İstanbul yayını olan yurdun her tarafına gönderebilinen gazeteleri ise bütün Türkiye’de ki okuyanlar tanıma imkânına sahipti.
Dün dün, bugün bugün oldu
Yerel gazetelerde yazdıklarınızı bırakın pek çok özel Internet Web sayfası düzenleyenlerde bile yayınlanan yazılar Google, Yahoo vb. gibi gruplarca taranıp dünyaya yayınlamış olmaktalar.
Dolayısı ile sadece yayınlanan gazetenin Web yayınından istifade etmekle kalmayıp dünyanın diğer ucu diyebileceğimiz yerlerdeki Türk veya diğer okuyucular sizinle karşı karşıyaymış gibi sohbet etme yanında Mail göndererek haberleşmiş oluyorlar.
***
Anlattığımın ilk bölümünü bu günün kuşağı bilmese de bu son kısmı bilmekte ve istifade etmekteler.
“Öyleyse neye yazıyorsun?” demeyiniz de. Bilhassa dış ülkelerde olan okuyucuların gönderdiği pek çok güzel konulu tarihi veya bugünkü olay, güzel fıkra, nükte vb. yanında slayt gösterimlere hayran olmadan edemiyorum. Kendilerine bu zahmetlerinden dolayı teşekkürlerimi arz etmek istiyorum.
Bu vesile ile Amerika’dan maille gönderen okuyucumuzun çok güzel ve anlamlı bir konuyu fazla söze yer vermeden aktarayım sizlere.
***
TAVIR HER ŞEYDİR...
92 yasında, ufak tefek, kendinden emin ve gururlu, her sabah sekizde giyinip kuşanan ve her ne kadar kör bile olsa!..
Saçlarını kıvırıp, makyajını mükemmelce yapan...
Yaslı hanım, bugün bir huzur evine taşındı.
70 yaşındaki kocası ise geçenlerde gereken hamleyi yapıp...
Allah’ın rahmetine kavuşmuştu.
***
Huzur evinin kapısında sabırla beklenen bir kaç saatin ardından,
Odasının hazır olduğu söylendiğinde...
Tatlı tatlı gülümsedi.
Yürütecini asansöre yönlendirdiği sırada, kendisine odasını anlatmaya başladım...
Penceresinde asılı perdelerden de söz ettim.
Ben anlatırken, az önce kendisine köpek yavrusu verilmiş 8 yaşındaki küçük bir kızın heyecanıyla!..
"Perdeleri pek severim" dedi. Mrs. Jones...
“Henüz odayı görmediniz, biraz bekleyin” demiştim ki!..
"Bunun onunla bir ilgisi yok" dedi.
"Mutluluk zamandan önce karar verdiğiniz bir şeydir.
Benim odadan hoşlanıp hoşlanmamam mobilyaların nasıl düzenlenmiş olduğuyla değil,
Benim, onları zihnimde nasıl düzenlediğimle ilgilidir.
Ben onları sevmeye karar vermiştim zaten...
***
"Bu benim her sabah uyandığımda verdiğim bir karardır.
Bir seçme hakkım var:
Ya bütün günümü, artık çalışmayan vücut parçalarımın bana verdiği
sıkıntıyı düşünerek geçiririm!..
Ya da yataktan çıkıp hâlâ çalışanlar için şükrederim...
Gözlerim açık olduğu sürece her yeni gün, bir hediyedir.
Yeni güne ve hayatimin sadece bu döneminde,
Biriktirdiğim mutlu anılara konsantre olacağım.
Yaşlılık, Banka hesabı gibidir!..
Ne yatırdıysan onu çekersin hesabından..
Bu nedenle benim tavsiyem;
Hatıraların Banka hesabına dolu dolu mutluluk yatırman olacaktır.
Bankamı doldurmaktaki katkın için sana teşekkür ederim.
Hala oradan mutluluk çekiyorum.”
***
“Mutlu olmak için su beş basit kuralı hatırla:
1. Kalbini nefretten arındır.
2. Zihnini endişelerden arındır.
3. Basit yaşa.
4. Çok ver.
5. Daha az bekle.”
***
“Bilmem farkında mısın?
Eğer yarın ölecek olsak ...
Çalıştığımız şirket, daha bir kaç gün bile olmadan yerimizi dolduruverir...
Oysa ki ardımızda bıraktığımız ailemiz!..
Bizim kaybımızı ömürlerinin sonuna dek hissedecektir.
Gel gelelim ki, ailemizden daha çok, işimize veririz kendimizi!..
Pek de akıllıca bir yatırım değil, ne dersin?..”
***
FAMILY ne demektir biliyor musun?
FAMILY= (F)ather (A)nd (M)other (I) (L)ove (Y)ou
***
“Bu söylediklerimi göz ardı etme...
Anlat birçok kimseye...
Tanrı seni korusun.”
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…
Hoşça kalınız…