"Türkiye'nin Orta Doğu'daki etkinliği memnuniyet verici"

Türkiye'nin Orta Doğu'daki etkinliğinin memnuniyet verici olduğunu ifade ederek, "Hiç olmadığı kadar zor bir dönemden geçen bölgede istikrarı sağlayacak ve yaşanan sıkıntılardan halkları kurtaracak dengeli güçlere ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

-Ürdün'deki Suriyeli sığınmacılar-

Nasur, ekonomik bir krizden geçen ülkesinin Suriye krizinden etkilendiğini belirterek, "Ülke, her geçen gün artan sığınmacı sayısıyla korkunç bir durumu, kelimenin tam anlamıyla bir felaketi yaşıyor. Ancak mevcut ekonomik buhrana rağmen Suriyeli kardeşlerimize kapımızı kapatmadık" diye konuştu.

BM Güvenlik Konseyi'nin de bu çerçevede kapısını çaldıklarını ancak bir sonuca varamadıklarını dile getiren Nasur,  "Sayıları 540 bini bulan Suriyeli kardeşlerimizin yiyecek, konut, ilaç gibi bir çok ihtiyacı var. Uluslararası kuruluşlar sembolik yardımlar dışında bir şey yapmıyor. İnsanlık krizi ile karşı karşıyayız. Meseleye siyasi olarak değil insani olarak yaklaşıyoruz" ifadelerini kullandı.

-"Ürdün'deki Suriyeli sığınmacılar için vaat edilen yardımlar sözde kaldı"-

 Suriye'deki olaylardan en çok etkilenen ülkelerden Ürdün'e akın akın sığınmacıların geldiğini vurgulayan Nasur, "Vaat edilen yardımlar sözde kaldı" diyerek, şunları söyledi:

"Dünya çapında tanınmış yüzler geliyor, bir sürü sözler veriyor. Ancak sonunda her hangi bir somut icraat göremiyoruz. Binlerce Suriyeliye kapısını açan Ürdün'e destek amaçlı uluslararası örgüt ve yardım kuruluşları işbirliği içine girmiyor. Özellikle belirtmeliyim ki Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Suriye meselesinde sınıfta kaldı. Üyeleri arasındaki bölünme nedeniyle görevinde başarısız oldu. Rusya ve Çin, uluslararası bir heyetin sığınmacıların durumunu yerinde incelemesine dahi engel oluyor."

-"Mısır, Tunus ve Libya ile ilişkilerimiz eskisine nazaran çok daha iyi"-

Ülkesinin Arap Baharı'nın yaşandığı Mısır, Tunus ve Libya'daki yeni yönetimlerle ilişkisine dair ise Nasur, "Eskisine nazaran çok daha iyi" yorumunda bulundu.

Nasur, "baharın yaşandığı ya da yaşanmadığı ülke" şeklindeki nitelemelere karşı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Gerilimin tırmandığı bölgede Ürdün, Arap Baharı sürecinden şiddetten uzak, hükümet ve muhalefetin üzerinde mutabakata vardığı, halk nezdinde kabul gören güçlü anayasal reformlarla geçti."