Selçuk Üniversitesi Sarayönü Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi Dr. Fevzi G., araç parkı yüzünden tartıştığı Ayşe Y.’yi dövüp kaburgalarını kırdı. Öğretim görevlisi şahıs için 15 yıl hapis cezası isteniyor.
**
Necmettin Erbakan Üniversitesi öğrencisi genç kız, tartıştığı araştırma görevlisi arkadaşı tarafından itildiği sırada asansörün kapısının açılması sonucu asansör boşluğuna düştü…
**
Genç kız günlerce yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Ne hikmetse kendine gelir gelmez şikayetinden vazgeçti…Araştırma görevlisi olan şahsın babadan torpilli olduğu ortaya çıktı…
**
2014 yılında Selçuk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celalettin Özdemir, odasında başka bir profesör tarafından öldürüldü. Olayın üzeri ise kıskançlık cinayeti diye örtüldü…
**
Geçtiğimiz aylarda Selçuk Üniversitesi’nde bir akademisyen hem de rektör adayı bir akademisyen trafikte aynı üniversitedeki başka bir personeli trafikte darp etti... Taraflar soluğu savcılıkta aldı…
**
Konya’da bildiklerimiz bu kadar. Diğer mobbing, taciz, neputizm gibi olayları yazmak bile istemiyorum. Kafanız çok karışmasın…Ne gazete sayfası yeter ne de bizim gücümüz…Başımıza gelmeyen kalmaz…
**
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde akademisyenler birbirini FETÖ’cülükle suçluyordu. Sonuç psikolojik sorunları olan bir akademisyen 4 akademisyeni gözünü kırpmadan öldürdü…Eğitim yuvasında katliam yaşandı resmen…
**
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Araştırma Görevlisi Ceren Damar not yüzünden öğrencisi tarafından odasında vurularak öldürüldü. Ceren hoca daha 27 yaşındaydı… Psikopat ruh hastası bir öğrenci tarafından öldürüldü…
**
Üniversitede vahim olaylar yaşanıyor: Bir öğrenci, hem de hukuk öğrencisi, gözünü kırpmadan bir akademisyeni öldürüyor. Profesörler adam öldürüyor, araştırma görevlisi kız arkadaşını öldüresiye dövüyor…Kaburga kırıyorlar…
**
Eğitim yuvası, bilim yuvası bildiğiniz üniversiteler şiddet sarmalına dolaştı. Sadece şiddet mi? Hayır.. Üniversiteler liyakatsiz, kalitesiz ve çapsız insanlarla doldu.. Dünyada ilk 500’e giren üniversite sayımız bir elin parmaklarını bile geçmiyor…
**
Özellikle Anadolu’daki üniversiteler aile şirketine dönmüş durumda. Atamaların büyük bir kısmı, dost, akraba, hemşehri ve yakın arkadaş atamalarından oluşuyor…Hak etseler lafımız yok ama durum çok farklı. .Sen ben bizim oğlan. Al gülüm ver gülüm olayına dönmüş herşey…
**
Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörü 3 kızını ve 2 damadını üniversiteye öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi olarak atamış. Diğer damada da yer hazırlanıyordur eminim…
**
Üniversitelerin içler acısı halini görünce ülkemiz ve milletimiz adına umudumu her geçen gün kaybediyorum. Dünya bilimsel araştırmalarda çağ atlarken, bizim derdimiz akraba-i taallukatı korumak ve kollamak…
**
Üniversitelerin en büyük sorunlarından birisi de kampüs akademisyenleri. Hayatları boyunca kampüsten çıkmayan insanlar öğretim üyesi oldu…Bir de akademik ünvan alınca kendilerini kafdağında görmeye başladılar…
**
Öğrencileri aşağılamayı, yıllarca öğrenciyi dersten bırakmayı hocalık sandılar. Eksikliklerini, ezikliklerini öğrencilere eziyet ederek kapatmaya çalıştılar…
**
Türk üniversiteleri dünya ortalamasının çok gerisinde. Kendini yetiştiren de fırsatını bulup ülkeden kaçıyor. Soluğu ya Avrupa’da alıyor ya da ABD’de. Bize de rektörlerin damatları ve kızları kalıyor…
**
Zaten son yıllarda başımıza ne geldiyse bu damatlardan geldi. Vakit çok geç olmadan bu adam kayırmacılıktan bir vazgeçin. Emaneti ehline teslim edin. Dinimiz de bunu emretmiyor mu?..