Daha önce de gerek iktidar partisi yetkililerinden gerekse muhalefet partilerinden 31 Mart 2019 yerel seçimleri, sıradan bir yerel seçimden ibaret olmadığını pek çok kez duymuş olmanız lazım
Bölgemizdeki gelişmelere bakınca, iç ve dış tehditlerden söz açarak seçimi kaybetmenin hem kendileri hem de milletimiz açısından pek çok sakıncayı barındıran bir seçimle karşı karşıya olduğumuzu daha uzunca bir süre duyacağımız bir gerçektir.
Yahu yapılacak seçimin adı yerel seçim.
Bu ne muhabbet böyle diyenler de olacaktır elbette.
Tamam, seçim bize göre de yerel seçim ve bize göre de üniter devlet yapısıyla falan hiçbir ilgisi yok.
Ama gelin başta iktidar partisi ve müttefiki olan siyasi parti yetkililerine anlatın.
Gerçi onlara göre adı ister genel olsun ister yerel olsun hangi seçim devletin üniter yapısı ile ilgili değildi ki şimdiye kadar?
Hakikaten bizim bölgemizdeki adı konulmamış kirli savaş ne zaman bu günkü durumundan daha kötü idi ki şimdiki yerel seçimler devlet millet için bir beka sorununu gündeme getirmiş oluyor?
Ortada bir beka sorunu varsa bu sorun sadece belediyelerdeki çoğunluğu kaybedecek olan iktidar partisi ve müttefiki için olabilir.
Çünkü bu seçimleri kaybedecek olurlarsa yönetim kademesinde olanların başarılı olup olmadıkları elbette sorgulanacaktır.
Ama ondan daha önemli olan ve sorgulanacak olan husus Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin geleceğidir.
Ama birisi çıkıp Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminden vazgeçmenin millet ve memleketin bekası için sorunlar yaratabilecek bir durum ortaya getirir ve bu sebepten dolayı da bu seçim çok önemlidir derse durup düşünürüz.
Hele ki bu sözler Cumhurbaşkanı tarafından uygulayacağı yerel ve genel politikaları anlatmak ve ortaya konan adayların kim oldukları yerine söylenecek olursa gerçekten bu seçimin geçmiş her seçimden daha önemli olduğu düşünülmelidir.
Neden derseniz, 82 milyon nüfusa ulaşmış bir devlet olan Türkiye’nin girmek için uğraştığımız Avrupa Birliği tarafından bir eyaletleşme sürecine doğru itildiğini düşünürüz.
Tıpkı 1940 lı yıllarda yine bir tek parti iktidarı gündemde iken Türkiye’nin Amerikalı dostları tarafından çok partili sisteme zorlandığı gibi süreç aklımıza geliverir.
Bunu ilk işaret fişekleri AKP iktidarının hem parti hem parlamentodaki temsilcileri tarafından geçen haftalarda yakılmıştır.
Özellikle Genel Başkan vekili tarafından ““Her ilin anayasası diyebileceğimiz hazırlıkları yapılıyor.” anlamına gelecek açıklamaların üzerine AKP İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçı başkanlığındaki heyetin, Almanya’daki temaslarında ‘federal yapıyı incelediklerini açıkladıktan sonra ““Federal sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunduk” demesi yine aynı tavrın yansımaları olarak görülmelidir.
Aslında politik tabirle söylemek gerekirse federal sistem çalışmaları resmen açıklanmamış olsa da AKP’nin ajandasına resen 2010 yılındaki ABD’ ziyareti ile girdi denilebilir.
Bu konudaki bir bilgi notu da şöyle kayıtlara girmiştir.
ABD nin Kaliforniya Eyaletinin Sacramento bölgesinden gelen bir Amerikalı savcı 2006’da kamuoyuna yansımayacak bir şekilde Adalet Bakanlığı’nda danışman olarak çalışmıştır.
Belki bundan daha da önemlisi aynı dönemlerde Adalet Bakanlığı Müsteşarı ile beraberindeki sekiz hâkim ve savcının ABD nin davetlisi olarak önce Washington da sonra da Colorado ve Arizona gibi bazı eyaletlerde eyalet sistemini inceleyen çalışmalar yapmış olmalarıdır.
Bütün bunlardan sonra söylenebilecek şey Önümüzdeki yerel seçimlerin esas fonksiyonunun Türkiye’ ye dostları tarafından biçilmeye çalışılan emperyalist emellerle hazırlanmış eyalet gömleği konusunda bir karar verilecek olmasıdır.
Bundan dolayıdır ki 16 yıldır aralıksız uygulana küreselleşme süreci ile Kemal Derviş ekonomisi sonrasında eyaletleşmeye doğru zorlandığımız bu günlerde iktidar partisi ve müttefiki tarafından toplumumuz kamplaşmaya götüren sözlere itibar edilmemelidir.