Üç ayların manevi ikliminde

Bayram Miroğlu

 

Allah"ım! Recep ve Şâban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, IV, 189)

Üç ayların mübarek iklimindeyiz artık. 25 Şubat Salı günü Recep Ayının ilk günü, yani üç ayların başlangıcı, 27 Şubat Perşembe günü yani Recep Ayının ilk Cuma gecesi ise Kendisine rağbet edilen ve arzulanan Regaib Kandili…

Şu bir gerçektir ki bazı zaman dilimleri diğer zaman dilimlerine göre daha farklı kılınmıştır. Ve bu zaman dilimleri ise diğer zamanlara göre daha bereketli olduğu Ayet-i Kerimelerde ve Hadisi Şeriflerde zikredilmiştir. Örneğin Kadir Gecesinin Bin aydan daha hayırlı olduğu ayeti kerime ile sabittir. Nasıl ki Cuma gecesinin diğer günlerden, nasıl ki Ramazan ayının diğer aylardan daha değerli ve kıymetli ise üç ayların yani Recep, Şaban ve Ramazan aylarının ise manevi bereketi diğer aylara nazaran daha kıymetli olduğu çok açıktır.

Bu günler, bu geceler ve aylar bize her daim kendimize gelmemize ve silkelenip üzerimizdeki gaflet uykusundan arınıp gerçek manasıyla Rabbine tam yönelmiş bir kul olmanın kapılarını aralamamıza vesile olması için çok güzel bir fırsattır.

Şu bir gerçektir ki insan olarak hepimizin hataları, eksiklikleri ve günahları olması fıtraten ve yaratılışımıza göre doğaldır. Bu da dünyanın bir sınav mekânı olmasından kaynaklanmaktadır. Ama asıl önemli olan ise yaptığımız hatanın ve günahın farkında olup “Tevbe-i nasûh” ile yani bir daha o günaha dönmemek üzere yapılan tövbe ile istiğfar edip, bu dünyadaki yaratılış amacımızın sadece Rabbe kul olmak olduğunun, Zâriyat Suresi 56.Ayeti Kerimesinde de çok açık bir şekilde ifade edildiği gibi “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” gerçeğinin farkında olmaktır.

Özellikle bu günlerde dilimizden Peygamber Efendimiz (as)’in bize öğrettiği “Allah’ım! Recep ve Şâban aylarını hakkımızda mübarek eyle, bizi Ramazan ayına ulaştır.” Duasını sürekli zikredelim. Ve bu iki ayın sonunda Ayların sultanı olan ve kendisinde bin aydan daha hayırlı bir geceyi barındıran Kadir Gecesinin bulunduğu Kur’an Ayına, başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu ise cehennemden azat olunan Ramazan ayına hazırlayalım.

Evet, bu günler hepimiz adına güzel bir fırsattır. Dünyanın bize hoş gösterilen şatafatından, zamanımızın birçoğunu heba ettiğimiz boş uğraş ve eğlencelerden kendimizi arındırıp ebedi yurdumuz olacak ve Mü’min Suresi 39.Ayette açık bir şekilde ifade edilen “Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı ancak (geçici) bir yararlanmadır. Ahiret ise ebedî olarak kalınacak yerdir.” Şuuruna bürünmüş olalım.

Üç ayların feyzi, bereketi hepimizin üzerinde olması temenni ve niyazıyla;

Selam, dua ve muhabbetlerimi sunuyorum.