Prof. Dr. Orhan Çeker, son peygamberin ümmeti olmanın değeri ve kıymeti hususunda bilgiler verirken, aksi durumda yalancı peygamberlerin ortaya çıkacağını belirtti.
Âl-i İmrân suresini atıfta bulunan Çeker, “Allah peygamberlerden, "Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra nezdinizdekini tasdik eden bir elçi size geldiğinde ona mutlaka inanacak ve yardım edeceksiniz” diyerek söz almış, “Kabul ettiniz mi ve bu ahdimi üstlendiniz mi?" dediğinde "Kabul ettik" cevabını vermişler. Bunun üzerine "O halde şahit olunuz, ben de sizinle birlikte şahitlik edenlerdenim" buyurmuştu. Peygamberlerden daha sonra gelen elçiye iman edeceklerine ve onu destekleyeceklerine dair söz alındığını belirtmektedir. Allah peygamberlerden ahit alarak son peygamberin ümmeti olmanın önemi vurgulanmıştır. Artık bundan sonra her kim dönerse işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir. Onlar Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar! Oysa göklerde olanlar da yerde olanlar da isteyerek veya istemeyerek hep O'na boyun eğmişlerdir ve O'na döndürüleceklerdir. De ki: "Biz Allah'a ve bize indirilene; İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilenlere; yine Mûsâ, Îsa ve bütün peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onlar arasında ayırım yapmayız ve biz ona teslim olmuşuzdur” dedi.
PEYGAMBERLERİN GELİŞ SIRASINI ANLATTI
Tarihi açıdan peygamberlerin kronolojisi ele alan Prof. Dr Çeker, Hz. Adem'den itibaren peygamberlerin geliş sırası vererek, "Hz. Nuh günümüzden 6 bin yıl, Hz. İbrahim 4 bin yıl, Hz. Musa 3300 yıl, Hz. Davut 3 bin yıl Hz. İsa 2 bin yıl, Hz. Muhammed 1500 yıl önce insanlığa ilahi mesajları ulaştırmışlardır. Biz Batı bakış açısıyla tarihi dönemleri ilk, orta, yeni ve yakın çağ gibi sınıflandırıyoruz. Halbuki peygamberlerin insanlığa gelmesi büyük değişikliklere neden olmuştur. Hz. Nuh zamanındaki tufan insanlığı derinden etkilemiştir. Tevrat'tan önce sahifeler çağı, Tevrat-Zebur arası büyük kitaplar çağı, peygamberimizin gelişiyle Kur'an çağı başladı. Kur'an çağında Moğol istilası, İstanbul'un fethi ve Fransız İhtilali yer aldı” diye konuştu.
AYETLERDEN ÖRNEKLER VERDİ
Prof. Çeker, Bakara suresi 127 ve 128’inci ayetlerinin önemine vurgu yaparak, “İbrahim ve İsmail'le birlikte Kabe'nin temellerini yükseliyordu. Ey Rabb'imiz! Bizden bunu kabul buyur; şüphesiz sen işitensin, bilensin. Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin buyurulmaktadır” dedi.
Prof. Dr. Orhan Çeker, aynı dinden olmanın ve aynı peygambere inanmanın büyük bir ihsan olduğunu belirterek, Hz. Mevlana'nın, Hz. Muhammed’e (SAV) söylediği beyitleri okuyarak konuşmasını tamamladı. Sohbetin soru cevap kısmından sonra HİSDER Başkan Yardımcısı Mustafa Dündar ve Sabri Soylu tarafından Prof. Dr. Orhan Çeker'e plaket takdim edildi.