Yargıtay, 8'inci Ceza Dairesi, ATM’den (Automatic Teller Machine) para çektikten sonra kartını unutan vatandaşın hesabından 200 lira çektikten sonra parayı iade eden sanık hakkında yerel mahkemece verilen beraat kararını bozdu. Yargıtay kararında, "Mağdurun, ATM'den saat 15.19'da bin 300 lira çektikten sonra unuttuğu bankamatik kartını saat 15.21'de rıza dışında kullanarak 200 lira çeken ve daha sonra bu parayı geri ödeyen sanığın eylemi Türk Ceza Kanunu'nun 245/1 maddesine uymasına rağmen etkin pişmanlıktan bahisle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır." denildi.
Olay, 2012 yılında Tokat'ın Turhal ilçesinde meydana geldi. ATM'den saat 15.19'da bin 300 lira çeken vatandaş, bir anlık dalgınlık sonucu kartı ATM'de unutarak olay yerinden ayrıldı. Tam iki dakika sonra ATM'ye gelen kişi, hesaptan kart sahibinin bilgisi dışında 200 lira para çekti. Hesabından para çekildiğini fark eden mağdurun şikayeti üzerine olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma sürecinde sanık genç kart sahibine 200 lirayı ödedi. Cumhuriyet savcısının olayla ilgili iddianamesinin tamamlanmasıyla sanık hakkında Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama' suçundan dava açıldı. 2013 yılında kararını açıklayan mahkeme, hesaptan çektiği 200 lirayı kart sahibine iade eden sanığın, etkin pişmanlık sebebiyle beraatine hükmetti. Karara itiraz eden Cumhuriyet savcısı, dosyayı temyiz etti.
Dava dosyasını yeniden ele alan Yargıtay 8. Ceza Dairesi, ATM’de unutulan bankamatik kartıyla mağdurun rızası dışında para çeken ve daha sonra bu parayı geri ödeyen sanığın eyleminin 'Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması' suçunu oluşturduğunun gözetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kararda şu ifadelere yer verildi: "Oluşa ve dosya içeriğine göre, mağdurun ATM’den saat 15.19′da bin 300 lira çektikten sonra unuttuğu bankamatik kartını saat 15.21′de rıza dışında kullanarak 200 lira çeken ve daha sonra bu parayı geri ödeyen sanığın eyleminin TCK'nın 245/1, 168. madde ve fıkrasındaki suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde etkin pişmanlıktan bahisle beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır. Bu yüzden kararın bozulmasına oy birliğiyle karar verildi."
ÜÇ YILDAN 6 YILA KADER HAPİS CEZASI İSTENİYOR
Başkasına ait banka veya kredi kartını her ne suretle olursa olsun kullanan kişinin suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu'nun 245'nci maddesinin 1. fıkrasında, "Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır." ifadeleri yer alıyor.
Etkin pişmanlık bölümünü düzenleyen TCK'ın 168'inci maddesinde ise şöyle deniliyor: "Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir. Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir. Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için ayrıca mağdurun rızası aranır." CİHAN