Türkmen’in çilesi!

Suriye’deki Türkmenlere baskı ve zulüm her geçen gün artıyor.Bir yanda Esed güçleri diğer yanda IŞİD militanları Türkmenleri katlediyor

Suriye’deki Türkmenlere baskı ve zulüm her geçen gün artıyor.Bir yanda Esed güçleri diğer yanda IŞİD militanları Türkmenleri katlediyor. Konya’ya sığınan Halepli Kelkender ailesi Türkmenlerin büyük zulümler yaşadığını söyledi

 

Suriye’de yaşanan dram bitmek bilmiyor.Binlerce yıldır bir arada yaşayan halk, Baas rejiminin çıkarları yüzünden, birbirlerinin kanını döküyor.Suriye’deki iç savaş 3 yılı geride bıraktı. Bu süreçte binlerce insan hayatını kaybederken, iki ateş arasında kalan 100 binlerce Suriyeli de ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Suriye de yaşanan olaylara birebir şahitlik eden Suriye'deki Türkmen ailelerinden biri olan Kelkender ailesi de, topraklarını bırakıp 2 hafta önce Konya'ya geldi. Onları, 2 yıl önce Türkiye'ye çalışmak için gelen Kelkender Ailesi'nin ortanca oğlu Orhan Kelkender karşıladı.Kelkender Ailesi'nin dertleri, burada da son bulmadı. Evlerinde ne çamaşır makinesi, ne de buzdolabı var. Mobilya adına da hiçbir şey yok. Günde tek öğün yemek yiyorlar.Hatta bazen ekmek yemeden günü bitiriyorlar.Evin erkekleri, sadece para kazanıp evlerinin geçimini sağlamak istiyor. Bir evde 9 kişi yaşayan Kelkender Ailesi'nin en küçük oğlu Eymen ise, 5  gün önce bir ustanın yanında sayacılık yapmaya başladı. Eymen 10 yaşında olmasına rağmen okula gitmiyor ve eve ekmek götürebilmek için çalışıyor.İmkanlarının iyi olması halinde okula gitmek istediğini dile getiren Eymen, kağıtlara harf ve rakam yazarak kendini teselli ediyor.

ELEKTRİK VEREREK İŞKENCE YAPTILAR

4 ay boyunca yer altı hapishanesinde Beşar Esad'ın adamları tarafından işkenceye mağruz kaldığını dile getiren Zekeriya, “Bana her gün işkence yaptılar.Bayılmayacağım şekilde elektrik şoku verdiler ve birleştirilmiş elektirik kablolarıyla vücudumun değişik yerlerine vurdular.Bütün bu yaşadığımız sıkıntılardan sonra Suriye'de daha fazla kalamayacğımızı düşündük. 2 hafta önce de Konya'ya geldik. Türkiye'den Allah razı olsun, kötü günümüzde bize kapılarını açtı.Suriye'de kunduracılık yapıyordum.İç savaştan sonra neredeyse hiç kimse çalışamaz oldu.Konya'ya geldiğimiz günden beri de hiç çalışmadım. Tahsilim yok ama, ne iş olsa yaparım. Günün belirli saatlerinde dışarı çıkıp iş arıyorum. Ama kimse iş vermiyor. Devlet tarafından verilecek parayı almam da doğru olmaz.Çok şükür elim ayağım tutuyor.Ben, çalışıp eve ekmek getirmek istiyorum.Türkiye'yede de develete yük olmak istemeyiz.Bundan dolayı, kendi ayaklarımızın üzerinde durmak istiyoruz. Bunun için de çalışmam gerekiyor” dedi.

KONYALILAR BİZİMLE İLGİLENİYOR

Suriyedeki Türkmen ailelerinden olduklarını söyleyen Orhan, babasının Suriye'de iken kaybolduğunu belirterek, şunları kaydetti: “Babamız kayboldu. Yaklaşık 2,5 yıl önce, babam çalışmak için sabah dışarı çıkmıştı. Ve o günden sonra babamızı bir daha görmedik.Esad'ın askerleri, abim gibi babamı da kaçırmış olabilir. 2,5 yıldır tek bir haber bile alamadık babamdan. Ben iki yıldır Türkiye'deyim bir şekilde çevre edindim ve 6 aydır Konya'da sayacılık yapıyorum.Konya'nın insanları gerçekten çok yardımsever. Bizlere ellerinden geldiğince yardım ediyorlar.Kelderde ailesi olarak, Suriye'ye Osmanlı döneminde gitmişiz.Artık oralı olduk.Suriye'de topraklarımız, evimiz ve işimiz vardı.Ama şimdi, hiçbir şeyimiz kalmadı.Ben çalışıyorum fakat benim aldığım parayla 9 kişilik bir aile biraz zor geçinir.”

KALSAK DERT GİTSEK DERT

Kelkender Ailesi'nin annesi Saliha Kelkender ise, “Baas Ordusu her zaman, şehri havadan bomabalıyor.Gene bir gün, halep bombardıman yağmuruna tutuldu. O gün Eymen'i okula göndermedim. İyiki de göndermedim.Çünkü o gün 50'ye yakın çocuk öldü.Eğer ben Eymen'in okula gitmesine müsaade etseydim, Eymen de o ölen çocukların arasında olabilirdi.Bütün bu olanlara daha fazla katlanamadık.En sonunda 2 yıldır Türkiye'de olan oğlumuz Orhan'ın yanına geldik.Suriye de kalsak ayrı dert Konya'ya geldik ayrı bir dert.Ama çok şükür, Konya'da güvenliğimiz çok iyi.Konya insanı bizi dışlamıyor. Konya'ya daha önceki yıllarda gelmiş olan akrabalarımız da var. Onlar da bize yol göstermeye çalışıyorlar” dedi. Anne Kelkender, oğlu Eymen'in okula gitmesini  çok istediğini de  sözlerine ekledi.

ADEM DEMİREL

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri