Mustafa Reşit Akçay'ın sahaya sürdüğü 11'in anlattığı tek şey vardı, o da Malatya'da kazanmaktı...
Eze, Milosoviç ve Fofana'nın birlikte görev alması ve Musa Araz'ın da bu halkaya eklenmesi, daha haraketli bir ofans hattı anlamına geldi...
Çünkü, aynı ofans gücünü ve aynı 11'i Guimaraes maçında denemiş ve kazanmıştı...
Dolayısıyla da Malatya'da da kazanan takıma dokunmadı Hoca...
Bence de doğru olanı yaptı...
Geçen hafta Ankara'dan 4 gollü bir galibiyetle dönen ve ligin yenisi olmasına rağmen aldığı başarılı sonuçlarla bu ligde var olduğunu hissettiren bir rakibe karşı, böyle cüretkar bir kadro ile sahaya çıkarak niyetini ortaya koydu Mustafa Reşit Akçay Hoca...
xxx
Lig'de Akhisar, Avrupa'da da Guimaraes galibiyetlerinden sonra, Malatyaspor karşısına kendinden daha bir emin olarak çıkan Atiker Konyaspor, Eze'nin 21'deki ekstra golüyle de skor avantajını cebine koydu...
Bu golle oyunu tutan taraf da Atiker Konyaspor oldu...
Ligin yenisi Malatyaspor karşısında, sadece skor olarak değil, psikolojik üstünlük ile boy gösteren yeşil-beyazlılar, kenarları da iyi kullanarak, rakip karşısında tehdit oluşturan bir performans sergilediler...
Zaman zaman 1-0'ı tutma telaşı, daha kontrollü bir oyuna yönlendirdi temsilcimizi...
Özellikle de 21'de yediği golü çıkarmanın telaşı ile kırmızı görmüş boğa gibi saldıran Malatyaspor'un serseri akınlarına rağmen, ilk 45'da soyunma odasına önde girdi Atiker Konyaspor'lu oyuncular...
Yeşil beyazlı temsilcimiz, bu yarıda ne yapması gerektiğini bilerek, oyunu da rolantiye alarak, Malatya'dan boş dönmeyeceğinin müjdesini de verdi...
İkinci yarıda da sürdürdü bu oyun anlayışını yeşil-beyazlılar...
Sanıldığı kadar kolay geçmeyecek ikinci bir 45'e de yüksek bir moral motivasyon ile başladı temsilcimiz...
Zorluk ve sertlik derecesi yüksek bir maçta hem skoru korumak, dahası artırmak, hem de maçı 11 oyuncu ile tamamlamak ve beklentilere cevap verebilmek kolay değildi...
İkinci yarıda bu beklentilere cevap vermeyi bildi Atiker Konyaspor, ortaya koyduğu mücadele ile...
Bana göre müthiş eforlu bir oyun ile alan bırakmadılar herşeyden önce...
Ekstra ataklarla da hataya zorladılar Malatyalı oyuncuları...
Kusursuz değillerdi...
Kusursuz olmadıkları için de, 70'de bomboş bıraktıkları Aytaç'ın golüne mani olamadılar...
Sonuç olarak eksiklerini mazerete çevirme kolaycılığına kaçmadan, kendilerinden emin ve ileriye dönük güvenli bir oyun ortaya koydular...
Beni mutlu eden başka bir konu ise takım olma gayretleri...
Saha içi dayanışmanın başarıda nasıl bir rol üstlendiğini de bu vesileyle görmüş olduk...
Yorgunluk emaralerine rağmen, sahada istediğini yapan Atiker Konyaspor'du...
Bu süreçte takımın direnç noktası, maçın başından itibaren Jonsson ve Mehdi'ydi...
Tabi ki Ali Turan ve kaleci Serkan'ı da unutmamak lazım...
1-1'den sonra da tüm delik ve gedikleri kapatırken, Atiker Konyaspor'un Malatya'dan boş dönmemesinin mimarları olarak, bir adım öne çıkan oyuncular oldular...
xxx
Atiker Konyaspor, ideal kadrosunu bulmuşa benziyor...
Bu takımın üzerinde daha fazla oynamamak lazım...
Ali Çamdalı'nın geri dönmesi de bu takımın üstüne koyacaktır...
En azından Jonsson ve Mehdi'nin bir muadili olarak, tribünlere oynamayan Ali Çamdalı'nın Atiker Konyaspor'da iş yapacağını düşünüyorum...
Dediğim gibi, sadece futbol düşünen Ali Çamdalı gibi bir oyuncuya kimsenin itirazı olmaz...
Kısa kesiyorum...
Atiker Konyaspor, 7 gün içerisinde 7'den 77'ye herkesi sevindirdi...
Darısı ilerleyen haftalara.