Tüm okuyuculara saygılar, hürmetler. Ticari uğraşlar ve nihayetinde harman sezonunda olmamızdan dolayı yazılara uzun bir süre dönemedik. Piyasalarda gördüğüm ve kırsalda yaşanan durumlardan bahsetmek üzere bu yazıyı kaleme alıyorum.
***
Malum artık gelen zamları konuşmak veya basılan paranın karşılığında hizmet ve mal bulmakta zorlandığımızı yazmak istemiyorum. Konya esnaflarında söylenen bir söz var, bu dönemde “kamyonla para geliyor, kamyonla para gidiyor.”
***
Enflasyon neticesinde devam eden piyasa hareketliliği, para yerine mal taşıma sevdası, kış aylarında fiyatlarda yükselişin kesin olacağı düşüncesi ileride karşımıza resesyon olarak çıkacaktır.
***
Normal bir vatandaşın dahi bankadan kredi çekerek aldığı telefonları stoklayarak para kazandığı bir piyasada işler hiç iyiye doğru gitmiyor demektir.
***
Yaz aylarında nispeten büyümek ekonomiler açısından daha kolay. Aktif inşaat sektörü, gıda sektörü gibi faktörler ülkelerde hareketliliğe ve yeni pazarların bulunmasına sebep oluyor. Nitekim ülkemiz için zora girildiğinde başvurulan Arap dostlar yine sahnede yerini almaya başladı.
***
Pekala resesyon tehlikesi ve olağan tablosu nasıl şekillenecek?
Bundan bahsederken şöyle bir tasvirde bulunmak istiyorum. Ortalama bindiği aracı ve birikimi 1 milyon lirayı bulan esnaf, alıp sattığı üründen almak üzere üreticiye gittiği zaman görüyor ki yaptığı kardan fazla zam gelmiş.
***
Bu durumda ticaretine devam edebilmek için cebinden para koyarak sermayeyi arttırmak veya birikimlerinden bozdurarak yine dükkanına harcamak zorunda kalacaktır, kalıyor.
***
Birikminin erimesiyle karşı karşıya kalan tüccar elinde hali hazırla bulunan 1 milyon lirasını Kur Korumalı Mevduat veya vadeli hesaplar marifetiyle aylık 20 bin lira üzerinde garanti para elde edecek şekilde değerlendirerek ticari hayatına son veriyor. Bu sayede hem piyasada risk altında bulunmaktan kurtuluyor, hem nispeten önünü görecek şekilde rutin bir hayata dönüyor.
***
Ticari hayattan çekilen Ahmet, Mehmet, Ali gibi esnaflarımız ekonomide resesyona ve memleketin bankalardan geçinen kitleleri haline geliyor. Bu 1 milyona aylık 20 bin makasının kapanmaması halinde karşımıza gelecek durgunluk hali kışın nasıl bir sonuç doğuracak göreceğiz.
***
Kur koruyoruz memleketi koruyoruz gibi zırva reklamların TV’lerde devam etmesi daha çok resesyon tasviri yazdırır. Bankalarda başlangıçta kredileri kapatarak piyasaya para basılmasını önlemek istemişti ancak tutmadı. Bence bu gemiyi tutacak daha çok Mehmet gelir. Ne demişler, alavere dalavere Kürt Mehmet (Şimşek) nöbete.