Türkiye yasa boğuldu

Ankara'nın göbeğinde gerçekleşen cumhuriyet tarihinin en büyük terör saldırısı ülkeyi yasa boğdu. Patlamanın bir provakasyon olduğunu belirten Doğan Kaplan, olayda bir güvenlik zafiyetinin bulunduğunu söyledi. Erdoğan Duransoy da sağduyu çağrısı yaptı

Önceki gün Ankara'daki tren garı önünde, 'Barış Mitinği' öncesi meydana gelen hain terör saldırısında 95 kişi hayatını kaybederken, 246 kişi de yaralandı. Çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından organize edilen "Emek, Barış, Demokrasi Mitingi"ne katılmak üzere başkente gelenlerin toplanma yeri olan gar önünde meydana gelen patlama ülkeyi üzüntüye boğdu. DİSK (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu), KESK (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu), Türk Tabipleri Birliği, TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) gibi sendika ve meslek örgütleri tarafından organize edilen ve çok sayıda STK'nın destek verdiği miting öncesinde 2 patlama meydana geldi. Patlamada aralarında 2 Konyalı öğretmenin de bulunduğu 95 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi de yaralandı. Saldırının ardından patlamayla ilgili kapsamlı bir inceleme başlatıldı. 3 günlük yas ilan edildi. Öte yandan Haziran ayının başından itibaren artan terör saldırıları can almaya devam ediyor. 7 Haziran'dan bugüne kadar 145'i şehit olmak üzere 353 vatandaş hayatını kaybetti. Akedemisyenler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ise birlik mesajı verdi, sağduyu çağrısında bulundu.

HERKES BİRLİK OLMALI

Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Doğan Kaplan, patlamayla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Saldırıyı kınayan Kaplan, "Öncelikle milletimizin başı sağ olsun. Amasız, fakatsız ve lakinsiz herkes birlik olmalı. Türkiye, bir bütün olarak bu olayı lanetlemeli. Bütüncül yaklaşmazsak zarar görürüz. 'Solcular' diye tanımlayıp, olayı lanetlememezlik yapmamak gerekiyor. Bomba, seçime yönelik bir provakasyon. Seçim öncesi ülkeyi karıştırmak istiyorlar. Bütün siyasi partilerin, siyasilerin ne diyeceği çok önemliydi. Ancak birlik mesajı çıkmadı. Hükümeti suçlayanlar var. Hükümetin bundan bir kazancı yok. Patlama, IŞİD'in eylemlerine benziyor. IŞİD şu ana kadar saldırıyı üstlenmedi. Ama IŞİD, Ankara'da yapılan kanlı saldırıyla ilgili tebrik mesajı yayınlayarak,  'Allah'ım ölülerin sayısını artır' dedi. Bir olmamız gerekiyor" dedi. Başkentin göbeğinde yapılan bombalı saldırıdan siyasilerin ders çıkarması gerektiğine dikkat çeken Kaplan, "Suriye ve Irak gibi mi oluyoruz şeklinde sorular soruluyor. Bir insanın ölümü büyük bir infiale neden olabilir. Biz böyle bir ülke değiliz. Cumhurbaşkanı, Japonya'daki işadamlarını yatırıma davet ederken, 'Bazı bölgelerde çatışmalar var' dedi. Ama başkentin göbeğinde de patlama oldu. En büyük dersi siyasiler çıkarmalı. Kutuplaştırıcı söylemlerden kaçmak gerekiyor. Yumuşak bir dili önemsiyorum. Ortak bir basın açıklaması yapılsa çok iyi olur. İdeolojik yaklaşmamak gerekiyor. Ülke sıkıntılı günlerden geçiyor. Gerilim ve öfke eksik olmuyor" açıklamasında bulundu. 

GÜVENLİK ZAFİYETİ VAR

Olayda güvenlik zafiyetinin olduğunu belirten Kaplan, "Bakanlar güvenlik zafiyeti yok diyor. Ama bir zafiyet olduğu açık. Bayan olduğu tahmin edilen canlı bombanın garın tuvaletini kullandığı ortaya çıktı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)'i bir kesim çok eleştiriyor, bir kesim de efsaneleştiriyor.

Bu patlama çok boyutlu. Suriye politikamızla da bağlantılı olabilir. Sınır kapılarını açtık, kimin girdiği belli değil. Şimdi Rusya'da bölgede devreye girdi. Suriye politikasında bir değişiklik yapılmalı. Türkiye'nin Suriyelileştirilmesinden bahsediliyor. Böyle olursa halimiz duman olur. Dış politikada U dönüşlerini bütün ürkeler yapıyor. Biz de yapabiliriz. İstihbaratın işi de kolay değil" diye konuştu. Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamının yaşandığını belirten Kaplan, şunları söyledi: "Kötü günlerden geçiyoruz. Patlamalar ve çatışma ortamı ülke imajını zedeliyor. Hükümet büyük bir yara aldı. Bu bir mesaj da olabilir. Devlete 'bak Ankara'da, başkentte de eylem yapabiliyorum' mesajı verilmiş olabilir. Siyasiler çok güçlü bir teröre lanet mesajı vermeli. PKK da ateşkes ilan etti. Kendini temize çıkarmak da istiyor olabilir. Dolayısıyla patlamayı tüm boyutlarıyla ele almak lazım."

MİLLET OLARAK YASTAYIZ

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)'a bağlı Konya Makine Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Duransoy da mitinge gidenler arasında bulunuyordu. Yaşananları gazetemize anlatan Duransoy, sağduyu çağrısı yaptı. 100'e yakın vatandaşın hayatını kaybettiği saldırıyı lanetleyen Duransoy, "Milleti yasa boğan kanlı bir terör saldırısı gerçekleşti. Türkiye'nin birliğini, bütünlüğünü bozmaya yönelik atılmış bir adım. Terör 95 can aldı. Bu rakam artabilir. Hep sıkıntıdayız. Barış mitingi için binlerce kişi Ankara'da buluştu. Ancak miting öncesi kanlı bir eylem oldu. Sağduyulu olmak lazım. Terör saldırılarına mahal vermemiz gerekiyor. Uyanmak lazım. Neyin ne için yapıldığını görmemiz lazım. Terörün arkasında kimin olduğu, neden olduğu belli. Yastayız. Ölen insanların tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı. Mitinge ülkenin bütün kesimlerinden, şehirlerinden katılım oldu. Buradan siyasi bir rant çıkarmanın kimseye faydası olmaz. Herkesin başı sağolsun. Terörü bir kez daha lanetliyoruz. Türkiye'ye zarar veriyor. Dışarıya karşı her zaman birlik olmayız. Ranta fırsat vermemek gerekiyor" diye konuştu. 

KERİM ATICI

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Türkiye Haberleri