Son günlerde amatör futbol liglerinin salgından dolayı başlayamaması kararı ile özellikle Bölgesel Amatör Lig’de futbol oynayan kardeşlerimizin tepkileri doğrultusunda; haklarına saygı duymakla beraber bu konuya geniş pencereden ve rakamlarla bakmak gerekiyor.
2018-2019 sezonunun, TFF Amatör Futbol Almanağı verilerine göre; Türkiye geneli toplam amatör kulüp sayısı: 5.419 ve bunun 151’i BAL takımı. Toplam oynanan amatör maç sayısı; yerel büyükler: 30.683, yerel altyapı gençler: 83.176 ve BAL: 1.926. Lisanslı amatör futbolcu sayısı da; 301.454 ve bunun 30 yaş üstü ise 19.126 yani % 6.4 olmakla birlikte BAL’da 25-35 yaş arası 15 futbolcu olduğunu varsayarsak bu sayı 2.265 ile toplam amatör futbolcu sayısının % 1’ine bile tekabül etmiyor.
Amatör kelimesinin anlamının bir işi zevk için yapılmasını da geçtim, özellikle Bölgesel Amatör Lig’de kulüpler ile futbolcular arasında arz-talep dengesine ve maddiyata dayanan arızalı bir sistemin olmasına rağmen bu ligimiz 10 yıldır amacına uygunluk noktasında başarılı bir şekilde devam ediyor.
Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kurulunun, amatör futbol liglerinin şuan için başlatmaması kararında; TFF Başkan Vekili ve Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Düşmez’in direk hedef tahtasına konulması gerçekleri görmemize engel değil. Yukarıda verdiğim rakamlarla yıllardır süregelen amatör liglerin, ülkemizin içinde bulunduğu pandemi sürecinde; keyfi yada sorumsuzca bir davranış sergilenerek bir kişinin tekelinde “oynatırım/oynatmam” deme lüksü olamaz. Sonuçta önceliğimiz insan sağlığı ve bu sorumluluk çerçevesinde görev yapan kurulların ve devlet yetkililerimizin çalışmaları ile amatör futbol sektöründe var olan sadece 300 bin sporcu ve (yönetici, antrenör, hakem, personel, görevliler ve taraftarlar) ile rakamların yüksekliğini; salgının risk boyutu ve salgınla mücadele de maddiyat ölçeğini çok iyi analiz etmemiz gerçeği ile kararların bu doğrultuda alınması gerekiyor.
Ayrıca; Bölgesel Amatör Lig önceliğinde konuya kulüplerimizin penceresinden baktığımızda, BAL’da mücadele eden kulüplerimizin çoğunluğu ilçe belediye ve resmi kurum takımlarından oluştuğunu görüyoruz. Bu bağlamda özellikle belediyelerimizin halkın sağlığını korumada ve salgınla mücadele hususunda önceliğinin şu aşamada futbol olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu doğrultuda; liglerin başlaması noktasında sağduyulu ve haklı sebeplerde dolayı çok istekli ve ısrarlı olmadıklarını anlayabiliriz.
Son olarak; ülkemizde 2010 yılında, profesyonel takımı olmayan şehirlerimize futbol heyecanını ve çoşkusunu yaşatma adına Spor Hizmetleri Genel Müdürümüz, Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Mehmet Baykan’ın öncülüğünde amatör futbolumuza kazandırılan ve vazgeçilmezimiz olan Bölgesel Amatör Lig’in amatör ve profesyonel futbolumuza katkıları ve faydası saymakla bitmez.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun aldığı bu karara ülkemizin geleceği gençliğimizi ve insanlarımızın sağlığını düşünerek desteklememiz gerçeği ile dünya da bu salgının en kısa zamanda kökü kazınarak bitmesi noktasında geçmişte yaşanan futbol heyecanı, taraftar çoşkusu ve rekabeti ile özlenen amatör futbolumuza bir an önce dönme dileğiyle sağlık günler dilerim.