Askerleri çok severim…
***
12 Eylül de çocuktum… 11 yaşında falan...
***
Pencereden darbecileri alkışlayıp esas duruşta selam verenlerdenim…
***
Onlar da bize MEHMETÇİK sigarası vermişti...
***
Sigarayla ilk tanışmam mahallede Rahmetli Hacıteyze'nin tabiriyle ,'Vurgunlu Evren' sayesinde anlayacağınız...
***
Ordu yönetime el koymuştu…
***
Rahmetli Zülfikar Abi kapıdan hepimizi uyararak kaçmıştı 'Girin içeriye asker geliyor' diye...
***
Günlerce bahçede yakacak sıkıntısı çekmedik...
***
12 Eylül sabahı mahallede tandırı olan herkes tandırını yaktı...
***
'Bakkalar kapalı ekmek yapalım' bahanesiyle, Çuval-çuval tandırda kitap yaktılar...Kitap ateşinde pişmiş isli tandır ekmegi yiyenlerdeniz...
***
Kadınlardan biri tandırın başından şöyle seslenmişti ; “Bu kitabında hiç özü yok alavlayıveriyor tamam, pişirmeyecek ekmekleri”
***
Yıllarca kitapları özsüz sandık...
***
Aradan geçen uzun yıllar zarfında Ordu’nun aslında NEYE KOYDUĞUNU net öğrenenlerden oldum…
***
Kaç ağabeyi asıldı…
***
Âlime Teyze evladının mezarı başında ilerlemiş yaşına rağmen son nefesine kadar hep ağladı…
“Çok işkence etmişler... Alektrik vermişler, çıkınca dikiş tutmadı dedi” camide bir dede...
***
'Ne kadar şaslıymış' dedi üzüm puştalarında oynarken bir arkadaşımız; “Daha bizim evde yok alektrik, Mustafa Abiye direk bağlamışlar”
***
Gülüştük...
***
O günden sonra Mustafa Abi ne zaman denk gelse “Yüzünde bir ışık aydınlık arar” olduk... Sanki yüzü parlıyor gibiydi...
***
Karşımızdaki,sokakta oturan kalın parkalı gözleri ışık saçan solcu ağabeylerimizden de bir-ikisinin cezaevinde hastalanıp öldüğünü duyduk geçmiş gün...
***
Mahallede arkadaşlar bekçi geçerken bir jopuna birde popalarına bakarlardı korku içinde...Ürkerek, çocuk aklıyla, duydukları 'Makatına jop sokmuşlar' söylentilerinden sonra...
***
Yıllarca askerin cebinde urgan taşıdığına inandırıldım...
***
Asıveriyordu Kenan Paşa...! Bir sağdan bir soldan...Hacer Teyze'nin elişi gibi ; bir ters bir düz misali...
***
Bu yaşımızda belki hala mahalle bekçisinden bile tırsmamızın nedeni bu...
***
Yıllar sonra onlardan aklımda kalan tek şey; sağcısı solcusu hepsi bizim mahallenin çocuklarıydı…
***
Önceki gün akşam 'Seksenler' dizisini izledik....
***
Darbeden sonraki gücü kanırtarak kullanma şekli ve ideolojisi bugünden farklı değil...
***
Gücü eline geçiren asker olsun sivil olsun müptelası oluveriyor...Kendilerinden olmayanları ekarte edebilmek için hayali düşmanlar yaratıyorlar...
***
Abdestli namazlı olmasıyla yıllarca övündüğümüz eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı niye yatıyor mesela ?
***
Dün şeriatçılar ile korkutulurdu millet bugün ise ergenekoncularla...
***
Dün “Aman biri şeriatçı falan der ayağını kaydırırlar” deniyordu bugünde “Aman biri ergenekoncu falan der ayağını kaydırırlar” deniyor...
***
Korkutulan öcü aynı öcü aslında ...
***
Kostümleri farklı... İkisinide hayal perdesinden gerçek hayatımıza servis eden DEVLET, ya da onun doymak bilmeyen hırsı...
***
Millet aynı millet, uyutmak için DEVLET zamanla kostüm yeniliyor o kadar...
***
'Uyusunda büyüsün' diyerek büyütülen bir neslin bu kadar çabuk uyanmasını beklemek ise ancak safdillik olur...