‘türkiye Serbest Ticaret Anlaşmalarından Zarar Görüyor’

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk, İzmir'in mevcut ihracatının ivme kazandığını ancak önünde birtakım tehditler olduğunu belirterek, serbest ticaret anlaşmalarından Türkiye'nin zarar gördüğünü söyledi. Ünlütürk, "Uluslararası oyuncu olmayı istiyorsanız, katma değerli ürünler üretmeniz gerekiyor. Ne yazık ki henüz istenildiği kadar katma değerli ürünler üretemiyoruz. Yeteri kadar global markamız yok ve ar-ge'de istediğimiz kadar gelişemedik. Uluslararası oyuncu olmak istiyorsak, bunlara ağırlık vermemiz gerekiyor." dedi.

Profesyonel hizmetler alanında 27. yılını dolduran Deloitte Türkiye, hizmet verdiği endüstrilerdeki tecrübesini aktarmak üzere başladığı Deloitte Sohbetleri’ni ülke geneline yaymaya devam ediyor. Belirli aralıklarla ve farklı konularla şehir şehir iş dünyasının karşısına çıkan Deloitte’un bu seferki konusu dış ticarette yaşanan gelişmeler, vergi gümrük mevzuatına etkileri ve yönetim destek hizmetleri oldu. Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) işbirliğiyle düzenlenen sohbet toplantısının ilk paneli, "Dış Ticarette Yaşanan Gelişmeler ve Vergi-Gümrük Mevzuatına Etkileri" başlığını taşıdı. Açılış konuşmasını yapan Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri ortağı Serdar Aksoy, Türkiye’nin son yıllarda dış ticaret başlığında önemli değişimler yaşadığını ancak bunun yetersiz olduğunu söyledi. “İthalat-ihracat makasının kapanması için enerji ithalatının azaltılmasının yanısıra işgücü verimliliğinin arttırılması gerekiyor.” diyen Aksoy, şöyle devam etti: “Bunun için de yapısal dönüşümler, teknolojik katkısı yüksek ihracat mallarının üretiminin arttırılması, ihracat pazarımızın yüksek katma değerli mallar için de çeşitlendirilmesi ve ticaret ortaklarımızın dahil olacağı serbest ticaret anlaşmalarından zarar görmemizi engelleyecek adımların atılması gerekiyor.”

‘BÖLGE GÜMRÜK MÜDÜRLERİ ARTIK YEREL RİSK ANALİZİ YAPIYOR’

EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Ateş İlyas Demirkalkan ise Türkiye'nin 200'e yakın ülkeyle ithalat ve ihracat bağlantısı olduğuna dikkat çekti. Demirkalkan, bu toplantı sayesinde dış ticarette yaşanan süreçleri, en güncel haliyle problemleri ve mevzuattaki değişimleri konunun uzmanları tarafından dinleme fırsatı bulduklarını ifade etti.

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Ege Gümrük ve Ticaret Bölge Müdür Yardımcısı Mustafa Yunar da gümrüklerin değişim içinde olduğunu,e bunun da net bir biçimde görüldüğünü söyledi. Yunar, yeni mevzuatla beraber bölge gümrük müdürlerinin artık yerel risk analizleri yaptığını ifade etti. Yetkilendirilmiş yükümlülük uygulamasına da değinen Yunar, İzmir'de bulunan şirketlerin geçiş için acele etmediğini ancak önümüzdeki yıldan itibaren hareketlenme beklediklerini dile getirdi.

Özersoy Şirketler Grubu Dış Ticaret Müdürü Saylı Gündem, tarım sektöründeki ihracatın son iki yılda yüzde 75'ini kaybettiğini ancak devlet destekleriyle bir toparlanma yaşandığını belirtti. Tarım sektörünün büyümesi için iş kültürünün değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Gündem, devlet destekleriyle işlemlerin hızlandığını ve mali desteklerde çeşitliliğin arttığını söyledi. Deloitte Türkiye Vergi Hizmetleri Müdürü Cahit Gökçelik ise, “Gümrük ve dış ticarette yaşanan yeni gelişmeler, şirketlere sunduğu fırsatların yanısıra riskleri de beraberinde getiriyor. Deloitte Türkiye olarak bu süreçte şirketlerin fırsatları değerlendirmesi için yardımcı olmanın yanında yaşanacak riskleri de gözönünde bulundurarak onlara bir yol haritası çiziyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘ŞİRKETLER ANA FAALİYET ALANINA ODAKLANMALI’

“Yönetim Destek Hizmetleri” başlığı altındaki ikinci panelde ise şirketlerin muhasebe, vergi, finans veya insan kaynakları bölümlerinin uzman dış kaynaklarca yönetilmesinin sağladığı doğrudan katma değer ve dolaylı faydalar değerlendirildi. Panele katılan Marks&Spencer Finansal İşler Müdürü Ünsal Erdoğan, yönetim destek hizmetleri kapsamında işi bilene bırakarak şirket üzerindeki risk yükünün azaltıldığını kaydetti. Commerx Mühendislik ortağı Selçuk Özer de şirketlerin, daha ufak çaptaki mali müşavirlik şirketlerinden hizmet aldığını ancak bu şekilde alınan hizmetin, büyüme vizyonu olan bir şirkete zarar verebileceğini söyledi. Bu sebeple konusunda yetkinliği kanıtlanmış, uluslararası tecrübesi olan ve yerel mevzuata hakim uzmanları bünyesinde barındıran profesyonel hizmet şirketleriyle çalışılmasının avantaj sağladığını belirtti. Deloitte Türkiye Yönetim Destek Hizmetleri Lideri Erdal Dinçtürk ise şunları söyledi: “Şirketler, işlerinde daha mükemmele ulaşmak için ana faaliyet alanlarına odaklanmak zorunda. Bu amaçla kendileri için çok önemli olan fakat ana faaliyet alanı dışındaki konuları, uzman kurumlara yönlendiriyorlar. Böylece kaliteyi arttırıp maliyeti düşürüyorlar. Günümüzde bütün sektörün ve hemen hemen her büyüklükteki şirket yönetiminin destek hizmeti kullanımına yöneldiğini görüyoruz.”
CİHAN