." ifadelerini kullandı.
Japonya Fukuoka'daki Kyushu Üniversitesi'nden Toshiharu Ninomiya başkanlığında sosyal yaşamın beyne ve Alzheimer gelişmesine yönelik etkilerine yönelik araştırma yürütüldüğünü belirten Uludüz, bu araştırmanın sonuçlarının bilimsel makale olarak da yayımlandığını belirtti.
AİLE VE AKRABA İLİŞKİLERİ GÜÇLENDİRİLMELİ
Uludüz, bu riski azaltmak için akraba ilişkilerinin güçlendirilmesi ve bir araya gelmenin önemli olduğunu belirterek, mümkün olduğunca büyüklerle iç içe yaşama geleneğinin korunması gerektiğine işaret etti. Bunu yapmak mümkün olmuyorsa anne ve babaların telefon ya da bilgisayar aracılığıyla görüntülü sohbet için aramanın da faydalı olacağını ifade eden Uludüz, "Bu şekilde hem ses hem görüntü ile birlikte hafızanın tazelenmesi sağlanacaktır." değerlendirmesinde bulundu. Uludüz, şöyle devam etti: "Büyüklerin etraflarında mümkün olduğunca görüşebilecekleri benzer yaşlarda insanlarla iletişimlerini sağlamak da önemli. Aynı yaş gruplarıyla gün içinde bir araya gelmelerine olanak sağlanmalı. Yaşlılarımızla bir araya gelindiğinde özellikle onlarla iletişim kurulmalı, bir konu hakkında onların da düşüncesi alınarak konuya katılmaları sağlanmalı. Onlara basit sorumluluk verilerek değerli oldukları, onlara ihtiyacımız olduğu hissettirilmeli. Bu da güven duygusunu artırarak, hayata bağlanmalarını sağlar. Bir başka önemli husus ise yaşlıların tartışma stres ortamından uzak tutulması. Stresten kaçmak için yaşlılarımız, bu sefer içe dönebiliyor."
AA