Hareketli bir pazar yaşadık...
***
Aramızın şu aralar limoni olduğu, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan'ın evinde şehit ve gazi ailelerine verdiği iftara davetliydik...
***
Konağın bahçesinde verilen iftar davetine ezan okunmasına dakikalar kala Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da iştirak etti...
***
Davet edilen protokol şehit ve gazi ailelerinin masalarına dağıtılmıştı... Masalardaki sessizliğin ağırlığı uzun süre devam etti…
***
Birkaç cümleyi zor bir araya getirerek şehit ailelerimizin hüznüne ortak olmaya çalıştık...
***
Vali Doğan gerçekten güzel hazırlanmış...
***
Davetin her detayı ile yakından ilgilendiğini öğrendik... Oturma planı ile bizzat ilgilendiği söylendi...
***
Masamızda Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel ve eşleri vardı... Meksika'dan düzenlenen Dünya Tekwando Şampiyosı’na gitmiş...
***
Ama stresliydi... Türkiye şampiyonada sıfır çekti... Tek madalya yok...
***
BAKAN İLE SAHUR
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Meram Yaka'da bulunan konutunda sahur yaptık... Sabaha karşı ezanlar okunurken de harika bir sohbet yaptık...
***
M. Emin Parlaktürk Hocaefendi'nin de hazır bulunduğu sohbeti Konya Televizyonu canlı olarak yayınladı...
***
Samimi hayli yoğun bir bakan portresi vardı karşımızda... Yüzlerce insan “Bir konuda bilgi aktarmaya” çalışıyor... Herkesin bir işi, Davutoğlu tarafından takip edilmesi gereken bir süreci var...
***
Telefonlar susmuyor... Dünyanın dört bir yanından imdat sinyallerinin yükseldiği bir dönemde bir taraftan da Konya'yı takip ediyor...
***
Ekibinin, Konya ayağındaki enformasyonlarına hayran kaldım... Bakanın Konya adına bilmediği en küçük nargile dedikodusu bile yoktur sanırım... Diğer meseleleri siz düşünün...
***
Bunca yoğunlukta ekibiyle Konya'yı bu kadar yoğun takip edebilmesi hayret verici... Tebrik etmek lazım...
***
Bir önceki sabah namazı ile birlikte güne başlamış ve 24 saat sonra bir sonraki sabah namazı ezanlarıyla birlikte karşımızda ve hala tebessüm edebiliyor...
***
Bir çoğumuz için SÜRDÜRÜLEMEZ bir gerginlikte yaşıyor hayatı...
***
Nasıl dinlendiğini sordum...
***
Güldü...
***
“Önceki gün sadece üç ya da dört saat istirahat için vaktim oldu, onu da yeni hazırladığım kitabıma harcadım... Uykudan ziyade bu işler yorgunluğumuzu alıyor” dedi...
***
Hazırlamakta olduğu kitabın konusunu sordum...
***
Yine tebessüm ederek, “Çok farklı bir pencereden Osmanlı Tarihi yazıyorum” dedi...
***
Yükü ağır... Siyaseti bir yana bırakarak Konya’nın bakanının yükünü omuzlamak lazım... Siyaseten topa tutmak, eleştirmek kolay... Yanlışları da olabilir...
***
Ama temposu ve gayreti gözyaşartacak cinsten... Bunca emeğin boşa çıkmaması lazım... Allah yardımcısı olsun
***
Âmin diyin Müslümanlar...