Ülkeme ve İnsanına Harp Açıldı

Süleyman Küçük

Basın yayın organlarındaki haberlerde, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarım alanı toplamının 266.760.933 dekar, ipotekli tarım alanları toplamının ise, 42.360.880 dekar olduğunu açıklamış.

Bu açıklamada, tarım alanlarındaki parsel sayısının 37.876.407 adet, ipotekli parsel sayısının ise, 3.208.496 adet olduğu bildirilmiş.

Diğer taraftan tapusu üzerine ipotek konulan çiftçi sayısının 2.230.758 kişi, bankalar tarafından ipotek konulan çiftçi sayısının da, 1.626.289 kişi olduğuna aynı haberde yer verilmiştir.

Türkiye'de ipotekli olan tarım alanlarının büyüklüğü, İsviçre, Belçika ve Hollanda'nın topraklarından daha fazla olan bir miktara ulaşmış durumdadır.

Konya ili toplam 4,6 milyar metrekare, Şanlıurfa ili ise toplam 2,7 milyar metrekare ile ilk iki sırayı alarak başı çekiyor.

Ankara’da 1,6 milyar metrekare, Kayseri’de 1,6 milyar metrekare tarım alanı ipotekli durumda.

Bu tarım alanların geneli tahıl ekilen tarım alanları olarak bilinir.

Aydın’da 1,7 milyar metrekare, Manisa ilinde1,6 milyar metrekare, Eskişehir’de ise 1,2 milyar metre kare alana ipotek konulmuş durumda.

Ege Bölgesi kabul edilen bu alanlarda ise genelde pamuk, üzüm, zeytin, tütün ve sebze ekilir.

Şimdiki genç nesil pek farkında olmasa da bu durum, dedelerimizin ve babalarımızın kemiklerini sızlatan durum olarak kabul edilir Anadolu’da.

Yani kan dökerek can vererek alınan topraklarımız, bu günümüz ve geleceğimiz olan tarım arazileri, ipotekle bankaların veya bankaların icra yoluyla yaptırdıkları satışlarla yabancıların eline geçiyor.

Dahası Hükümet tarafından yapılan değişiklikle, Türkiye’deki bina satışlarında olduğu gibi tarım alanlarındaki mütekabiliyet şartı kaldırılmış ve 183 ülke vatandaşının karşılık şartı aranmaksızın, ülkemizden bina ve arazi satın almasının önü açılmıştır.

Bu karara göre yabancı uyruklu kişiler eskiden 2,5 hektar (25 dönüm) arazi alabilirken, 2012 yılında yapılan yeni düzenlemeyle alabilecekleri miktar 30 hektara (300 dönüm) çıkarılmış ve Bakanlar Kurulu gerekli görmesi halinde ise arazi satışının toplamının 60 hektara (600 dönüm) çıkartılmasına yetkili kılınmıştır.

Yukarıda bahsettiğimiz gibi genç nesiller çok farkında olmasalar da, ortanın üstünde veya yaşlı olarak kabul edilen pek çok insan, bu ülkede yıllardır hem ekonomik hem de askeri olarak korkunç planlar yapılıyor diye seslerini yükseltiyorlar.

Bu insanlar yabancı okullar ajan okullarıdır dedikleri için hep suçlandılar.

Çocuklarınıza sahip çıkın, yabancı okullara göndermeyin dedikleri için de, hep kötülendiler.

Milletin evlatları yabancı okullara gönderilmesin diye, insanların bir araya gelip okullar hatta üniversiteler açmalarına, hep şüpheyle bakıldı.

Dahası bu ülkenin gelişmesini, büyümesini ve ileri gitmesini istemiyorsunuz diye hakaretler bile edildi.

Tarım ve eğitim meselesinde olduğu gibi sağlık konusunda da yaşandı bu gariplikler.

Son yaşanan pandemi döneminde, boğazınıza ve burnunuza ne olduğu belli olmayan çubukları sokturmayın bağırmaları da, aynı şekilde karşılandı.

Medyada birkaç site hariç neredeyse hiç yer almayan, yer alanlarda da asla ayrıntıları verilmeyen “insan Genom Projesi” , Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı tarafından 2018 yılın da başlatıldı

Diğer ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de vakıflar ve üniversiteler eliyle uygulanmaya başlanan araştırma, yabancılarda Rockfeller ve Yale Üniversitesi ile Cardiff Üniversitesi, bizde ise Koç Üniversitesi, Suna ve inan Kıraç Vakfı, Bilkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Üniversitesi tarafından yürütülüyor.

81 ilde insanların üzerinde yapılan çalışmada, bu güne kadar 4 bin kişinin DNA’sının incelendiği ve10 milyon dolarlık bütçe kullanıldığı biliniyor.

Kısacası bu ülke bu güne kadar askeri olduğu gibi, tıbbi yönden çok büyük operasyonlara maruz kalmıştır.

FARKINDA MIYIZ?

Anadolu insanı garip bir toplum oldu.

Çok büyük bir sıkıntılar yaşamış ve hala da yaşıyor olmasına rağmen farkında bile değil.

İnsanlar aralarında kimlerin, damarlarında ise neyin dolaştığımı önemsemiyor.

İnsanlarımızın hem bedensel, hem de psikolojik olarak tepkileri ölçülüyor ve hamleler ona göre belirleniyor.

Maruz kaldığımız operasyonlarda bizimkiler dediklerimiz emperyalizmin eli ayağı olduğu gibi medyadakilerden siyasetçilere, üniversitedekilerden dergâhlardakine varıncaya kadar herkes, bu ülkeye ve insanımıza yapılan operasyonların bir parçası olmuştur.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.