Rivayete göre şairin biri halifeyi öven bir kaside yazıp mecliste okudu…
***
Halife kasideyi çok beğendi ve;
"-Üç yüz dinar mı istersin yoksa her biri yüz dinar değerinde üç hikmetli söz mü?" diye sordu…
***
Şair: ‘Kalıcı hikmet, fani dinardan yeğdir…’ dedi ve hikmetli sözleri tercih etti…
***
Halife: Birinci hikmet şu: Elbisen eskiyince yeni ayakkabı giyme… Çok kötü görünür çünkü…
***
Şair pişmanlıkla kıvrandı: Yandı yüz dinar!
***
Halife gülerek: İkinci hikmete gelince, ne zaman sakalın yağlanırsa aşağı eğerim deme… Elbisen yağlanır yoksa…
***
Sersemleşen şair: “-Halife hazretleri, Allah aşkına üçüncü hikmeti kendinize saklayın! Yüz dinar üçüncü hikmetten bin kez yeğdir!
***
Niye atlattık bu Acem fıkrasını hemen söyleyelim…
***
Efendim; Konyamızda bazı vükelalar (bu seferde siz bakınız sözlüğe) etraflarına topladıkları iyi niyetli siyaset yapmak isteyen gençlerimize, Halife örneğinde ki gibi hikmetli akıllar(!) veriyorlar…
***
Bizim iyi niyetli çocuklarda ağzı açık dinliyorlar bu hikmetli(!) sözleri…
***
Vükela kendisine hiç rakip ister mi?
***
Kendi gücünün ve kudretinin farkında olmayan gençlerde ; “Bu işin yolu demek buymuş” diyerek mantıksız ve anlamsız hiçbir yerde ve literatürde yazmayan siyaset perhizleri yapıyorlar…
***
Onlar perhizdeyken, sofradaki yemeği de birileri afiyetle politik midelerine indiriyorlar…
***
Umarız temiz kalpli gençlerimiz çabuk uyanırda, hikmetli sözlerin(!) tesirinden kurtulup kendilerine biran önce bildik bir yol çizerler…
***
Halife kasideyi çok beğendi ve;
"-Üç yüz dinar mı istersin yoksa her biri yüz dinar değerinde üç hikmetli söz mü?" diye sordu…
***
Şair: ‘Kalıcı hikmet, fani dinardan yeğdir…’ dedi ve hikmetli sözleri tercih etti…
***
Halife: Birinci hikmet şu: Elbisen eskiyince yeni ayakkabı giyme… Çok kötü görünür çünkü…
***
Şair pişmanlıkla kıvrandı: Yandı yüz dinar!
***
Halife gülerek: İkinci hikmete gelince, ne zaman sakalın yağlanırsa aşağı eğerim deme… Elbisen yağlanır yoksa…
***
Sersemleşen şair: “-Halife hazretleri, Allah aşkına üçüncü hikmeti kendinize saklayın! Yüz dinar üçüncü hikmetten bin kez yeğdir!
***
Niye atlattık bu Acem fıkrasını hemen söyleyelim…
***
Efendim; Konyamızda bazı vükelalar (bu seferde siz bakınız sözlüğe) etraflarına topladıkları iyi niyetli siyaset yapmak isteyen gençlerimize, Halife örneğinde ki gibi hikmetli akıllar(!) veriyorlar…
***
Bizim iyi niyetli çocuklarda ağzı açık dinliyorlar bu hikmetli(!) sözleri…
***
Vükela kendisine hiç rakip ister mi?
***
Kendi gücünün ve kudretinin farkında olmayan gençlerde ; “Bu işin yolu demek buymuş” diyerek mantıksız ve anlamsız hiçbir yerde ve literatürde yazmayan siyaset perhizleri yapıyorlar…
***
Onlar perhizdeyken, sofradaki yemeği de birileri afiyetle politik midelerine indiriyorlar…
***
Umarız temiz kalpli gençlerimiz çabuk uyanırda, hikmetli sözlerin(!) tesirinden kurtulup kendilerine biran önce bildik bir yol çizerler…