Üniversite mezunları tezgâhtarlık yapıyor!

Saadet Partisi Karatay Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İsmail Kaplan, "Üniversite mezunu gençlere pizza sattırıp, AVM'lerde tezgâhtarlık yaptırırsanız gençleri memnun edemezsiniz" dedi

Saadet Partisi Karatay Gençlik Kolları, genç issizlik ile ilgili Karatay ilçe parti binasında bir basın toplantısı düzenledi. Saadet Partisi Karatay Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı İsmail Kaplan, arka planda tutulmak istenen diplomalı işsizlik konusunda eleştirilerde bulundu. AK Parti hükümetinin her şehre bir üniversite sloganı ile yola çıktığını ve mevcut iktidar döneminde üniversitelerin yaygınlaştığını hatırlatan Kaplan, "Konya'da da üniversitelerin ve fakültelerin açılması, binlerce öğrencinin büyük hayallerle üniversitelerde okuması artık ülkemizin kronik sorunu olan işsizlik olgusundan dolayı gelecek vaadetmiyor. Halk arasında 'Diplomalı işsiz' olarak anılan gençler mezun olduktan sonra ya uzun yıllar iş bulamıyor ya da okudukları bölümlerle alakası olmayan sektörlerde işe girmek durumunda kalıyorlar" şeklinde konuştu.

NEDEN 1830 KİŞİLİK KONTENJAN AÇILDI?

"TÜİK verilerine göre her 4 gençten biri işsiz. Resmen 3 buçuk milyon genç işsiz var. Fiilen bu rakam aslında 5 milyon civarında. Üniversite mezunu işsizlerin sayısı 1 milyonu aşmış durumda" diyen Kaplan, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye'deki işsiz genç arkadaşlarımızın sayısı 120 ülkenin nüfusundan daha fazla. Ama ilgili bakanımız konuşmasında diyor ki: 'Halimiz kötü, işletme ve iktisad mezunları kadro beklemesin.' Üniversite mezunu işsizlerin yarısı, kadro veremeyiz denilen İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunu. Madem ihtiyaç yok o zaman neden sadece Konya'da bu sene bin 830 İktisadi İdari Bilimler Fakültesi kontenjanı açılıp öğrenci alınıyor. Lafa geldiğinde 'Türkiye'de işsizlik yok, iş beğenmemezlik var' deniliyor. Siz iktisad fakültesi mezunu gence pizza sattırırsanız, siz biyoloji mezunu, tarih mezunu gence AVM'de tezgâhtarlık yaptırırsanız, elbette yaptığı işi beğenmemek onların en doğal hakkıdır. Eğer Türkiye, AVM’lerle donatılacağına fabrikalarla donatılsaydı, şeker fabrikalarını haraç mezat satmak yerine destekleyip teşvik edilme yoluna gidilseydi, bugün bu genç arkadaşlarımıza : 'İş yok kardeşim! Başınızın çaresine bakın.' demek zorunda kalınmazdı. Son zamanlarda ülkemizde dengelerin bozulmasıyla kimi firmalar işyerine kilit vurmuş, kimileri de küçülmeye gitmiştir. İşsizliğin yanı sıra, iş bulanlarında aldıkları maaş açlık sınırının altındadır. 16 yıllık eğitim hayatından sonra asgari ücretle işe başlamak istemeyen genç arkadaşlarımızı iş beğenmez olarak görmek ne kadar doğru?

Ağır vergiler altında ezilen işverenler, çözümü mülteci işçilerde bulmak zorunda kalıyor. Öğrencinin çok olmasının, istihdam sağlanamadıktan sonra bir anlamı var mı? Öğrenci sayımızın Almanya’nın kat kat üzerinde, 8 milyon olmasıyla övünmek yerine, mezunlarına sağlanan istihdamla övünülmesi gerekmez mi? Resmi kurumlarda işe alım şartı liyakat olması gerekirken neden bir dayıya ihtiyaç duyuluyor? Bütün bu sorunlarla birlikte, Türkiye nin ekonomisini Amerikalı bir şirkete teslim eden bir hükümetten, diplomalı işsizliğin çözümü konusunda adım atmasını beklemek çok da doğru olmaz."

EMRE ÖZGÜL

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (5)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Gündem Haberleri