Konya'da 67 yıldır etliekmek ustalığı yapan 82 yaşındaki Mehmet Gökbaba, her sabah besmeleyle açtığı fırınında ilk günkü heyecanıyla çalışmaya devam ediyor. Konya'da önemli Osmanlı eserlerinden Kapu Camii'nin yanında oğlu ile işlettiği lokantada yıllardır aynı lezzeti müşterileriyle buluşturan Mehmet Gökbaba, sağlığını sürekli çalışmanın yanı sıra her gün 16 kilometre bisiklet sürmesine ve evinin bahçesinde gün batana kadar toprakla uğraşmasına bağlıyor.
ETLİEKMEĞİ UZUN DEĞİL KISA YAPIYOR
Gökbaba, etliekmeğin orijinalinin kısa ve geniş olduğunu ifade etti. Müşteriyi kandırmamak gerektiğine dikkat çeken Gökbaba, etliekmeğin malzemesinin de önemine vurgu yaptı. “Etliekmeğin pişirileceği taş da çok önemli” diyen Gökbaba, şunları kaydetti: “Etliekmeği pişirirken başında duran ustanın konuya vakıflığı çok önemli. Her etten etli ekmek olmaz. Biz dikkat ederek eti alıyoruz. Kıymalı etli ekmek için kaburga eti, bıçak arası için de bonfile et kullanıyoruz. Etin diğer kısımları sert olur, aynı tadı vermez. Mesleğe başladığımda da böyle yapıyordum şimdi de böyle. Tadını değiştirdiği için soğan kullanmıyoruz. Et, domates ve yeşil biber ile hazırlıyoruz. Hamurunu da ekmeklik unun içine belli oranda baklavalık un katarak hazırlıyoruz. Birçok fırın ucuz diye çam odunu yakıyor. Biz sadece meşe kullanıyoruz fırında. Etliekmek Konya için bir kültür.”
VİYANA'DAN GELEN GENÇ ETLİEKMEĞE HAYRAN KALDI
Gerek yurt içinden gerekse de yurt dışından birçok müşterisinin olduğunu belirten Gökbaba, Viyana'dan gelen bir gence de etliekmek ve Mevlana yaptı. Etliekmeğin namını Viyana'da duyduğunu, Türkiye'ye geldiğini, etliekmek yemek için de Konya'ya uğradığını belirten, aslen Türk olan ancak Viyana'da yaşayan bir genç, “Etliekmeği tattım. Gerçekten mükemmel bir lezzetmiş. Hep duyardım, Konya'nın etliekmeğinin meşhur olduğunu. Çok hoşuma gitti. Ustamızın ellerine sağlık” dedi. Viyanalı genç, etliekmeği çok beğendiğini söyleyip ustaya sarıldı.
EMRE ÖZGÜL