Ülkücüler birleşmeli

Konya Aydınlar Ocağının Salı Sohbetlerinde Milliyetçi Hareketi konuşan milliyetçi ve ülkücü hareketin kıdemlileri, milliyetçilerin ve ülkücülerin artık birleşmesi gerektiğini savundu

Konya Aydınlar Ocağı’nın Salı Sohbetleri’nde “Milliyetçi Hareket”i konuşan milliyetçi ve ülkücü hareketin kıdemlileri, milliyetçilerin ve ülkücülerin artık birleşmesi gerektiğini savundu

 

Sille Kültür Evi’nde gerçekleştirilen sohbete Milliyetçi Hareket Partisi’nde üst seviyede görevde bulunmuş ve Konya il başkanlığı yapmış avukatlar İhsan Ceylan, Mehmet Aydeniz, M. Ali Uz, Halil İbrahim Gültekin ve Cemal Altıntaş katıldı. Çok sayıda dinleyicinin katıldığı sohbete MHP 3. sıra milletvekili adayı Prof. Dr. Mustafa Sait Gönen, MHP Konya eski il başkanı Yusuf İnanç ve MHP ile BBP’li katımcılar da hazır bulundu.

 “3 Mayıs 1944’den 12 Haziran 2011’e Milliyetçi Hareket” başlıklı sohbetin ilk konuşmacı olan Av. Mehmet Ali Uz, Adana’da yapılan genel kongrede MHP’nin ismi ve ambleminin tartışmaya açıldığını ve tüzüğün bununla ilgili maddesinin değişmesinde Konya teşkilatının büyük rolü olduğunu, milli hareket ismine karşı çıkarak Milliyetçi Hareket tezini savunduklarını ve gençlik teşkilatına da hilalli bozkurt amblemini önerdiklerini, verdikleri tekliflerin genel merkez tarafından kabul gördüğünü belirtti.

Uz, bir diğer hatırasını da şöyle anlattı: "Alpaslan Türkeş Konya’ya geldiğinde Tevfik Fikret Kılıçkaya’nın evinde kalırdı. O zamanlar il başkanıyım. Saadet Ekmek Fabrikası sahiplerinden bir zat geldi ve Türkeş’e; İktidara gelirseniz şeriatı getirecek misin? diye bir soru sordu. Türkeş, çok zekice şu cevabı verdi: “İktidara gelirsek şeriatı getireceğiz dersek, yalan söylemiş oluruz. Biz ancak o zaman köprü vazifesi görürüz.”

SUSURLUK VE TÜRKEŞ

67 yıllık Milliyetçi ve Ülkücü Hareket ile ilgili hatıralarını dile getiren konuşmacılardan Av. Mehmet Aydeniz ise, Türkeş’in yanında 34 yıl kaldığını belirterek MHP Lideri merhum Alpaslan Türkeş’in, Susurluk kazasıyla ilgili kendisine şunları söylediğini dile getirdi: “Apo o vakit Şam’da iki katlı bir villada kalıyormuş. Bindiği Mercedes arabanın plakası dahi biliniyormuş. Apo’yu ortadan kaldırmak için İstanbul ve İzmir’den gelen iki ekip, Adapazarı’nda buluşacaklarmış. İçinde Abdullah Çatlı, biri kadın iki kişinin bulunduğu arabanın fren sistemleri, arkadan takip eden MOSSAD ve CIA ajanlarınca boşaltılmış. Otomobil hızla kamyona vurmuş. Kaza sonrasında kadın ve Çatlı ölmemişler. Arkadan gelen ajanlar onların kafasına kurşun sıktıktan sonra onların silahlarını alarak yerine suikast silahlarını koymuşlar.”

İbrahim Altay da, 1977-78 yıllarında MHP il başkanlığı görevinde bulunduğunu belirterek anarşinin yoğun ve provokasyonların had safhada olduğu o dönemde, Akıncılar ile Ülkücü Gençlik arasındaki kavgaları önlemek için çok çaba sarfettiklerini, hatta Kapu Camisi’nde bir Mevlüt düzenlenmesine sıcak bakarak kabul ettiklerini, fakat Emniyet Müdüründen gelen “Siz ne yapıyorsunuz! Provokasyona zemin hazırlamayın, ya değilse kan gövdeyi götürür” telefonlu ikaz üzerine vazgeçildiğini dile getirdi.

BU İSİMLERLE BAKANLAR KURULU KURARIM

Av. İhsan Ceylan ise, 1955’de DDY memurluk görevinden ayrılarak avukatlığa başladığını ve senelerde hçbir partiye üye olmadığının altını çizerek “Eşime Ankara’da talip olduğum zaman kayınbabam, Halk Partili değilsen sana kız yok demişti. Bana o zaman sen necisin diye sorular yöneltiliyordu. Ben de onlara “bir ayağım sağda, diğer ayağım solda, ortacı da olamam, ben Bozkırlı’yım” diyordum. Eşim ise Halk Partili idi. Geçen seçimlerde ilk defa MHP’ye “Mecliste bulunmalı” diyerek oy verdi” diye konuştu.

Türkeş ile ilgili hatıralarını da anlatan Av. Ceylan, “O senelerde il başkanı olarak teşkilatımızda 2. Noter Celal Özdemir ve Av. Tevfik Fikret Kılıçkaya gibi isimler vardı. Türkeş, bize şunu söylemişti: Konya teşkilatıyla ben bakanlar kurulu bile kurardım.”

O dönemlerde hiçbir menfaat ve karşılık beklemeden, makam ve mevki hesabı yapmadan  memleket komünistlerin eline gitmesin, milliyetçilerin elinde kalsın diye siyaset yaparak teşkilat olarak büyük bir özveri ve zor şartlar altında çalıştıklarına dikkati çeken Ceylan, “MHP’yi o dönemlerde yüzde 18’e çıkartmıştı. Daha sonra yüzde 8’e düşürdüler. Bu açıdan çok üzgünüm. MHP 1978’de 2 vekil çıkarmıştı. Şimdi bunun ikiye, üçe katlanması gerekmiyor mu? Bu yüzden hakkımı helal etmiyorum. Ama bizde kızmak var, lâkin küsmek asla olmaz” dedi.

Halil İbrahim Gültekin ve Cemal Altıntaş da konuşmalarında Osman Yüksel Serdengeçti’den fıkra ve canlı nükteler aktardılar. Konuşmacılar, sohbetin sonunda milliyetçi ve ülkücülerin kimisi BBP’ye, kimisi de MHP’ye oy veriyor. Milliyetçi ve ülkücüler neden dağınıklar? Neden birleşmiyorlar? Bu durum bizleri ziyadesiyle üzüyor. Milliyetçi ve ülkücüler artık birleşmeli” görüşünü savunarak, harekete geçme zamanının geldiği konusunda hemfikir oldular. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri