Furkan ERTEN
İktidar medyasının bile savunamadığı, hükümet yetkililerinin olumlu cümleler kurmakta zorlandığı Varlık Fonu, yıllardır ısrarla uygulanmakta olan faiz ve rantiye ekonomisinin acı faturası olarak değerlendiriliyor. Kamuoyundaki tepkileri dindirmek için kimi çevrelerce benzetilen Erbakan Hoca’nın kurduğu Havuz Sistemi ile Varlık Fonu arasında uzaktan yakından küçücük bir benzerlik bile bulunmuyor.
Ekonomist Ergün Kaya:
HAVUZ SİSTEMİ İÇİN FON’A GEREK YOK
HAVUZ Sistemi ve Varlık Fonu’nu gazetemize değerlendiren ekonomist Ergün Kaya, “Havuz sistemi, kamu kurumları arasında fon desteği sağlanarak yurtiçi ve yurtdışından borçlanmaya gidilmesini engellemeyi ve dolayısıyla kamunun faiz ödemelerini azaltmayı hedeflemiştir. Havuz sistemini uygulamak için bu kurumları böylesi bir fon şemsiyesi altında toplamaya gerek yok” dedi.
Prof. Dr. Osman Altuğ:
ERBAKAN’IN HAVUZ SİSTEMİ İLE ALAKASI YOK
Varlık Fonu’nun, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Havuz Sistemi ile alakasının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Osman Altuğ, “Fona bağlanan şirketler, bunu pakette toplayıp halka açmak, yani borsaya yeni gayrimenkuller kazandırmak ve borçlanmaktan ibaret. Varlık Fonu’nun, Erbakan’ın Havuz Sistemi ile uzaktan yakından alakası yok. Erbakan’ın sistemi memleketin parasına sahip çıkmaktı” diyerek tepki gösterdi.
PROF. Dr. Kemal Üçüncü:
BİLİMSEL YAKLAŞTI, ÇÖZÜM GETİRDİ
PROF. Dr. Kemal Üçüncü, Havuz Sistemi’nin bilimsel bir şey olduğunun altını çizerek, “Erbakan Hükümeti ve Erbakan Hoca, Türkiye’nin bütün sorunlarına bilimsel olarak yaklaşmıştı. Erbakan Hoca’nın kurmuş olduğu Havuz Sistemi bilimsel literatürde olan bir şeydir. Yapılacak çözümlerin hiçbiri hayal değildi, memur ve emekliye yapılan zamlar somut olarak hâlâ önümüzde duruyor” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik sıkıntıların boy göstermesiyle beraber çözüm üretimde değil faizde, özkaynaklarda değil borç bataklığında arandı ve Varlık Fonu hayata geçirildi. Ziraat Bankası, BOTAŞ, Türkiye Petrolleri, PTT, Borsa İstanbul AŞ, Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV gibi kamu kuruluşlarının Varlık Fonu’na aktarılmasıyla beraber Prof. Dr. Necmettin Erbakan ismi de yeniden gündeme geldi. Faize ve borç sistemine ekonomiyi teslim edenler, “Erbakan’ın Havuz Sistemi hayata geçirildi” cümlesi ile ekonomiyi refaha kavuşturan, vatandaşın bütçesini rahatlatan Erbakan ismin istismar etmeye başladılar. Konuyla alakalı görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar “Havuz Sistemi ile Varlık Fonu’nun alakasının olmadığını söylediler.
“HAVUZ SİSTEMİ, MEMLEKETİN PARASINA SAHİP ÇIKMAKTIR”
Varlık Fonu’nun, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın Havuz Sistemi ile alakasının olmadığını söyleyen Prof. Dr. Osman Altuğ, “Fona bağlanan şirketler, bunu pakette toplayıp halka açmak, yani borsaya yeni gayrimenkuller kazanmak ve borçlanmaktan ibaret. Varlık Fonu’nun, Erbakan’ın Havuz Sistemi ile uzaktan yakından alakası yok. Erbakan’ın sistemi memleketin parasına sahip çıkmaktı” diyerek tepki gösterdi.
“Sanki şirketler başka bir şey gibi konuşuluyor ama Ziraat Bankası, Türksat Hazine’nin. Hazine’nin olan şeyleri başka hesaba değiştirmek ne işe yarayabilir” diyen Altuğ, “Üçkağıt ekonomisine yeni malzeme tedarik etmek için Varlık Fonu kuruldu. Erbakan üçkağıt dediğimiz döviz, faiz, borsa ile mücadele ediyordu. Bugün Varlık Fonu’na, ‘Havuz Sistemi’ diyenler Erbakan propagandası yapıyorlar, Erbakan markasını kullanmak arzusundalar” dedi.
“ERBAKAN, TÜRKİYE’NİN SORUNLARINA BİLİMSEL YAKLAŞTI”
Prof. Dr. Kemal Üçüncü Havuz Sistemi’nin bilimsel bir sistem olduğunun altını çizerek “Erbakan Hükümeti ve Erbakan Hoca, Türkiye’nin bütün sorunlarına bilimsel olarak yaklaşmıştı. Erbakan Hoca’nın kurmuş olduğu Havuz Sistemi bilimsel literatürde olan bir şeydir. Yapılacak çözümlerin hiçbiri hayal değildi, memur ve emekliye yapılan zamlar somut olarak hala önümüzde duruyor” dedi. “Varlık Fonu’nun uluslararası kurallara aykırı olduğu söyleniyor. Çünkü fondaki şirketlerden hisse kalan kişiye sorulmadan şirket devredilebiliyor. Mülkiyet hakkı çiğnenmiş oluyor” diyen Prof. Dr. Kemal Üçüncü, “Havuz Sistemi, Türkiye’nin menfaatine olan bir projedir. Neden Havuz Sistemi kullanılmıyor? Bunun cevaplanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“ŞİRKETLER YA SATILACAK YA BORÇ ALINACAK”
Havuz Sistemi ve Varlık Fonu’nu gazetemize değerlendiren Ekonomist Ergün Kaya, “Havuz sistemi, kamu kurumları arasında fon desteği sağlanarak yurtiçi ve yurtdışından borçlanmaya gidilmesini engellemeyi ve dolayısıyla kamunun faiz ödemelerini azaltmayı hedeflemiştir. Havuz sistemini uygulamak için bu kurumları böylesi bir fon şemsiyesi altında toplamaya gerek yok” diyerek Havuz Sistemi ile Varlık Fonu’nun amaçları ve işlevleri itibariyle hiçbir benzerlik göstermediğini vurguladı.
“Kurulan bu Varlık Fonu’nun, gerçek mahiyetini anlamak için, Türkiye ekonomisinin dış borca ve varlıklarımızı yabancılara satmaya bağımlı hale geldiğini görebilmemiz yeterlidir. Gerisi lafı güzaftır” diyen Kaya, “Fona aktarılan şirketler bu iktidar öncesinde milletin büyük fedakârlıklarıyla kurulmuştur. Şimdi bu değerlerimizde ya direkt şekilde satılacak, ya da üzerinden tahvil çıkarılarak yeni borçlar alınacaktır” diye konuştu.
*Havuz Sistemi, faizci kapitalist ekonomiye karşı gerçekten bir tavır geliştirildiği süreçte kuruldu. Varlık Fonu ise faizci kapitalist ekominin bir parçası olarak kuruldu.
*Havuz Sistemi tasarrufu, Varlık Fonu ise borçlanmayı esas alıyor.
*Havuz Sistemi bankalardan yüksek faizle borç almaya son verirken, Varlık Fonu bankalardan borç almak için bir araç olarak görülüyor.
‘*Kamu tek hesabı’na dayalı olan Havuz Sistemi, para ve harcamanın denetimini ve koordinasyonunu sağlarken, Varlık Fonu ise kanunlardan, denetimlerden muaf tutuluyor.
*Havuz Sistemi ile rantiyenin hortumları kesilirken, Varlık Fonu rantiyeye yeni kanallar açıyor.
*Havuz Sistemi’nde kamu kurumlarının devri söz konusu değilken, Varlık Fonu ile asırlık kuruluşların ipotek edilmesi, rantiyeye teminat olarak gösterilmesi amaçlanıyor.
*Havuz Sistemi, Denk Bütçe ile birlikte değerlendirilirken, Varlık Fonu her yıl ortalama faize 50 milyar TL ayrılan bütçenin yaması olarak karşımıza çıkıyor.