Vicdanlar Mavi Marmara’yı sattı

Ali Ayata

Cuma günü ülke tarihimizin en zor kararlarından biri alındı. Mavi Marmara davasının son duruşması dün İstanbul’da gerçekleşti. Hakimler ve savcılar vicdanları sızlatan o belgelere imzalarını attılar.

Daha önceki yazılarımızda hakkı ve hakkaniyeti dile getirmeye çalıştık ve bugün de hak için bu yazıyı ele alma ihtiyacında bulunduk.

Yakın zamanda İsrail ile Türkiye ilişkilerinin düzeltilmesi kapsamında bir mutabakata varılmış sözde tazminat özde de bizlere bağışta bulunacak olan İsrail ile el sıkışmıştık. O zamanda bu olayların yanlış olduğunu bulunduğumuz meclislerde de anlattık yazılarımızda da paylaştık.

Cuma günü davanın gerçekleştiği salonda bulunmasak da anlık olarak gazeteci arkadaşlarımız sayesinde takip etme imkânımız oldu. Tabi duruşmanın seyri sürecinde detaylara girmekten ziyade sözün nihayet bulacağı sıralarda savcının teklifi geldi. “ Savcı: Türkiye Cumhuriyeti feragat etmiştir. Tanık, müşteki dinlenmemesi… Kamu adına davanın düşmesini talep ediyoruz.” Netice itibari ile bu ülkede vicdanların dediği değil, paranın çaldığı düdük geçerli oluyor. Sözde İsrail’in tazminatı denilse de özde İsrail’in bizlere bahşettiği 20 Milyon Dolara vicdanları satmış bulunuyoruz. Nihai sonuç dava düştü.

Dava düşmesine düştü de hiç unutmayacağım birkaç cümle var.

Sayın Cumhurbaşkanı yıllar önce astı, kesi, gürledi, one minute dedi. Sözde Dirilişe kalktığı zamanları hepimiz hatırlıyoruz. O zaman ki sözleri dillendirmek istiyorum.

O masum çocukların ahı, o masum annelerin feryadı er ya da geç İsrail’den sorulacak”

Biz, Filistinlilerin haklarına halel getirecek ve Mavi Marmara şehitlerinin ruhlarını incitecek hiçbir şartı asla kabul etmedik, etmeyiz.

İsrail bu olayın da unutulacağını sanıyordu. Ak Parti olarak bu katliam karşısında susmadık. Takipten yorulmadık. Hukuktan taviz vermedik.”

Şunu eklemek istiyorum bu ülkede Cuma itibari ile yine görmüş olduk. Hak ve Adalet anlayışı hukuk kurallarına göre değil siyasetteki kurallara göre gerçekleşiyor. Siyasetteki kurallarda keyfine göre değişiyor. Dün dediğini bugün önemsemiyorsun bile.

Bu ülkede ki adalete de siyasete de güvenmek isterken devletimizin başı, reis-i cumhuru bu denli ülkeyi sahipsiz bıraktığı sürece her zamanda güven eksikliği, inanç eksikliği olacaktır.

Sözlerimizi uzatmaya hiç gerekte görmüyorum. Vicdanları satılanlara karşı her zaman bir duruşumuz olacaktır. Tek kişi bile kalsak doğruyu savunmaya ve dillendirmeye devam edeceğiz.

 


 

 

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (2)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.