Başlığa bakınca herhalde şaşırmış ve “Üç aylarla seçimin ne alakası var?” demişsinizdir.
Siz haklı gibi olsanız da ben de bu başlığı atarken pek haksız sayılmam.
Zira bazı Müslümanların üç aylara, kandillere bakışı ile, bazı partilerin seçime bakışı arasında bayağı bayağı bir benzerlik var. Nasıl mı? Bakın söylüyorum.
Malum, bugün Miladi takvimden Nisan’ın 20’sindeyiz ve aynı gün İslami takvimden de 1 Receb, Yani üç ayların ilk gününe girmiş bulunuyoruz.
20 Nisan aynı zamanda Peygamber Efendimizin de Miladi takvime göre doğum günü. Allah bize O’nun şeriati ve sünneti üzere yaşamayı ve şefaatine nail olmayı nasib etsin.
Günümüz Müslümanlarında şöyle bir hastalık var: Bir yıl boyu İslamın semtine uğramaz, ibadetle, oruçla, namazla barışık değildir. Ama Bayram, Kandil, Ramazan geldi mi, İslam aklına gelir. Günübirlik veya bir gecelik ibadetlerle paçayı kurtaracağını zanneder.
Piyasada da üç aylarla ilgili, kandillerle ilgili pek çok rivayetler, fotokopiler, tavsiyeler dolaşır. “Falan gün falan sayıda şu şu işleri yaparsan, şöyle olur” şeklinde kısa yoldan köşe döndürücü müjdelerle dolu ilanları görmüşsünüzdür.
Çoğunun sıhhat derecesi tartışmalı bu tavsiyelerden önce müslümanın yapması gereken bellidir.
İslam 1 günlük, 1 gecelik, Cumalık, Ramazanlık, Üç aylık… bir din değildir. Ömür boyu, senenin 4 mevsimi, 12 ay, gece gündüz ve 7/24 yaşanması gereken bir hayat dinidir.
Bir Müslüman ömür boyu farzlara, vaciplere, sünnetlere, helal ve haramlara dikkat ederek yaşar, böyle gün ve gecelerde de yapabilirse biraz daha fazla itina gösterirse Allah fazlu kereminden, nihayetsiz ihsan ve ikramından ona dilediği kadar verir.
Şimdi gelelim seçim işine:
Siyasi partiler eğer iktidarda ise; 4-5 sene boyunca icraatları, kararları, uygulamaları ile milletin gönlüne taht kurdu ise zaten kurdu. Ama hiç bir iş beceremeyip milleti canından bezdirdiyse işi bitiktir.
Muhalefette olan bir parti de; 4-5 sene boyunca milletin avukatı olarak bu işin hakkını verdiyse karşılığını görür. Ama ”Ben zaten muhalefetim, ne yapabilirim ki” diye aciz bir görüntü çizdiyse onun da işi bitiktir.
Bir dönem boyu değil de, sadece seçim dönemi 3-5 haftalık çok süper şaşaalı kampanya ve çalışmalarla bir parti bir yere varamaz.
Zaten anketler de söylüyor. Seçim dönemi yapılan her tür propaganda oturmuş oyları yüzde 3-5 civarında ancak etkiliyor.
İşte aklı başında bir Müslüman İslamı her ay, her zaman, her gün yaşamalıdır. Onun için doğum günü, yılbaşı, cenaze, tabii afetler, trafik kazaları… gibi olaylar nefsini muhasebe etmek ve kendine çeki düzen vermek için birer vesiledir. Bunun gibi üç aylar, kandiller de İslam’ı zaten yaşayan Müslümanlar için ibadet ve taata daha fazla sarılıp itina göstermek için bir fırsat ve bahane olarak görülmelidir.
Siyasi partilerin zaten her zaman çalışıp seçim dönemi de yeni hedef ve projeler koyması gerektiği gibi Müslüman da yıl boyu zaten İslamı yaşamalı, belki bu gün ve geceleri de daha köklü tevbe ve taatlar için bir dönüm noktası olarak değerlendirmelidir.
Sabun köpüğü ya da saman alevi gibi ibadet olmaz. Bugün dünyayı teşrif eden Peygamberimiz (SAV) “Amellerin en hayırlısı az da olsa devamlı olanıdır” buyurmuştur.
3 ayda Müslüman, diğer 9 ayda ne olacağız?
Ramazan’da Müslüman, Bayramda başka bir şey mi olacağız?
Cuma Müslüman, Cumartesi-Pazar başka bir dinden mi olacağız?
Allah bizi her gün, her ay, her nefes, her an Müslüman olan kullarından eylesin.