Bayram bitti…
***
Ufku acı bir sela kapladı… Doğu’dan batıya herkes duydu bu feryadı…
***
Uzmanlarımız gitti… Bu sefer ellerinde silah yerine, Gaziantep de öldürülen miniklerin elleri var..
***
Hangi cümle, hangi kemiğe dayanan bıçak anlatır bu Şerefli Milletin acısını…
***
Her ay onar-beşer fidanımızın canlarına, milletin süruruna pusu kuruluyor…
***
Giden, denizin üstündeki köpüklü bir dalga gibi, kalabalıkların omzunda tekbirlerle gidiveriyor da, kalan acısıyla bi başına yutkunup çöküveriyor bir kenara…
***
İçimizdeki UZMANLARIMIZI avlıyor terör… En uzmanı olduğu alçaklıkla…
***
Siyaset kurumu meseleye uzmanca yaklaşıyor; “Bıçak kemiğe dayandı”
***
Hainler uzmanca tıslıyor ; “Sivil kayıpları kınıyoruz” diye…
***
“Acı veriyorsa geçmiş, geçmemiş demektir”
***
Şehitlikte her daim bir sızı… Mezar taşları üzerinde her daim bi ananın iniltisi var…
***
Her “Açılımlı” cümle , şehidin yaralarını da açıyor mu ? Kabri üzerindeki güller, şehide karşı utancından mı kızarıyor ?
***
Madem açacaktınız bunu niye kabre kapattınız der gibi…
***
Acı zamanla küllenmesi gerekirken neden közleniyor ?
***
Acı bir sela kabirleri yalayarak geçiyor semaya… Birileri açarken bi yerini, kabre kapatılan genç bir yüreği daha ilan ediyor seksen iki bin Aleme sanki…
***
SELA… Nerden geldi bu hain BELA !
***
Gökte yıldız söner şimdi
Annem beni anar şimdi
***
Uzmanlarım da gitti, acemilerim daha hızlı mı ölür şimdi ??