Allah(cc) Resulü(sav)in Sahih Sünnetini takip eden Mezhep imamları ve Sünnet Ehli Müslümanların inançlarını red edip buna uydurulmuş din diye iftira edenlerin güya uydurulmuş din yerine ikame etmek istedikleri Kurandaki din aldatmacasının gerçek yüzü her geçen gün biraz daha açığa çıkmaktadır.
Bu sahtekârlığın ortaya çıkması biraz gecikmiş olsa da sonuç itibarıyla hayırlı olmuştur diyebiliriz.
Kafalarından uydurdukları şeriatsız, fıkıh sız hatta ibadetsiz bir modern zamanlar dinini Allah’ın(cc) Rasulü’nün(sav) tebliğ edip örneklendirerek hayata uyguladığı sahih sünnetinin yerine ikame etmeye çalışmaları 1400 yıllık İslam tarihinde ilk defa yapılan bir şey değildir.
İslam tarihinde birçok defa olduğu gibi bu defa da uydurukçuların karşısına dikilen İslam âlimleri ve bu âlimlerin okuyup okuttukları Sahih Hadislere ait kaynak eserler bu uydurukçuların iddia ettiği gibi uydurma şeyler değildir.
Müslümanlar bilir ki Allah(cc) Rasulü’nün(sav) İslam Dinini tebliğ etmeye başladığı ilk günden bu güne Kuranı Kerim ve onun en doğru açıklaması olan Sahih Sünnet etrafında şekillenen dini ilimlerde kesintisiz bir eğitim süreci vardır.
Başta kıraat ve tefsir olmak üzere hadis ve fıkıh ilimlerinde bu kesintisiz süreç hoca talebe ilişkisi içinde ve bizzat karşılıklı ders okutmak şeklinde bir usulde nesilden nesile bu güne kadar sorunsuz bir şekilde aktarılmış bulunmaktadır.
Uydurdukları modern(!) İslam dinini Allah’ın(cc) dininin yerine ikame etmeye çalışan modern zaman âlimleri bunun için ilk olarak Müslümanların kaynak olarak kabul ettiği Sahih Hadis kitaplarını yazan Hadis âlimlerimize saldırmışlar ve onları itibarsızlaştırmaya çalışmışlardır.
Müslümanların bu ilk şoku atlatmalarına fırsat vermeden 2 aşama olarak da bu defa, Hak Mezhep olarak kabul edilen 4 mezhep imamı hakkında Müslümanların zihinlerinde kuşku uyandıracak bir takım algı operasyonlarına girişmişlerdir.
Bütün Müslümanlar bilirler ki tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerini sistemleştiren imamlarımızın silsilelerine bakıldığı zaman kaynağın bizzat Hz. Rasulullah(sav) ve eğittiği sahabelerine(ra) ulaştığı görülür.
1400 yıl sonra eline Kur’an’ı Kerim diyerek herhangi bir meali alıp mealde yazanları da kendi kafasına göre yorumlayarak uydurulmuş din ikame etmeye çalışanlar bu sebeple sahih hadislere sataşmışlardır.
Uyduruk bir 21. yy dini ortaya koymaya çalışanlar bu algı operasyonunu yaparken esasen yaptıkları şey cehalet falan düpedüz ihanet ve iftiradır.
Mesela İmamı Azam Ebu Hanife(ra), İmamı Şafi(ra) ve İmamı Ahmed b. Hanbel(ra) ile İmamı Malik’in(ra) ilim silsilelerinin Abdullah ibni Ömer(ra) ve Abdullah ibni Mesud(ra) vasıtasıyla Hz. Peygambere(sav) ulaştığını bilirler ama söyle(ye)mezler.
Ya da İmamı Buhari(ra) veya İmamı Müslim(ra) başta olmak üzere sahih ve sünen olarak bilinen hadis kitaplarını yazan ve Müslümanlar arasında hadis imamları olarak bilinen Tabiin(ra) ve Tebe-i Tabiin(ra) den hadis tahsil etmiş âlimlerimizin ilmi silsilelerinin de Sahabe Efendilerimiz(ra) vasıtasıyla yine Hz. Peygamberimize(sav) ulaştığını bilirler ama yine söyle(ye)mezler.
Mesela bu anlamda en çok sataştıkları ve hatta iftira ettikleri sahabe en çok hadis rivayet eden sahabe olarak tanıtılan ve abartılı bir şekilde algı yönetimi yapılarak Yaklaşık 6000 tane rivayeti var denilen Ebu Hureyre(ra)dir.
Ebu Hureyre(ra) ye ait olduğu ifade edilen 6000 sayısı tüm hadis kitaplarındaki sayıdır. Aynı hadisi kullanan hadis kitapları da bu sayıya dâhildir.
Yani 6000 tane farklı hadis yoktur. Bunlar tekrarları ile birlikte 6000 tanedir. Tekrarsız haliyle 1300 civarında hadis kalmaktadır.
Öyleyse Ebu Hureyre (ra) 6000 tane değil 1300 tane hadis rivayet etmiştir.
Hadis kitaplarındaki 1300 tane hadisin tamamını Ebu Hureyre (ra) rivayet etmemiştir. Başka sahabeler de bu 1300'ün içindeki hadisi rivayet etmişlerdir.
Sadece Ebu Hureyre(ra)'in rivayet edip hiçbir sahabenin rivayet etmediği hadis sayısı bazı Hadis âlimlerine göre 230, bazılarına göre 120, bazılarına göre ise 100'ün altındadır.
Şimdi anlayabiliyor musunuz Cuma minberinden Ebu Hureyre (ra) efendimize Hz. Peygamberimiz(sav) adına “hadis yumurtladı” diyecek kadar aşağılaşan insan müsveddesinin yapmaya çalıştığı algı yönetimini?