Zannetmeden önce öğren Yargılamadan önce anla Yaralamadan önce hisset Konuşmadan önce düşün Mevlana ‘ ya ait bu sözler anlayabilen için aslında pek çok şeyin özeti ama ne yazıktır ki birçoğumuz bu sözleri anladığımız halde uygulamaktan aciziz. Oysa biraz irdeleyebilsek anlayacağız ki bu sözler ne derin bir zarafet içermektedir.
Hz. Mevlana Celâlettin Rumi “ Zannetmeden önce öğrenmeyi “ buyurmaktadır. Zira düşündüğümüz şey yanlışsa öğrenerek doğru yolu bulabiliriz. Bilgi nimettir ancak yalnızca bilmek yetmez. Bilgiyi öğrenmek ve öğrenilen bilgiyi gerektiği durumda uygulamak gerekir. Öyleyse doğru bilgiyi öğrenelim, öğretelim, uygulayalım. Hem ne güzel demiş Hz. Ali “ bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum ”diye.
Yargılamadan önce anla, anla ki yargıladığın şeyin aslı göründüğü gibi değilse yanılmış olma.
Yaralamadan önce hisset, hisset ki senin ruhun yaraladığın şekilde yaralansaydı ne yapardın anla. Çünkü hissedersen belki yaralamaktan vazgeçersin. Yani biraz duygudaşlık diyor aslında. Hem sarmak varken yaralamak da neyin nesi.
Konuşmadan önce düşün, düşün ki söylediğin şey bir hayra değil de bir şerre vesile olacaksa kulaklarda kalabalık yapmasın. Eğer söylenilen şey yanlışsa yahut söz ağızdan çıktığında telafisi yoksa üzülebilirsin. Atalarımızın da dediği gibi “ söz ağızdan bir kere çıkar “ .Aman ha dostlar! Ne konuştuğumuza dikkat edelim.
“Öğrenmek, anlamak, hissetmek, düşünmek “ bunlar önemli eylemler ve bunlar kadar önemli olduğuna inandığım bir eylem daha var. Bu eylem elbette ki “dinlemek “. Dinlemeyi konuşmaya yeğlerim. Çünkü sessizlik boş konuşmaktan iyidir. Hatta bana göre sükût bir çeşit dinlenme şeklidir. Tabi, dinlenirken de biraz düşünmek gerekir. Sanmayın düşünürken yorulursunuz zira akıl varken düşünmek yormaz insanı. Hatta güzel şeyler düşünürseniz mutlu olursunuz. Güzel şeyler düşünmek için de mutlu olmayı beklemeyin, biraz düşünün zaten fark edeceksiniz ki güzel şeyler düşünmek için aranan mutluluğa zaten sahipsiniz. Öyleyse sevgili okur güzel şeyler düşünmeniz dileğiyle. Öğrenmek, anlamak, hissetmek ve düşünmek eylemlerini hayatınızın bir köşesini iliştirmeniz ve bu güzel eylemlerle yaşamınızı renklendirmeniz dileğiyle.