Ressam (!) Menekşe Samancı, CHP’li Tepebaşı Belediyesi’nin galerisinde açtığı sergide, Kars’taki “insanlık Anıtı” heykelinin yıkılmasını protesto etmek amacıyla, camiyi “ucubeye” benzeterek, tesettürlü bir kadının ağzını ise kadın iç çamaşırıyla kapatarak cami ve tesettürü aşağılamıştır. Tepkiler üzerine kendini şöyle savunmuştur: Söz konusu resimde caminin ucube yapılmadığını, bir ilan yeri olan mahyadan ucube kelimesi ile ucube olan heykellerin ilan edildiğini kaydeden Samancı, “Bu resmi ucubeye benzetenler asıl ucubedir. Bu çalışma dini, sanatı, iktidarı ve politikayı kendi çıkarlarına alet eden zihniyete bir eleştiridir. Burada cami formunun kullanılması din istismarına vurgu yapılmak amacıyla seçilmiştir.” (1)
Ajanslar bu haberi verdiğinde aklıma Romanos Diogenes’in Sultan Alparslan'a hitaben söylediği şiir ile Alparslan’ın da buna cevaben verdiği şiir geldi. Romanos Diogenes, Sultan Alparslan'a hitaben şöyle der:
"Yaktırayım Kur'an-ı, yıktırayım Kâbe’yi şark'a gelen görmesin, minareli kubbeyi"
Alparslan da cevaben şöyle der:
"Minareler süngü, kubbeler miğfer camiler kışlamız, mü'minler asker bu ilahi ordu, dinimi bekler, allahu ekber, allahu ekber!"
CHP’li Tepebaşı Belediyesi Başkanı’nın kendi imzasıyla davetiye göndermesi ve serginin açılışını yapmasına rağmen tepkiler üzerine resimleri görmediğini söylemesi, “Resim gerçekten korkunç bir resim. O resmi yapanı da kınıyorum” şeklinde kendini savunması, suçta ortak olmasını ortadan kaldırmaz. Bu ne demek, serginin kapsamından haberdar olmadan müsaade etmek, kendi imzasıyla davetiye göndermek? Adama sormazlar mı sen nasıl başkansın, içeriğini bilmeden bir sergiye nasıl müsaade edersin, nasıl imzanla davetiye gönderirsin, sen mektep medrese görmedin mi? Başkan seçim arifesinde olduğumuz için böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldığını ilkokul çocuğu bile anlar. Bu sebepten dolayı söz konusu ressam ile birlikte yargılanması gerekir. Bunun sanatla, fikir özgürlüğüyle yakından ve uzaktan bir ilgisi yoktur. Buna küfrünü izhar etmek ve kinini kusmak, derler
Şu anda dünyada İslamî manada bir otorite olmadığı için bunların yargılanması şimdilik mümkün değildir, İslam dini sahipsiz olmadığı için bu otorite pek yakında oluşacağına yürekten inanıyorum. O zaman bunlar yargılanacak ve hak ettikleri ceza verilecektir; gelecek pek yakındır.
Kars’taki “insanlık Anıtı” heykelinin sanatla yakından ve uzaktan bir ilgisi yoktur, Sayın Başbakan’ın dediği bir gerçekten bir “ucube”dir. Buna misilleme olarak Yaratıcı’nın evini bir “ucube”ye benzetmek, Allah’ın bir emri olan tesettüre hakaret etmek, (4) insanlıktan nasibi olmayan Romanos Diogenes’in zihniyetinin ta kendisidir.
Bu zihniyeti uyarsan da uyarmasan da birdir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Şüphesiz inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar.(2)
“Allah onların kalplerini kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır ve büyük azap onlaradır.” (3)
Alparslan’ın dediği gibi;
Bu ilahi ordu, dinimi bekler, allahu ekber, allahu ekber!"
Dolayısıyla Müslümanlar, dinleri için, medeniyetleri için sanatları için bunların yüceltilmesi için Romanos Diogenes’in zihniyetini etkisiz hale getirmek için vardırlar. Bunun için yaşarlar, iktidara bunun için gelirler ve politikalarını yürütürler. Bunları kendi çıkarlarına alet eden zihniyetin, dini istismar edenlerin Romanos Diogenes’in zihniyeti ile münafıkların olduğunu, söz konusu ressam (!) çok iyi bilmektedir; kurnazlığından böyle konuşmaktadır.
Kaynaklar
1- Haberbit.Com 08. Mayıs 2011
2- Bakara:6
3- Bakara:7
4- Nur:30, 31; Ahzap,59
Ajanslar bu haberi verdiğinde aklıma Romanos Diogenes’in Sultan Alparslan'a hitaben söylediği şiir ile Alparslan’ın da buna cevaben verdiği şiir geldi. Romanos Diogenes, Sultan Alparslan'a hitaben şöyle der:
"Yaktırayım Kur'an-ı, yıktırayım Kâbe’yi şark'a gelen görmesin, minareli kubbeyi"
Alparslan da cevaben şöyle der:
"Minareler süngü, kubbeler miğfer camiler kışlamız, mü'minler asker bu ilahi ordu, dinimi bekler, allahu ekber, allahu ekber!"
CHP’li Tepebaşı Belediyesi Başkanı’nın kendi imzasıyla davetiye göndermesi ve serginin açılışını yapmasına rağmen tepkiler üzerine resimleri görmediğini söylemesi, “Resim gerçekten korkunç bir resim. O resmi yapanı da kınıyorum” şeklinde kendini savunması, suçta ortak olmasını ortadan kaldırmaz. Bu ne demek, serginin kapsamından haberdar olmadan müsaade etmek, kendi imzasıyla davetiye göndermek? Adama sormazlar mı sen nasıl başkansın, içeriğini bilmeden bir sergiye nasıl müsaade edersin, nasıl imzanla davetiye gönderirsin, sen mektep medrese görmedin mi? Başkan seçim arifesinde olduğumuz için böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldığını ilkokul çocuğu bile anlar. Bu sebepten dolayı söz konusu ressam ile birlikte yargılanması gerekir. Bunun sanatla, fikir özgürlüğüyle yakından ve uzaktan bir ilgisi yoktur. Buna küfrünü izhar etmek ve kinini kusmak, derler
Şu anda dünyada İslamî manada bir otorite olmadığı için bunların yargılanması şimdilik mümkün değildir, İslam dini sahipsiz olmadığı için bu otorite pek yakında oluşacağına yürekten inanıyorum. O zaman bunlar yargılanacak ve hak ettikleri ceza verilecektir; gelecek pek yakındır.
Kars’taki “insanlık Anıtı” heykelinin sanatla yakından ve uzaktan bir ilgisi yoktur, Sayın Başbakan’ın dediği bir gerçekten bir “ucube”dir. Buna misilleme olarak Yaratıcı’nın evini bir “ucube”ye benzetmek, Allah’ın bir emri olan tesettüre hakaret etmek, (4) insanlıktan nasibi olmayan Romanos Diogenes’in zihniyetinin ta kendisidir.
Bu zihniyeti uyarsan da uyarmasan da birdir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Şüphesiz inkâr edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için fark etmez; inanmazlar.(2)
“Allah onların kalplerini kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır ve büyük azap onlaradır.” (3)
Alparslan’ın dediği gibi;
Bu ilahi ordu, dinimi bekler, allahu ekber, allahu ekber!"
Dolayısıyla Müslümanlar, dinleri için, medeniyetleri için sanatları için bunların yüceltilmesi için Romanos Diogenes’in zihniyetini etkisiz hale getirmek için vardırlar. Bunun için yaşarlar, iktidara bunun için gelirler ve politikalarını yürütürler. Bunları kendi çıkarlarına alet eden zihniyetin, dini istismar edenlerin Romanos Diogenes’in zihniyeti ile münafıkların olduğunu, söz konusu ressam (!) çok iyi bilmektedir; kurnazlığından böyle konuşmaktadır.
Kaynaklar
1- Haberbit.Com 08. Mayıs 2011
2- Bakara:6
3- Bakara:7
4- Nur:30, 31; Ahzap,59