El- Kaide lideri Usame bin Ladin, ABD tarafından düzenlenen operasyonla Pakistan'ın Abbottabad kentinde saklandığı malikânede başından vurularak öldürülmüş ve cesedi denize atılmıştır. 03.05.2011
Üsame b. Ladin, Batı emperyalizmiyle savaşan birisiydi, Afganistan’da önce Ruslarla sonra ABD ile savaşarak ölmüştür. Üsame b. Ladin’e ABD ajanı diyenler, belge ile ispatlaması gerekir, aksi halde Batı’nın propagandasının kurbanı olmuş olur. Üsma b. Ladin, herhangi bir mahkemede yargılanıp, terör lideri ve ABD ajanı diye tescil edilmiş değildir.
Üsame b. Ladin’in başta ABD ve Batı emperyalizmi ile mücadelesi eleştirilebilir, yol ve usulünün yanlış olduğu delillerle ispat edilebilir. ABD’nin ve Batı’nın propagandasıyla bir insanı terörist ilan etmek ve daha iler giderek ABD ajanı demek ucuz kahramanlıktır.
ABD, Irak’ı işgal edebilmek için, “Irak’ta nükleer silah vardır,” dedi; bizzat kendisi Irak’ı işgal edebilmek için böyle bir yalanı uydurduklarının söylemedi mi? Irak’ta bir buçuk milyon insanı öldürmedi mi? Irak’ın başta petrol kuyuları olmak üzere yer altı ve yerüstü kaynaklarına el koyup, tarihi değerlerini yağmalamadı mı?
ABD, Afganistan’ı İkiz Kulelerin yıkılmasını bahane ederek işgal emiştir, binlerce sivil Afganlıyı öldürmüştür, halen öldürmektedir, Guatemala’da esirlere insanlık dışı işkence yapmıştır, halen yapmaktadır. ABD’nin Afganistan’ı işgal edebilmek için İkiz Kuleleri’ni bizzat kendisinin yıktığını zaman zaman basında okuduk, yazar ve çizerler bunu zaman zaman dile getirdiler.
ABD, Somali’de başarılı olamayınca Somali’yi işgal edebilmek için Habeşistan’ı üzerine kışkırtarak ve silah vererek işgal etmiş ve beş parçaya bölmüştür, denizini de yağmalayarak aç bırakmıştır, bunun üzerine Somaliler, ABD’ye ait gemileri vurunca onları korsanlıkla suçlamıştır, NATO’ya bağlı ülkelerin gemilerini Aden körfezine göndererek, o insanları avlamaya başlamıştır.
ABD, Ortadoğu ülkelerin ve mazlum gayrimüslim ülkelerin bağımsızlığını hiçe sayarak istediği zaman söz konusu ülkelerde operasyon yapabilmekte, hapislere tıkabilmekte, istediğini Guatemala’ya götürüp orada işkence edebilmektedir. Üsama b. Ladin’de bağımsız bir ülke olan Pakistan’da Pakistan’a haber verilmeden bir operasyonla öldürülüyor ve cesedi helikoptere alınarak denize atılıyor.
Üsma b. Ladin, taş değil, hayvan değil, insandır, bir insan teröristte olsa bu şekilde bir muamele reva görülemez. ABD, düşmanını öldürebilir, ama ABD’nin bu şekilde bir Müslüman’a muamelede bulunması İslam dünyasına bakışını, tabiatını, cibilliyetini karakterini ve zihniyetini gösterir, ben inanıyorum ki, ABD, bu şekilde hukuk dışı muamelesinin tümünün hesabını mutlaka yakında verecektir.
Üsame b. Ladin, İslam adına terör faaliyetlerinde bulunmuş ise bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir; çünkü İslam terörle değil, tebliğle, gönülleri fethederek yayılır ve hâkimiyetini tesis eder. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, Mekke döneminde kendisine ve sahabesine yapılan bunca insanlık dışı işkencelere rağmen cihad emrini vermemiştir; Medine döneminde de cihad ile ilgili ayetler gelince müsaade etmiştir. Emevi Halifelerinden Ömer b. Abdülaziz halife olunca Bizanslarla yapılan savaşı durduruyor, tebliğe ağırlık veriyor.
Üsame b. Ladin, Batı emperyalizmiyle savaşan birisiydi, Afganistan’da önce Ruslarla sonra ABD ile savaşarak ölmüştür. Üsame b. Ladin’e ABD ajanı diyenler, belge ile ispatlaması gerekir, aksi halde Batı’nın propagandasının kurbanı olmuş olur. Üsma b. Ladin, herhangi bir mahkemede yargılanıp, terör lideri ve ABD ajanı diye tescil edilmiş değildir.
Üsame b. Ladin’in başta ABD ve Batı emperyalizmi ile mücadelesi eleştirilebilir, yol ve usulünün yanlış olduğu delillerle ispat edilebilir. ABD’nin ve Batı’nın propagandasıyla bir insanı terörist ilan etmek ve daha iler giderek ABD ajanı demek ucuz kahramanlıktır.
ABD, Irak’ı işgal edebilmek için, “Irak’ta nükleer silah vardır,” dedi; bizzat kendisi Irak’ı işgal edebilmek için böyle bir yalanı uydurduklarının söylemedi mi? Irak’ta bir buçuk milyon insanı öldürmedi mi? Irak’ın başta petrol kuyuları olmak üzere yer altı ve yerüstü kaynaklarına el koyup, tarihi değerlerini yağmalamadı mı?
ABD, Afganistan’ı İkiz Kulelerin yıkılmasını bahane ederek işgal emiştir, binlerce sivil Afganlıyı öldürmüştür, halen öldürmektedir, Guatemala’da esirlere insanlık dışı işkence yapmıştır, halen yapmaktadır. ABD’nin Afganistan’ı işgal edebilmek için İkiz Kuleleri’ni bizzat kendisinin yıktığını zaman zaman basında okuduk, yazar ve çizerler bunu zaman zaman dile getirdiler.
ABD, Somali’de başarılı olamayınca Somali’yi işgal edebilmek için Habeşistan’ı üzerine kışkırtarak ve silah vererek işgal etmiş ve beş parçaya bölmüştür, denizini de yağmalayarak aç bırakmıştır, bunun üzerine Somaliler, ABD’ye ait gemileri vurunca onları korsanlıkla suçlamıştır, NATO’ya bağlı ülkelerin gemilerini Aden körfezine göndererek, o insanları avlamaya başlamıştır.
ABD, Ortadoğu ülkelerin ve mazlum gayrimüslim ülkelerin bağımsızlığını hiçe sayarak istediği zaman söz konusu ülkelerde operasyon yapabilmekte, hapislere tıkabilmekte, istediğini Guatemala’ya götürüp orada işkence edebilmektedir. Üsama b. Ladin’de bağımsız bir ülke olan Pakistan’da Pakistan’a haber verilmeden bir operasyonla öldürülüyor ve cesedi helikoptere alınarak denize atılıyor.
Üsma b. Ladin, taş değil, hayvan değil, insandır, bir insan teröristte olsa bu şekilde bir muamele reva görülemez. ABD, düşmanını öldürebilir, ama ABD’nin bu şekilde bir Müslüman’a muamelede bulunması İslam dünyasına bakışını, tabiatını, cibilliyetini karakterini ve zihniyetini gösterir, ben inanıyorum ki, ABD, bu şekilde hukuk dışı muamelesinin tümünün hesabını mutlaka yakında verecektir.
Üsame b. Ladin, İslam adına terör faaliyetlerinde bulunmuş ise bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir; çünkü İslam terörle değil, tebliğle, gönülleri fethederek yayılır ve hâkimiyetini tesis eder. Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, Mekke döneminde kendisine ve sahabesine yapılan bunca insanlık dışı işkencelere rağmen cihad emrini vermemiştir; Medine döneminde de cihad ile ilgili ayetler gelince müsaade etmiştir. Emevi Halifelerinden Ömer b. Abdülaziz halife olunca Bizanslarla yapılan savaşı durduruyor, tebliğe ağırlık veriyor.