Üniversitelerde likayatsız kadrolaşmalar tam gaz devam ediyor. Öyle bir kadrolaşmaki artık aranan kişinin yazdığı tezinin tam adını bile açık açık yazmaya başladılar. Yakında danışman ismini bile yazmaya başlarsa şaşırmayın...
**
En son Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörlüğü, 1 Kasım 2017 tarihli öğretim üyesi alımı ilanı yayınladı. Bu kadro ilanı tam bir komedi. Kadro ilanında üniversiteye alacakları kişinin doktora tezinin tam adını bile yazmışlar.. Bu ilanı bir de Sabah Gazetesi gibi bir gazetede yayınladılar...
**
İslami İlimler Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri bölümüne alınacak yardımcı doçent ilanında ‘Kur'an ve Sünnet rehberliğinde şeytanla mücadele edecek insan eğitimi üzerine çalışmaları olma' şartı sıralandı. Bu ilan yaygın basında "Şeytanla mücadele edecek doçent aranıyor" diye yer aldı...
**
Bu konuda Türkiye'de tek kişi doktora yazmış...Üniversite yönetimi nokta atış yapmış. Bir danışmanın ve enstitünün adını yazmadıkları kalmış. İlan Sabah Gazetesi'nde yayınlanınca bazı kurt gazetecilerin dikkatini çekmiş. Olay yaygın basında çıkınca üniversite yönetimi geri adım attı ve YÖK devreye girdi..
**
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nden mezun olan M.Ç. Adına açılan kadro iptal edildi...Geçmiş olsun arkan sağlamsa yine bir yolunu bulurlar seni bir üniversiteye yerleştirirler. Genelde üniversite kadrolarının büyük bir kısmı kişiye özel açılıyor. Ama böyle aleni şekilde olmaz...
**
"Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne alınacak yardımcı doçent için ise 'Pervane Bey Mecmuası, Harputlu Mahmut Bahreddin Divanı, Arapça- Farsça-Türkçe manzum sözlük konularında çalışmaları olma' şartı aranıyor...
**
Başka bir ilanda ise Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu'na da ‘Güreşçilerde buz masajının toparlanmaya ilişkin biyokimyasal parametrelere etkisi üzerine çalışması olan' doçent aranıyor. İlanlar bariz şekilde kişiye özel...Pes doğrusu...
**
Maalasef; Anadolu'daki üniversitelerde bu tür adrese teslim ilanlar çok fazla. Hak etmediği halde yakın akrabalarını, hemşehrilerini üniversitelere dolduruyorlar. Sonra da hedefimiz dünyada ilk 500 üniversite arasına girmek diye açıklama yapıyorlar...
**
Bazı rektörler, üniversiteleri ailelerinin mirası gibi görüp, aile, akraba ve yakın çevrelerine kadro veriyor, kadroları dağıtırken alacağı kişiler harici bir başvuru olmaması için hukuka aykırı kişiyi tarif eden, objektif ve denetlenebilir olmayan şartlar koyuyor..
**
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi tarafından verilen bu ilanların ardından özellikle Anadolu'daki üniversitelerdeki akademik kadro atamaları yeniden gözden geçirilmeli diye düşünüyorum. Yoksa böyle taşra üniversitesi olarak kalmaya mahkum olurlar...
**
YÖK yöneticilerine çağrım; "Üniversitelerde son atamaları yeniden gözden geçirin." Üniversiteler aile şirketi değil. Üniversitelerin bilim yuvası olmasını istiyorsak bu görevleri "hak eden liyakat sahibi" insanları oralara getirin...
**
Akademik kadro ilanlarında ciddi bir denetimsizlik var. Etik ve ahlaki (!) olmayan atamalar yapılıyor. Mevzuata bir kılıf giydiriyorlar. Taşeron bir işçiyi bile öğretim görevlisi yapabiliyorlar. Nasıl olsa soran eden yok, yazan çizen de yok...
**
Böyle karmaşık bir mevzuat üniversiteleri etik ve liyakattan uzaklaştırdığı gibi, üniversiteler kolaylıkla terör yuvalarına, aile şirketlerine dönüşüyor. İstanbul'daki birkaç üniversite hariç Türkiye genelinde bu sıkıntılar yaşanıyor... Bazı akademisyenlerin tek derdi ise PARA olmuş durumda...
**
GAZİLERDEN TEŞEKKÜR
Ankara'da şehir teröristleri tarafından saldırıya uğrayan gazilerimizle ilgili "Gazilerimiz Şerefimizdir" başlıklı yazı yazmıştım. Gazilerimizden bazıları aradı ve teşekkür etti. "Bu magandaların terör suçundan yargılanmasını istiyoruz" diye taleplerini ilettiler.
**
Gazilerimize her türlü pozitif ayrımcılığın sağlanması konusunda elimizden geleni yapacağız. Bıkmadan, usanmadan onların haklarını savunacağız. Onlar bazı şerefsizler için olmasa bile bizim için çok kıymetli. Onlar için ne yapsak az. Onlara ödenemeyecek bir minnettarlık borcumuz var...