Türkiye’de ‘mal Varlığına Karşı İşlenen’ Suçlar Birinci Sırada

Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, kentte kontrolsüz göç, çarpık kentleşme, işsizlik gibi etmenlerin sosyal hayatı önemli ölçüde etkilediğini, bunun sonucu olarak başta hırsızlık olmak üzere mal varlığına karşı işlenen suçlardaki...

Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, kentte kontrolsüz göç, çarpık kentleşme, işsizlik gibi etmenlerin sosyal hayatı önemli ölçüde etkilediğini, bunun sonucu olarak başta hırsızlık olmak üzere mal varlığına karşı işlenen suçlardaki artışın dikkat çektiğini söyledi.

Türkiye Adalet Akademisi, ceza mahkemesi hâkimleri ve cumhuriyet savcılarına yönelik Hilton Oteli’nde düzenlenen 'Malvarlığına Karşı Suçlar' konulu seminerin açılışında konuşan Ali Yeldan, önemli değerlendirmelerde bulundu.

Cumhuriyet Başsavcılıklarınca Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında sonuçlandırılan soruşturmalarda yüzde 27,1 ile mal varlığına karşı işlenen suçların birinci sırada yer aldığı belirten Yeldan, malvarlığına karşı işlenen suçların yüzde 39,5'i hırsızlık, yüzde 19,8'i dolandırıcılık, yüzde 17,9'u mala zarar verme, yüzde 3,9'u yağma ve yüzde 18,9'u bu gruptaki diğer suçlara ait olduğunu kaydetti.

Adana'da ise Cumhuriyet Başsavcılığına geçen yıl gelen 80 bin 435 dosyadan 24 bin 295'i, 2014 yılında ise 12 Kasım tarihi itibarıyla 70 bin 500 dosyadan 21 bin 140'ı malvarlığına karşı işlenen suçlardan oluştuğunu ifade eden Yeldan, “Son iki yıl da (Adana’da) Türkiye ortalamasının üzerinde seyretmiştir. Bu suçlar arasında da, en çok nitelikli hırsızlık gerçekleşirken, sırasıyla mala zarar verme, dolandırıcılık ve yağma suçları takip etmiştir. Bunlara bağlı olarak, Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda da, 2013 yılında hırsızlık suçundan 581, yağma suçundan ise 171 olmak üzere toplam 752 kişi, 2014 yılı 11 Kasım tarihi itibariyle ise, 476 kişi hırsızlık, 129 kişi ise yağma suçundan olmak üzere toplam 605 kişi tutuklanmıştır.” dedi.

‘GELİN VE DAMADIN EN MUTLU GÜNÜNÜ ZEHİR EDEN HIRSIZLAR 5 YIL CEZA’

Değişikliğin ardından Adana Asliye Ceza Mahkemesi’nin düğün günü fotoğraf çektirmek için gelin arabasından inen gelin ve damadın tüm takılarını çalan ve en mutlu günlerini zehir eden hırsızlar hakkında örnek bir karar vererek 5 yıl hapse mahkûm ettirdiğine dikkat çeken Yeldan, “Bununla birlikte 5 ay içinde Adana’da 7 gelin arabasından altınlar ve çantalar çalınmış. Bazılarının faili yakalanmış, bazılarının failleri ise henüz yakalanamamıştır. Mağduriyetin en uç noktasını yaşayan, en mutlu günlerini hırsızlık şoku altında geçiren gelin ve damadın düştüğü durum hepinizin malumudur.” diye konuştu.

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Konuşmasında çözüm önerilerini sıralayan Yeldan, polis merkezlerinin fiziki ve teknik imkanları itibariyle profesyonelleşen hırsızlık çetelerine karşı yetersiz kaldığından eksik soruşturma yapıldığına işaret etti. Soruşturmaların mahkeme ve savcılık aşamasındaki süreçlerini uzattığına değinen Yeldan, “Hırsızlık suçlarının soruşturmasında görülen çok başlılık giderilmeli. Olay yeri inceleme, kriminal laboratuvar ve soruşturma ile önleme ekipleri, müşterek soruşturma birimleri yerine, toplam suç sayısının dörtte birini aşan bu soruşturmaları eğitimli özel ekipler tarafından yapılması sağlanmalıdır. Adli kolluk birimleri ile adli merciler arasındaki UYAP entegrasyonu ivedi şekilde sağlanmalıdır.” şeklinde konuştu.

'HAKLIYA HAKKI VERİLMELİ, HAKSIZA DA HADDİNİ BİLDİRMELİYİZ'

Hakimliği dönemine 13 yaşında ‘hırsızlıkla’ tanışan çocuğun 10 yılda benzeri suçları işleye işleye ‘gasp’ yapacak duruma geldiğini anlatan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Üyesi Turgay Ateş, şöyle devam etti: “Her seferinde her türlü indirimi uygulayarak çocuğun cezasını erteliyorduk. Suç işlemeye devam ede ede yaşı büyüdü. Bir gün ‘nitelikli yağmadan’ ciddi bir ceza aldı. Çocuk kararı dinledikten sonra, ‘bu cezada senin de mesuliyetin var.’ dedi. ‘Niye beraber mi bu suçu işledik ?’ karşılığını verdiğimi de çocuk, ‘Yıllardır mahkemenizde yargılanıyorum. Hep basit cezalar verdiniz veya ertelediniz. Hırsızlıkla suça başladım; baktım ki bir şey çıkmıyor, sonra yağma suçunu işledim. Şimdi ‘yamadan’ ağır bir ceza aldım, cezaevine gireceğim. Baştan işlediğim suçlardan ceza alsaydım, belki de bu suçu işlemezdim. Gerçekten çocuğun dediği doğruydu. Yaptığı eylemin karşılığı olduğunu göstermeliydik. Tabi çok ağır hükümler verin, demiyoruz; ama eylemin karşılığı olmalı. Haklıya hakkı verilmeli, haksıza da haddini bildirmeliyiz. Bu olursa toplumda adalet ve huzur tesis edilir.”

Türkiye Adalet Akademisi Başkan Yardımcısı Mustafa Artuç, Türkiye’de işlenen suçların yüzde 30’nun mal varlığına karşı işlendiğinin üzerinde durdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Beytorun, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Adli Yargı ve Adalet Komisyonu Başkanı Mehmet Kaya, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Ünsal Bulut, il ve ilçelerden yaklaşık 100 hakim ve savcının katıldığı seminer 3 gün sürecek.

CİHAN

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri