Konya siyasetinde yerel ve genel seçim ayırt edilmeksizin seçim dönemlerinde öyle bir yalan rüzgârı mevsimi başlatılıyor ki, bir yalan rüzgârı sona ermeden bir diğer yalan rüzgârı vizyona girmektedir.
Aday adaylığı döneminde estirilen ilk yalan rüzgârı adayların açıklanması ile sona ererken, şimdi de adayların plan ve projeleri ile ilgili yeni bir yalan rüzgârı mevsimi başlatıldı.
İstanbul kaynaklı iri kıyım basının ve özel tv kanallarının bazen de devlet tv sinin seçim dönemlerinde yıllardır sürdürdüğü yalan rüzgârları, önümüzdeki mahalli idareler seçimlerinde Konya’mızda belediyenin nerede ise tümden kapattığı bilboardlar yetmiyormuş gibi yerel basında da estirilecek gibi gözükmektedir.
Seçim döneminde alışılageldiği üzere işbaşındaki belediye başkanları ile seçimi kazanma ümidini yükseklerde tutan adayların geçen dönem verdikleri sözlerin yerine getirilip getirilmediğine bakmaksızın ve önümüzdeki dönemde yerine getirilip getirilmeyeceği de dikkate alınmaksızın yeni yeni vaatlerle seçmenlerin karşısına çıkmaktan geri durmayacaklarının işaretleri ortaya çıkmaya başlamıştır.
Estirilen yalan rüzgârlarının diğer bir tarafında ise, iş başındaki belediye başkanlarının söz verip de gerçekleştiremedikleri 30 a yakın vaadini sıralayacak olan TBMM de temsil edilen muhalefet partilerinin yerel temsilcileri açıklamalarını afişlerle destekleyerek, kazanmaları halinde kendi dönemlerinde yapacakları abartılı icraatlarının yanında geçmiş dönem için ilgililerden de hesap soracaklarını söylemekten geri kalmayacaklardır.
Seçim döneminde Konya seçmeninin son yıllarda popüler kültürle tanışmasının tesiriyle az da olsa burjuvalaştığını düşünen siyasiler, demokrasi ve katılım, Özgürlük ve Dini inançlara saygı, Sevgi ve hoşgörü, insan ve doğa, sağlıklı yaşam ve kentsel dönüşümde gerçeklik başlıklarında belki de bu güne kadar hiç duymadığınız kelime gruplarıyla abartılı cümleler kuracaklar ve bu cümlelerin büyüleyici atmosferinde hemşerilerinden oy isteyeceklerdir.
Başkan adaylarıyla seçim çalışmalarına katılan kraldan fazla kralcılar ise arada bir söze karışıp, edebiyattan sanata, estetikten bilim felsefesine kadar uzanan geniş bir alanda popüler kültürün kelimeleriyle en özlü anlatımlarını yaparak şehri ve kültürü dönüştürerek, bu şehre ait olan her iyi şeyi yeniden canlandırarak, yalandan da olsa Türkiye’deki şehirler arasında her geçen yıl daha da geriye düşmekte olan kentlerini nasıl kurtaracaklarını(!) anlatacaklardır.
Gerçeği ifade etmek gerekirse Konyalı seçmenler, son 10 yıldır tam bir kuşatılmışlık altında yaşamaktadırlar.
Bir yandan ANAP döneminden sonra siyasi kapitalizmin nimetlerini yeniden keşfeden siyasiler, kimsesiz dünyanın kimsesi gibi başı sonu belli olmayan bir dini söylemin ardına sığınıp, ruhlarını tabir caiz ise satılığa çıkartarak veya özgürlüklerini pazarlayarak, insanlarımızı her seçimde siyasi bir tahakkümden bir başka siyasi tahakkümün kucağına savurmaktadırlar.
Diğer yanda ise seçim dönemlerinde şehri yağmalamakta beis görmeyen siyasi akbabalar siyasilerin çekişmelerini fırsat bilerek hatta yerine göre onların sırtlarına basarak maddi güçlerine güç katmaktadırlar.
Bütün bunlardan dolayıdır ki; Modern toplumlarda seçim vaatlerinin taşıyıcısı olan siyasal illüzyon oyunlarının belki de parasal bütçe olarak en kapsamlısının ülkemizde ve şehrimizde bu seçimde yaşanması muhtemeldir.
Dikkatli bir gözle izlendiğinde çok kısa bir zaman aralığında şehrimizdeki siyasal illüzyon sanatlarının(!) temel mantığının ve teknik ayak oyunlarının yakalanabileceğine ve bu gözle bakıldığında çoluk çocuk hane halkıyla birlikte izlendiğinde ise bir hayli de eğlenceli olacağına inanıyoruz.
Seyir aşamasında eğlenceli olan bu oyunun şehre verdiği zararlar ise maalesef seçimlerin üzerinden en az 10 ila 15 yıl geçtikten sonra ortaya çıkmakta veya hissedilmektedir.
Hâlbuki yazılı ve görsel basınıyla Konya medyası seçimlerde verilen yerine getirilmeyecek vaatler ile oynanan oyunlar karşısında bu derece ketum kalmasa, Konya’nın ve Konyalının milyarlarca lirası boşa gitmemiş olacağına inanıyoruz.
Bu yalan rüzgârında söz arasına sıkıştırılan büyük projelerden yollar, parklar, köprüler, alt ve üst geçitler, raylı sistemler, hastane ve okullar esasen belediyelerin yapması gereken asli veya rutin işleridir.
Bunun dışında söylenen sözlerin pek çoğu ise yazımızın konusu olan yalan rüzgârıdır.