RÖPORTAJ: MEHMET AKİF SÜTÇÜ
Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nden mezun olan bir öğrencinin iş sıkıntısı yaşamayacağını kaydeden Prof. Dr. Aydın, “Türkiye’de bu alanda çok büyük bir açık var. Havacılık ve uçak teknolojisi, geleceğin cazip meslekleri arasında yer alacak” diye konuştu.
GELECEĞİN MESLEĞİ OLACAK
Türkiye’de sadece birkaç üniversitede yer alan “Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi” geleceğin uçak mühendislerini ve hava meydanlarında çalışacak nitelikli personeller yetiştirecek. Gerek mühendislik ve gerekse sivil hava işletmeciliği alanında kalifiye eleman ihtiyacı çok fazla.
BU BÖLÜMDE İŞ SORUNU YOK
Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekan vekili Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Fakültelerinde Sivil Havacılık İşletmeciliği, Uçak Mühendisliği, Uzay ve Uydu Bilimleri bölümlerinin yer aldığını belirten Aydın, “Bu bölümden mezun olan bir öğrenci, işe girdikten sonra üniversitedeki hocasının aldığı maaşın 2-3 katını alacak. İş sorunu yok. Aksine sektörde açık var” dedi.
-
**Okurlarımıza Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesini biraz daha yakından tanıtmak istiyoruz. Fakülte hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
-2010 yılında üniversitemiz kurulduğunda böyle bir fakültenin de kurulması öngörülerek faaliyete başlandı. Kurulduğumuzda Türkiye’de fakülte olarak bu eğitimi veren 3 fakülteden birisi olduk. İstanbul Teknik Üniversitesi'nde vardı, İstanbul Medeniyet Üniversitesi'nde ve Necmettin Erbakan Üniversitesi'nde kurulmuş oldu. İTÜ'deki ilk fakültenin ardından Devletin kurduğu iki fakülteden birisiyiz. Sonra da diğer üniversitelerde kuruldu. Samsun, Gaziantep ve Afyon’da bu fakülteler kuruldu. Yaklaşık sayı 10’a yükseldi. Türkiye’nin sadece uçak, otomobil yapma hedefi yok. Ülkemiz, uzayda da söz sahibi olmak istiyor. Üniversite olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız.
Fakültemizde öncelikli olarak üç bölümün kurulmasını uygun bulduk: Sivil Havacılık İşletmeciliği, Uçak Mühendisliği, Uzay ve Uydu Bilimleri. Sivil Havacılık, Türkiye’de son yıllarda büyük bir gelişme gösterdi. Son 10 yılda uçakla ulaşım oranı arttı. Buna bağlı olarak da bu sektörün önemi artmış oldu. Kendi uçağımız ve kendi otomobilimizi üretebilmemiz için bölümlerimize büyük ihtiyaç duyulacak. Öğretim üyelerimiz kendi alanlarında donanımlı kişiler. Pakistan, Almanya ve Mısır uyruklu öğretim üyelerimiz var. Yurt içi ve yurt dışında uçak ve uydu üzerine çalışmalar yapmış kişilerle görüşmelerimiz var. Yakın gelecekte çok daha güçlü bir kadroya sahip olacağımızı umuyorum. Fakültemizde eğitim öğretime 2013-2014 öğretim yılında başlandı. Geçen yıl sadece hazırlık sınıfı öğrencilerimiz vardı, şimdi hazırlık sınıfının yanında 1. sınıf öğrencilerimiz var. Hazırlık sınıfında 93, 1. sınıfta da 134 olmak üzere toplam 227 öğrencimiz öğrenim görüyor.
HAVA KUVVETLERİ İLE İŞBİRLİĞİ
*Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nde teorik eğitimin yanında uygulamalı eğitim de büyük önem arz ediyor. Siz bunu nasıl gerçekleştirmeyi hedefliyorsunuz?
-Az önce de ifade ettiğim gibi, bizim öğrencilerimizin bir kısmı hazırlık sınıfında, bir kısmı da 1. sınıfta öğrenim görüyorlar. Müfredat programımıza göre ikinci sınıfın sonunda öğrencilerimizin uygulama ile tanışması gerekiyor. Bizzat kendilerinin bazı şeyleri tecrübe etmesi gerekiyor. Temel eğitim sırasındaki uygulamalardan bahsedecek olursak laboratuvarlar kurmamız gerekiyor. Bununla ilgili çalışmalarımıza başladık. Bir diğer husus da Türkiye’de bu sektörde çalışan firma ve kurumlar var. Biz de o kurumlarla protokoller yapıyoruz. Öğrencilerimizin yaz tatilinde bu kurumlarda çalışmalarını sağlayacağız. Konya’da da askeri hava üssü var. Orada uçakların onarım ve bakımları yapılıyor. Sayın rektörümüz Prof. Dr. Muzaffer Şeker hocamızla gittik üs yetkilileriyle görüşmeler yaptık. Hocalarımız da oradaki komutan ve yetkililerle görüşüyor. Hem öğrencilerimizin hem de hocalarımızın oradaki çalışmalara katılarak kendilerini geliştirmelerini istiyoruz. Bu sektörde yetişmiş elemana çok ihtiyaç olduğu için, kurum ve firmalar yardımcı oluyor. Ulaştırma Bakanlığı ile görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle yazın yapılacak stajları çok önemsiyoruz. Gelecek 10 yılda bu sektörün çok gelişeceği tahmin ediliyor. Bunun için gerek teorik gerekse uygulamalı eğitime aralıksız devam ederek öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştireceğiz.
15 BİN LİRA MAAŞI VAR
*Necmettin Erbakan Üniversitesinin hedefleri doğrultusunda fakültenizin ne gibi katkıları olacak? İlerleyen yıllarda fakülte, üniversitenin iskeleti olur mu?
-Türkiye’de 190’a yakın üniversite var. Kurulduğumuzda havacılık ve uzay bilimleri fakültesi olan ilk 3 üniversite arasındaydık. Bugün itibariyle bünyesinde bizim fakültemizin bölümlerini barındıran üniversite sayısı 10’u geçmez. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde üniversitemizin adının bu alanda ilk sıralarda yer almasını hedefliyoruz. Şu an için en çok önemsenen fakültelerden bir tanesiyiz. En büyük sorunumuz hoca bulamamak. Bu alanda yetişmiş insanlar THY, TÜRKSAT, TÜBİTAK gibi kurumlarda çalışıyor ve yüksek maaşlar alıyorlar. Örneğin TÜRKSAT’ta çalışan bir teknikerin 10 bin lira maaş aldığını oradaki yetkililer söylemişti bize. Biz devlet üniversitesiyiz. Devletin bir mali sistemi var ve kimin ne zaman ne kadar maaş alabileceği belli. O nedenle gelmek istemiyorlar. Vakıf üniversiteleri maaş belirme konusunda daha esnek davranabiliyorlar, fakat onların da sözleşmeleri bir yıllığına yapmalarından kaynaklanan sorunları olabiliyor. Uçak Mühendisleri üniversite dışında çalıştıklarında en az 15 bin lira maaş alıyor. Biz bu işi fedakâr hocalarımızla birlikte yapıyoruz ve yapacağız.
KONYA AVANTAJLI BİR ŞEHİR
*Öğrencilerin Necmettin Erbakan Üniversitesinde ne gibi avantajları var?
-Biz bir devlet üniversiteyiz, ama vakıf üniversitelerinin imkânlarına sahibiz. Vakıf üniversiteleri, gösterişli binalar ve güler yüzlü insanlarla öğrencileri çekmek istiyorlar. Biz hem devlet üniversitesiyiz, hem de modern binalara sahibiz. Hocalarımız da öğrencilerle birebir ilgileniyor. Sınıflar kalabalık değil ve boğucu kalabalık yok. Devlet üniversitelerinde Uçak Mühendisliği okumak isteyen öğrenciler öncelikle İTÜ’yü seçmek ister, ne var ki İstanbul’da ev bulmak, yurt bulmak ve ulaşım çok zor. Günün yarısı yolda geçer. Oldukça pahalı bir şehir. Ama Konya’da ev, yurt bulmak daha kolay, ulaşım sorunu yok denecek kadar az. Tek otobüsle ulaşım imkânı var. Konya da bu yönden çok avantajlı. Kampüsümüzde (Köyceğiz Yerleşkesi) ilk etapta üç tane ortak derslik yaptık. Bizim Fakülte (Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi) ile birlikte Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi de bu binalara taşındı. Öğretim faaliyetlerini bu binalarda sürdürüyor. Kısa süre sonra fakültelerin asıl binalarının yapımına başlayacağız. Devletimizin bu konuda büyük desteği var. Öngörülen süre içinde bu binalar da tamamlanacak ve kampüsümüz tamamlandığında ülkemizin her bakımdan saygın bir üniversitesi olacağız.
İSTİHDAM AÇIĞI VAR
**Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi'nden mezun olan bir öğrenci hangi iş sektörlerinde çalışma imkânı buluyor. Gelecekte aranan meslek diyebileceğiniz bir durum var mı?
- Sivil havacılık alanında yetişmiş elaman açığı var. Bu açığın da mevcut kapasiteyle 10-15 yıl içerisinde kapanması mümkün gözükmüyor. Türk Hava Yolları, üniversite mezunu kişileri alıyor, onlara kendi içinde eğitim veriyor, sertifika veriyor. Kendi yetiştirdiği elemanlarla işlerini yapıyor. Çünkü bu sektör için üniversitelerimizde eleman yetiştirilmiyor. Dolayısıyla Fakültemizin Sivil Havacılık İşletmeciliği Bölümü mezunları önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde iş bulma sorunu yaşamayacaktır. Mezun olur olmaz iş sahibi olacaklar. Bu sektör, 3-5 kat daha büyüyecek. Türkiye’deki uçak sayısının önümüzdeki 5 yıl içerisinde 2 katına çıkması bekleniyor. Dünyadaki sefer sayısı da artacak. Her bir uçak için en az 40 kişi gerekiyor. Sadece uçağın havalandırılıp, indirilmesi için bu kadar kişi çalışıyor. Eleman ihtiyacı çok fazla olacak. O sebeple bu bölüme gelecek öğrencilerin iş sorunu yaşayacağını sanmıyorum. Sadece benim düşüncem değil bu, sektördekilerin söyledikleri de bu şekilde.
ŞEYTANLAR ARAYA GİRDİ
*Hocam biraz da Konya’yı konuşacak olursak. Konya’nın bu fakülte için ne gibi katkıları var. Uzay araştırmalarında nasıl bir katkı sağlar?
- Türkiye’nin uçak yapım geçmişi de var. Ülkemizde uçak üretimine başlamış iş adamlarımız var. Ülke olarak dünyada söz sahibi olan uçak yapım şirketleriyle aynı yıllarda bizde uçak yapmışız. O dönemde Ankara’da yapımına başlanan birkaç uçak, tamamlanamadığı için Konya’ya nakledilerek burada tamamlanmış. Türkiye, kendi uçağını yapmış ve uçurmuş. Onun için bu fakültenin Konya’da kurulması tesadüf değil. Ne var ki, o dönemde yerli uçak almak yerine “ithal” etmeyi yeğlemişler. Üstelik ülkemizde yapılan uçaklar, ithal edilen uçaklardan daha donanımlı ve sağlam yapılmış. Ancak uçaklar alıcı bulamayınca şirketler iflas etmiş. Konya, coğrafi özelliği ile hava ve uzay araştırmalarına çok müsait bir şehir. Düz, geniş ve yaşam alanlarının dışına kolay çıkılabilmesi Konya’yı ön plana çıkarıyor. Artık insansız hava araçları gelişiyor. İlerleyen yıllarda uçaklar pilotsuz hareket edecek. Bunun için çok yoğun testlerden geçirilmesi gerekiyor. Konya bu açıdan da oldukça müsait bir şehir. Türkiye’nin yapacağı bu tür hava araçları için Konya test merkezi olabilir. Diğer yandan da roket atışlarındaki testler büyük risk oluşturuyor. Bunların test edilmesi için de Konya büyük önem arz ediyor. Başka bir husus da şu: İnsansız hava araçları artık roket de atabiliyor. İleride savaşları teknolojisi güçlü olan ülkeler kazanacak. Uydusunu yapan ve fırlatabilen çok az ülke var; bazı ülkeler de uydu yapabiliyor, ancak fırlatma imkânları yok. Biz kendi uydumuzu yapabiliyoruz, fakat iş fırlatmaya gelince başka ülkelerin imkânlarını kullanıyoruz.
TÜRKİYE’DE İSİM YAPACAK
*Son olarak eklemek istedikleriniz?
-Uzay bilimleri, Türkiye’de yeni gelişen bir sektör oldu. Türkiye bunda geri kalmamak için çalışmalara hız kazandırdı. Biz, Türkiye’de bünyesinde havacılık ve uzay bilimleriyle ilgili fakülte olarak kurulan ilk üniversitelerden biriyiz. Bu sektör yeni ve biz de bu yeniliği ön plana çıkartarak Necmettin Erbakan Üniversitesini marka yapmak için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz. Ayrıca havacılıkla ilgili bölümler en son teknolojilerin kullanıldığı çok zevkli bölümler. Öğrenciler için hiçbir şekilde sıkıcı değil. Bölümlerimizi LYS puanı yüksek öğrenciler tercih ediyor. Bu, çok sevindirici bir durum. Puan bakımından, tıp fakülteleriyle aynı yüzdelik dilimden öğrenci alıyoruz. İyi öğrencilerin girmesi gereken bir fakülte. Biz en iyileri alıyoruz ve verdiğimiz eğitimle onları daha iyi yapıyoruz. İnşallah hedeflerimizi bir bir gerçekleştireceğiz. Elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk Hava Kuvvetleri’nin servisten çıkardığı bir savaş uçağını alacağız. İşlemleri bitmek üzere. Bir jet motoru, bir de helikopter motorumuz var. Bunların sayısını artırarak öğrencilerimizin sektör ile iç içe olmalarını sağlayacağız. Uçak mühendisleri Konya’dan yetişecek.
MEHMET EMİN AYDIN KİMDİR?
1963 yılında Konya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini Konya’da tamamladı. 1985 Yılında Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Aynı yıl mezun olduğu bölümde Araştırma Görevlisi olarak göreve başladı ve 1987 yılında Yüksek lisansını tamamlayarak “Yüksek İnşaat Mühendisi” unvanını aldı. 1996 yılında Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Çevre Teknolojisi Anabilim Dalına “yardımcı doçent” olarak atandı. Aynı bölümde 1997’de “doçent”, 2003 yılında da “profesör unvanı aldı. Prof. Dr. Aydın, 13 Ocak 2011 tarihinde Necmettin Erbakan Üniversitesi, Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı, 2 Şubat 2011 tarihinde de Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektör Yardımcısı olarak atanmıştır. 25 Ağustos 2014 tarihinden bu yana Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanlığını vekâleten yürütmektedir.