Atlasjet Havacılık A.Ş., yaptığı yazılı açıklama ile AtlasGlobal'in uçuşlarını 26 Kasım’dan itibaren durdurduklarını, 21 Aralık’a kadar uçuş yapılmayacağını duyurmuştu. Umre ziyaretlerinde bu firmanın uçaklarını kullanan acentalar, AtlasGlobal’in aldığı bu karar sebebiyle mağdur olduklarını iddia etti. Mağduriyet yaşadıklarını belirten umre firmaları, ilgili kurumların bir çözüm önerisinde bulunmadıklarını ve kendilerini yalnız bıraktıklarını söylüyor. Umre firmaları, ilgili kurum ve bakanlıklardan acilen yardım bekliyor.
Umre acentalarından birisinin yetkilisi Şaban Bilgiç, Atlasglobal’in aldığı kararın 26 Kasım akşamı bir e-mail ile kendilerine iletildiğini, kendilerinin de ertesi gün AtlasGlobal ile irtibata geçtiklerini ancak görüşmelerinden bir sonuç alamadıklarını söyledi.
Bilgiç, "‘Umre uçuşunun da içinde yer aldığı charter seferlerde sorun yok; sadece tarifeliler sıkıntılı’ gibi açıklamalar yapılmışsa da, uygulamaları gerçeği yansıtmıyor" dedi.
Bilgiç, umre organizasyonunun, Başkanlığını Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yaptığı, Bakanlıklararası Hac ve Umre Kurulunun belirlediği şartname hükümlerine göre gidişten dönüşe kadar banka ipotekleri ve teminat mektupları ile acentanın sorumluğunda olan bir ibadet organizasyonu olduğunu kaydetti.
Bilgiç, şunları söyledi:
"ŞU ANA KADAR BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ YA DA BİLGİ ALAMADIK"
"Bizler ve diğer meslektaşlarımız şu anda Arabistan’da bulunan misafirlerini ve 3 gün içerisinde gidecek olan misafirlerinin özetini içeren bilgileri kurul üyesi Ulaştırma Bakanlığının ilgili birimi Sivil Havacılık Genel Müdürlüğüne, Türsab’a, Turizm Bakanlığı ve Kurul Başkanı Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürlüğüne 27 Kasım tarihinde bildirdik. Ancak şu ana kadar muhatap kurumlarımızdan çözüm önerisi veya somut bir bilgi alamadık. Umrecilerimizi de kendi imkânlarımızla getirmeye başladık."
"TEMİNAT MEKTULARININ TAZMİN EDİLMESİ RİSKİ VAR"
Diğer bir acenta yetkilisi Adil Özer de ilgili kurumlarla yaptıkları yazışmalardan bir cevap alamadıklarını kaydetti.
Özer, aksaklığın Türkiye’nin imajını zedeleyeceğini, umrecilerin seyahat planları aksadıkça otellerin, otobüs ve yemek firmalarında dolayı sıkıntılar olabileceğini, çözüm uzadıkça vize firmalarının da konuya dahil olacağını dile getirdi. Özer, Suudi Arabistan’daki acenta teminat mektuplarının tazmin yoluna gidilebileceğini ve Türk acentalarının Arabistan’da itibar kaybedebileceğini belirterek, Diyanet İşleri Başkanlığı, Turizm Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığının konuya dahil olup çözüm üretmesini beklediklerini ancak geçen zamanın kendi aleyhlerine işlediğini ifade etti.
Özer, “Acentaların teminat mektubu tazmin riski varken, Havayolunun Ulaştırma Bakanlığında böyle bir teminatı var olduğuna göre, Bakanlığın çözümde yavaş kalması krizi derinleştiriyor” dedi.
"SEÇİM DÖNEMLERİNDE UÇAK GÖNDERİLİYORDU"
Başka bir acenta yetkilisi Haydar Kılıçoğlu ise, “Seçim dönemlerinde umrede olanlar için geri dönüş uçakları gönderilirken şu andaki krizde acentalar yalnız bırakılmıştır. Umrecilerimize, Allah’ın misafirlerine insanî ve vicdanî olarak sahip çıkacağız. Ticarî etiğimiz de bunu gerektiriyor; ancak kurumların eylemsizliği bizleri endişelendiriyor” diye konuştu.
"YER BULMAKTA VE FİYAT KONUSUNDA SIKINTILAR YAŞANIYOR"
Bir başka acenta yetkilisi Ali Kutlu da, “Acentaların gerek Türkiye’de gerekse Suudi Arabistan’da teminat mektupları var. Bu mektupların tazmin riski, acentaları çözüme sevk ediyor; ancak tek yön dönüş yapacak ve gidecek yolcuları ile ilgili diğer havayollarında yer bulmakta ve fiyat konusunda sıkınlar yaşanıyor” dedi.
Kutlu, çözüm konusunda yalnız bırakılmaktan yakındı.