26-27 ve 28 Ekim günlerinde Konya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (KOSKİ) tarafından düzenlenen “Uluslararası Sürdürülebilir Su ve Atıksu Yönetimi Sempozyumu” ile ilgili düşüncelerimizi paylaşmaya bu yazımızda da devam ediyoruz.
Sempozyum kapanış bildirisinde bir önceki yazımızda ifade ettiğimiz bilgileri doğrularcasına, sempozyumda yapılan konuşmaların kitaplaştırılacağı ifade edilerek, ne zaman ve hangi kuruluşça nasıl ve kim tarafından, hangi şekilde uygulanacağı bir takvime bağlanmadan hatta hangi görevin kim tarafından yapılacağı bile belirtilmeden bu tür her toplantı sonunda yapıldığı gibi bu defa da şu beylik ifadelere yer verilmiştir.
“Su kaynaklarının daha etkin kullanılması, su kayıp ve kaçaklarının asgariye indirilmesi gerekir. Yağmur sularının etkin bir şekilde toplanıp kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Çamur kalitesinin belirlenmesi, çamurun kullanılabilirliği açısından önemlidir. Değişik çamur kaliteleri için farklı seçenekler belirlenmelidir. Çamur özelliklerinin takip edildiği bir sistemin oluşturulması gerekir. Kirleticilerin takibinde kimyasal analiz metotlarıyla birlikte çevresel toksikolojik analizlere de yer verilmesi gerekir. Ülkemiz ve diğer ülkelerde çalışan su uzmanları arasında etkili bir işbirliği ağı kurulması gerekir. Kırsal alanlarla ilgili konularla bilgi paylaşılması önemlidir. Çevre bilincinin gelişmesi için eğitim ve yayın faaliyetlerine daha fazla ağırlık verilmelidir.”
İfadelere bakar mısınız?
Sempozyumun açış konuşmasında su müdürü “Suyun bir kez kullanıldıktan sonra tabiata terk edilmesinin israf olduğunu” ifade ederken, Büyükşehir Belediye Başkanı bir taraftan “Büyükşehir Belediyesi olarak kaçak kuyular konusunda şehir içinde denetimlerimizi artırdık ve belirlediğimiz kaçak kuyuları tek tek kapattık. Bu sayede Konya'da su tüketimiz yüzde 20 oranında azaldı” derken tabir caiz ise diğer taraftan salondaki yerli ve yabancı katılımcılar ile basın mensuplarının gözlerinin içine bakarak “Tuz Gölü Havzası'nı kirleten atık suları arıtan Atık Su Arıtma Tesisi'ni faaliyete geçirildiğinden” bahsedebiliyor.
Bu gidiş devam ederse insanın “Ey insaf neredesin” demekten başka çaresi kalmayacak galiba.
Eskiden şahıslardan ziyade topluma karşı yanlış yapan veya hatalı davrananlara “Allah’(c.c)tan korkmuyorsan, kuldan da mı utanmıyorsun” derlerdi.
Şimdi yukarıdaki bu sözlerinden sonra KOSKİ Genel Müdürüne ve bağlı olduğu Büyükşehir belediye Başkanına sormak gerekmez mi?
- Konya’mızda yayın yapan basın yayın organlarında faaliyete geçirildiği iddia edilen atıksu arıtma tesisinde yaklaşık olarak 4 aydır bir kısım arıtılan kullanılmış suyun arıtılmamış sularla birlikte karıştırılarak tuz gölüne giden kanala verildiği defaatle yazılmadı mı?
- Özellikle Selçuklu bölgesindeki apartman altlarında mevcut olan birkaç kaçak kuyuyu kapatmakla iş bitti mi?
Ovadaki kaçak kuyular bir yana, günlük olarak apartman altı kuyulardan çok daha fazla su kullanan ve parti yöneticilerinizin suyu, çevreyi kirleten buğday yıkama tesisi adı altında kurdukları işyerindeki kaçak kuyular ne zaman kapatılacak?
- Yaptığınız tesislere ve hemşerileriniz için ürettiğiniz içme ve kullanma suyuna çok güveniyorsanız neden uluslar arası bir toplantıda katılımcılara, kendi ürettiğiniz içilebilir su yerine hala başkaları tarafından üretilip pazarlanan şişe suyu ikram ediyorsunuz.
Yoksa sizler evinizde de başkaları tarafından üretilen kapalı suları mı kullanıyorsunuz?
Biliyoruz ki, sempozyumla ilgili olarak ne desek boş. Bu güne kadar bir türlü güncellenemeyen İnternet ortamındaki HYPERLINK "http://www.usays.org" http://www.usays.org web sitesinin rezilliğine değinmeye bile gerek görmeden, hangi özelliğinden dolayı Belediyeye transfer edildiği kamuoyuna doğru dürüst açıklanmayan su müdürü ile onun bağlı olduğu Büyükşehir Belediye Başkanına düzenlenen sempozyum ile ilgili son söz olarak, sempozyumdaki kendi sözlerini hatırlatarak şunu ifade edelim.
“İnsanoğlunun yaşayabilmesi için 3 temel maddeye ihtiyacı vardır. Bunlar temiz su, temiz hava ve temiz topraktır.”
Bize göre hayatın kirlenmeden devam edebilmesi için bu üç temel maddeye ilave edilmesi gereken çok önemli bir dördüncü temel unsur daha vardır. Bu dördüncü unsur;
“Temiz olarak kalabilen, kirlenmeyen ve kirletilemeyen insanlardır, yöneticilerdir.”
Sempozyum kapanış bildirisinde bir önceki yazımızda ifade ettiğimiz bilgileri doğrularcasına, sempozyumda yapılan konuşmaların kitaplaştırılacağı ifade edilerek, ne zaman ve hangi kuruluşça nasıl ve kim tarafından, hangi şekilde uygulanacağı bir takvime bağlanmadan hatta hangi görevin kim tarafından yapılacağı bile belirtilmeden bu tür her toplantı sonunda yapıldığı gibi bu defa da şu beylik ifadelere yer verilmiştir.
“Su kaynaklarının daha etkin kullanılması, su kayıp ve kaçaklarının asgariye indirilmesi gerekir. Yağmur sularının etkin bir şekilde toplanıp kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Çamur kalitesinin belirlenmesi, çamurun kullanılabilirliği açısından önemlidir. Değişik çamur kaliteleri için farklı seçenekler belirlenmelidir. Çamur özelliklerinin takip edildiği bir sistemin oluşturulması gerekir. Kirleticilerin takibinde kimyasal analiz metotlarıyla birlikte çevresel toksikolojik analizlere de yer verilmesi gerekir. Ülkemiz ve diğer ülkelerde çalışan su uzmanları arasında etkili bir işbirliği ağı kurulması gerekir. Kırsal alanlarla ilgili konularla bilgi paylaşılması önemlidir. Çevre bilincinin gelişmesi için eğitim ve yayın faaliyetlerine daha fazla ağırlık verilmelidir.”
İfadelere bakar mısınız?
Sempozyumun açış konuşmasında su müdürü “Suyun bir kez kullanıldıktan sonra tabiata terk edilmesinin israf olduğunu” ifade ederken, Büyükşehir Belediye Başkanı bir taraftan “Büyükşehir Belediyesi olarak kaçak kuyular konusunda şehir içinde denetimlerimizi artırdık ve belirlediğimiz kaçak kuyuları tek tek kapattık. Bu sayede Konya'da su tüketimiz yüzde 20 oranında azaldı” derken tabir caiz ise diğer taraftan salondaki yerli ve yabancı katılımcılar ile basın mensuplarının gözlerinin içine bakarak “Tuz Gölü Havzası'nı kirleten atık suları arıtan Atık Su Arıtma Tesisi'ni faaliyete geçirildiğinden” bahsedebiliyor.
Bu gidiş devam ederse insanın “Ey insaf neredesin” demekten başka çaresi kalmayacak galiba.
Eskiden şahıslardan ziyade topluma karşı yanlış yapan veya hatalı davrananlara “Allah’(c.c)tan korkmuyorsan, kuldan da mı utanmıyorsun” derlerdi.
Şimdi yukarıdaki bu sözlerinden sonra KOSKİ Genel Müdürüne ve bağlı olduğu Büyükşehir belediye Başkanına sormak gerekmez mi?
- Konya’mızda yayın yapan basın yayın organlarında faaliyete geçirildiği iddia edilen atıksu arıtma tesisinde yaklaşık olarak 4 aydır bir kısım arıtılan kullanılmış suyun arıtılmamış sularla birlikte karıştırılarak tuz gölüne giden kanala verildiği defaatle yazılmadı mı?
- Özellikle Selçuklu bölgesindeki apartman altlarında mevcut olan birkaç kaçak kuyuyu kapatmakla iş bitti mi?
Ovadaki kaçak kuyular bir yana, günlük olarak apartman altı kuyulardan çok daha fazla su kullanan ve parti yöneticilerinizin suyu, çevreyi kirleten buğday yıkama tesisi adı altında kurdukları işyerindeki kaçak kuyular ne zaman kapatılacak?
- Yaptığınız tesislere ve hemşerileriniz için ürettiğiniz içme ve kullanma suyuna çok güveniyorsanız neden uluslar arası bir toplantıda katılımcılara, kendi ürettiğiniz içilebilir su yerine hala başkaları tarafından üretilip pazarlanan şişe suyu ikram ediyorsunuz.
Yoksa sizler evinizde de başkaları tarafından üretilen kapalı suları mı kullanıyorsunuz?
Biliyoruz ki, sempozyumla ilgili olarak ne desek boş. Bu güne kadar bir türlü güncellenemeyen İnternet ortamındaki HYPERLINK "http://www.usays.org" http://www.usays.org web sitesinin rezilliğine değinmeye bile gerek görmeden, hangi özelliğinden dolayı Belediyeye transfer edildiği kamuoyuna doğru dürüst açıklanmayan su müdürü ile onun bağlı olduğu Büyükşehir Belediye Başkanına düzenlenen sempozyum ile ilgili son söz olarak, sempozyumdaki kendi sözlerini hatırlatarak şunu ifade edelim.
“İnsanoğlunun yaşayabilmesi için 3 temel maddeye ihtiyacı vardır. Bunlar temiz su, temiz hava ve temiz topraktır.”
Bize göre hayatın kirlenmeden devam edebilmesi için bu üç temel maddeye ilave edilmesi gereken çok önemli bir dördüncü temel unsur daha vardır. Bu dördüncü unsur;
“Temiz olarak kalabilen, kirlenmeyen ve kirletilemeyen insanlardır, yöneticilerdir.”