Eğitimci hakkını alamıyorsa ne verebilir çocuklarımıza? Elbette öğretmenlerimizin sorunlarını konuşacağız. Hep unutuluyor, bazen ‘’ne iş yapıyorlar ki?’’ diye sorgulayanlarla bile karşılaşıyoruz ancak… Öğretmenlerimizin sorunları ne yazık ki ciddi boyutlara ulaştı. Kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlikler ile ihtiyaç karşılanmaya çalışıyor. Kadrolu öğretmenleri hepimiz biliyoruz. Maaş, ders ücreti, nöbet ücreti vs. Yeterli mi değil mi tartışılır belki, Sözleşmeli öğretmenler için de kadroya geçmeden önce belki bir kalfalık dönemi denilecek süreç gözü ile bakılabilir. Bizim konumuz ücretli öğretmenlik. İki yönlü incelenmesi ve üzerinde durulması gereken bir konu. Kim bu ücretli öğretmenler? Üniversitelerin 4 yıllık bölümlerinden mezun olmuş ve milli eğitime başvuruda bulunarak, maaş almadan sadece ders ücreti alarak ingilizce, matematik gibi derslere giren öğretmenler. Aylık gelirleri asgari ücreti bile bulmadığı gibi, okulların kapalı olduğu dönemlerde herhangi bir gelir elde edemiyorlar. Yıllar önce söz verilmiş, 5 yılı dolduranlara kadro verilecek diye ama hala ses soluk yok. Bir an evvel çözüme kavuşması gerekiyor. Bir çıraklık dönemi gibi algılanıyor ise kadroları verilmeli. Çıraklıkta bu, kafalıkta bu, ustalıkta bu diyorsak kadro vaatleri ile oyalamamak, bu insanların hayalleri ile umutları ile oynamamak gerekiyor. Gelelim ikinci bakış açısına. Atama bekleyen binlerce öğretmen adayı var. Bu insanlar artık pes etmiş ya da etme noktasına gelmişler. Atama bekleyenler yetmez gibi, eğitim fakülteleri sürekli yeni mezunlar vermeye devam ediyor. Nereye kadar? Ücretli öğretmenlik dediğimiz, kadrolar yetersiz diye uygulanan bir sistem ise atama bekleyen binlerce mezun öğretmen adayı neden atanmıyor? Bu insanların alacağı maaşların mı hesabı yapılıyor? Eğitimden kısılarak gelecek hazırlanmaz. Nasıl ki polisler, memurlar, imamlar kadrolarına kavuşup maaşlarını alıyor ise öğretmenlerde aynı şekilde çalışabilmesi gerekiyor. Pandemi sürecinde uzaktan eğitim verilirken, derslere öğrenci gelmez ise ders ücreti alamaz denildi öğretmenlere.Camiye cemaat gelmediğinde imamın maaşını kesmiyorsanız, derse öğrenci gelmediğinde öğretmenin ders ücretini kesemezsiniz. Zaten maaş almıyor ücretli öğretmenler. Geçim kaynakları ders ücreti. Trafik sorunsuz ilerliyor ise trafik polisinin maaşını ödemem denildiğini düşünsenize bir. Trafikte yaşanacak kaosu hayal dahi edemiyorum. Kısa sürede çözüme kavuşmasını temenni ediyor ve satırlarıma Hz. Ali’nin ‘’ Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum.’’ sözleri ile son veriyorum. Saygılarımla.