Son günlerde etkili olan yağışlar üreticinin yüzünü güldürdü. Aralık ayından bu yana etkili olan kar yağışı ve son günlerde yağan yağmurlar Konya Ovası'nda yüksek hububat rekoltesi beklentilerini de artırdı. Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, yağışın tarıma etkisi hakkında bilgiler vererek, suyun tarım için ne kadar önemli olduğunu anlattı.Yağmurun Konya bölgesi için sonbaharda dikilen ağaçlarda gübrenin eriyerek bitkinin alabileceği forma dönüşmesine yardımcı olduğunu ifade eden Kavuneker, "Tek yıllık bakliyat ve hububatlar şu anda çiftçilerimizin tarlalarına atmış olduğu bitkinin alabileceği forma dönüşmesi için eriyerek, bitkinin alabilmesi için yağışlara ihtiyaç vardır. Yağışlar bitkinin alabileceği forma dönüşmesi için gereklidir" dedi.
SU BİTKİ HAYATININ KAYNAĞIDIR
Suyun bitki hayatının kaynağı olduğunu belirten Kavuneker, şunları söyledi: "Su bulunmayan yerde zaten hayat olmaz. Canlıların hayatsal olaylarında su kullanılır ve yapılarının büyük bölümünde su vardır. Nitekim bitkilerin değişik organları içinde de yüzde 5 ile yüzde 95 arasında su bulunmaktadır. Bitkiler suyu yağış ve yağışın yeterli olmadığı zamanlarda sulama suyu ile temin eder. Toprak katı maddeler ve boşluklardan ibarettir. Yağış ve sulama suyu ile bu boşlukların belli bir bölümü suyla dolar. Toprağa giren suyun tutunamayan kısmı yer çekiminin de etkisiyle aşağılara doğru sızar. Burada birikerek yeraltı sularını oluşturur. Yeraltı suları, toprağın üst taraftaki suyun buharlaşma veya bitkiler tarafından kullanılarak azalması halinde, topraktaki kılcal borular vasıtasıyla yukarı doğru çıkarak, toprağın üst kısmındaki eksik olan su kısmı tamamlar. Yine yeraltı suları kuyular açılarak yeryüzüne çıkartılır ve sulama suyu olarak kullanılır. Yağış sırasında suyun hepsi toprak içine işlemez. Çünkü toprağın su emme gücü çok yüksek değildir. Yağış hızı ve miktarı az ise emilme oranı artar. Hız ve miktar fazla ise bir bölümü emilir. Toprak tarafından emilemeyen diğer kısmı toprak yüzünde birikir. Meyilli yerlerde bu birikim akışkan hale geçer, dere, çay ve nehirler, çukur yerlerde birikerek göller oluşur. Böylece yağış sonrası hem toprak içi ve altı suları, hem de toprak üstü suları meydana gelir" dedi.
HEDEF 20 MİLYON TON ÜZERİNDE
Tahıl ambarı Konya Ovası'nda yeterli miktarda yağışın zamanında düşmesi ve hastalıkların az görülmesi sebebiyle hububatta verim ve kalitenin yüksek olması bekleniyor. Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Celil Çalış d bu sene Türkiye genelinde 20 milyon tonun üzerinde buğday üretilmesini beklediklerini söyledi. Çalış, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bilindiği gibi sonbahar Türkiye ve Konya için çok kötü geçmişti. Ancak 30 Kasım'da düşen yağmurlarla birlikte 15 Aralık'ta başlayan 15 Ocak'a kadar devam eden hem miktar olarak yeterli olan hemde sürekliliği devam eden bir kar yağışı yaşadık. Meteoroloji'nin de verdiği bilgiye göre son 28 yılın en yoğun kar yağışıydı. Kar yağışının her zamankinden farkı Akdeniz'den gelen bir yağıştı. Herhengi fırtına ve tipi olmadı. Geçen yıl kuraklıktan çok derinden etkilenen İç Anadolu'nun güneyi olarak tabir edilen Karaman bölgesinde ortalama 1 buçuk metre civarında bir kar yağışı meydana geldi. Bu hem bitkinin soğuk olduğu dönemde, üzerine yorgan vazifesi görerek örtülmesi soğuktan zarar verilmemesi hem de alt tarafta karın oluşturduğu ısıyla bitki, kök faaliyetlerini geliştirme anlamında çalışmasına devam etti. Bu sonbaharın olumsuzluğunu kış yağışları ili gidermiş olduk."
YAĞIŞIN ZAMANINDA DÜŞMESİ ÖNEMLİ
Suyun, sulama imkanı olmayan yerlerde bitkilerin yaşamlarını sürdürebilmeleri için büyük öneme sahip olduğunu kaydeden Çalış, "Suyun, ticari sebze yetiştiriciliğindeki önemi, havadaki nem oranını arttırdığından daha çok yaprakları yenen sebzelerde kalitenin artmasına yardımcı olur. Yağmur suları çevre kirliliği olmayan yerlerde bitkiler için en iyi sudur. Yağışların bir yıl boyunca düzenli bir şekilde oluşması ve özellikle bitkilerin yetiştiği dönemde düşmesi onların su gereksinimini sağlar" diye konuştu. Buğdayın kalitesinin bozulmaması için çiftçilerin il ve ilçe tarım müdürlüklerine uğrayarak tarlasının bulunduğu bölgede süne varlığını öğrenmesi gerektiğini söyledi. Toprakta organik maddenin az bulunmasından dolayı, su ve gübre masraflarının çok fazla olduğunu belirten Çalış, çiftçilere anızları yakmak yerine tarlayı sürerek hububat saplarını toprağa karıştırmaları tavsiyesinde bulundu. Böylece, topraktaki organik maddelerin artacağını ve korunacağını ifade eden Çalış, verim ve kalitenin istenilen seviyede olacağını, hem çiftçi hem tüketici, hem sanayici, hem de ülkenin kazanacağının altını çizdi.
TOLGA PARLAK merhabahaber.com