Faize ve krediye bulaşmayan vatandaş kalmadı. Ülke halkı, borçlu bir hale geldi. 3 kişiden biri icralık bir şekilde yaşıyor. Geriye kalan iki vatandaşın da etrafa borçları bulunuyor. Vatandaşlar, önümüzdeki ayın maaşıyla bu ayın harcamasını yapıyor. Büyük şirketler, neredeyse bütün işlerini kredi çekerek yürütüyor. 2004 yılında 9 milyon icralık dava olurken; 2013 yılında 15 milyon icra dosyası mahkemelere intikal etti. 2014 yılında icralık dosya sayısı 23 milyonu aştı. Sadece 2015 yılında 7 buçuk milyon dosya daha takip altına alındı. 2016 yılında görülmekte olan dava sayısı 14 milyon 865 bin iken; bu sayı bugün 15 milyon 854 bine ulaştı. 38 milyonun üzerinde vatandaşa, küçük büyük icra dosyası açtırıldı. Avukatlar, icralık dosyaların sayısındaki artışa gerekçe olarak ise
ilgili kanunların bir bağlayıcılığının olmayışını ve insanların ahlaki değerlerinin ciddi oranda zarar gördüğünü gösteriyor. Ayrıca karşılıksız çekin suç olmaktan çıkarılması ve insanların kısa süreli düşünerek tefecilerin eline düşmesi de dosya artışındaki 2 önemli husus arasında yer alıyor. İcralık ev ve arabaları takip edip; insanların zor anlarından faydalanarak, daha ucuza alım yapan ve yetmezmiş gibi bunu meslek haline getirenlerin varlığı ise ahlaki bozulmasının en net örneğinin başında geliyor.
ADALETSİZLİK KRONİK HALE GELDİ
Avukat Ziya Sevgili, ülke ekonomisinin iyiye gitmediğini belirtti. Gelir dağılımında yaşanan adaletsizliklerin, gün geçtikçe yaygınlaştığını ve sorunların kronik hale geldiğini söyleyen Sevgili, insanların ekonomik kararsızlık döneminde yatırım yapmaktan çekindiğine de değindi. Avukat Sevgili, daha sonra "İnsanlar, kredi ve faize sarılıyorlar. Kredi kartı kullanımındaki sayı patladı. Lüks tüketim, insanları ihtiyacı olmadığı halde yeni şeyler almaya teşvik etti. Zamanla ahlaki yozlaşmalar baş gösterdi. Varlık Şirketleri çıkarıldı. İnsanlar, bunu bile kötüye kullandı. Borçlarının üstüne yatmaya çalıştı. İnsanlar, borcum olsa bile af çıkar düşüncesine kapıldı. Bu düşünce, onların borç ve borç ödeme algısını da değiştirdi."
İLGİLİ YASA AHLAKİ DEĞERLERİ BOZDU
Vergisini düzenli ödeyen vatandaşların bile vergi ödemeyecek duruma geldiğini hatırlatan Sevgili, "Vergisini tam zamanında ödeyen vatandaş, küstürüldü. Ödemeyene imkânlar tanınırken; en büyük zararı dürüst vatandaşlar gördü" diye konuştu. Sevgili, "Güven kaybı yaşanıyor. İnsanların bir kısmı devlete ve adalete olan güvenini de kaybetti. Bizler için 2 önemli değer vardır. Bunlardan birincisi vergi; ikincisi ise imardır. Yürütülen yanlış politikaların halkı küstürdüğüne şahit oluyoruz. Değiştirilen kanunlar ile artık eve haciz için gidilmiyor. Zorunlu yaşam malzemelerinin haczedilmesinin önü kesildi. İnsanlarda ar vardı. Sarı taksi, önceden insanların evinin önünde durunca, borçlular kahrolurdu. Şimdi en küçük birşey bile insanların umruna gelmiyor. Mevcut ilgili yasa, ahlaki değerleri çok bozdu" açıklamalarında bulundu.
EMRE ÖZGÜL