Fikret Ünlü, Kasım ayında yapılan 6. Spor Şurası’nı değerlendirirken, “Türkiye’de sporun çok ciddi yönetim sorunu var. Bizim zamanımızda da bizden önce de vardı. Cumhurbaşkanı ya da başbakanlar spora karşı çok ilgiliyseler, gerçekten sporun kalkınması için ellerinden geleni yapmakta olduklarını gösteriyorlarsa o zaman ne maliyede ne planlamada ne de başka bir devlet kurumunda sorununuz olmuyor. En başta Büyük Atatürk dönemi böyledir” dedi.
Bundan önceki spor şurasının kendisinin döneminde olduğunu anlatan Ünlü, şöyle konuştu: “Spor şurasında Türkiye’de yeni bir üst spor kuruluna ihtiyaç olduğuna karar verildi. Ben de bunu yasa tasarısı olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdım. Ancak o günkü koalisyon döneminde bunu gerçekleştiremedik. Şimdi bu dönemde Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun başkanlığında yürütülen spor şurasında böyle bir kuruma ihtiyaç duyuyorlar. Bakan açık açık söyledi; bugünkü spor teşkilatıyla bunu yönetmek mümkün değildi. Spor şurasından da olumlu bir adım bekliyorum. Bakan Başesgioğlu son derece birikimli, önemli bir devlet adamıdır. Tek parti iktidarındalar. Son spor şurasından, bir yüksek spor kurulu bekliyorum. Sporda bir üst kurula acilen ihtiyaç vardır.”
Fikret Ünlü, kendi dönemlerinde başlatılan bazı projelerin kendilerinden sonra durdurulduğunu da ifade ederek, “100 gönüllü 100 tesis projesi, atletizm ve güreşi geliştirme projeleri durduruldu. Üniversitelerde spor haftası, uluslararası gençlik kampları artık yapılmıyor. Bunların devamı için bir tek güvence olabilirdi, o da spor üst kuruludur. Bu her dönem böyle oluyor. Siyasi iktidarlar değiştiği zaman genel müdürler değişiyor. Gelen genel müdür kendi anlayışı göre yönetiyor” diye konuştu.
Fikret Ünlü, kendi dönemlerinde başlatılan bazı projelerin kendilerinden sonra durdurulduğunu da ifade ederek, “100 gönüllü 100 tesis projesi, atletizm ve güreşi geliştirme projeleri durduruldu. Üniversitelerde spor haftası, uluslararası gençlik kampları artık yapılmıyor. Bunların devamı için bir tek güvence olabilirdi, o da spor üst kuruludur. Bu her dönem böyle oluyor. Siyasi iktidarlar değiştiği zaman genel müdürler değişiyor. Gelen genel müdür kendi anlayışı göre yönetiyor” diye konuştu.