Bu yıl 4.sü düzenlenen Türkiye-Güney Kore Demokratikleşme Çalıştayı’nda, basın özgürlüğü ve hukukun üstünlüğüne vurgu yapıldı.
Güney Kore’de uzun yıllardır faaliyet gösteren İstanbul Kültür Merkezi’nin her sene düzenlediği "Türkiye-Güney Kore Demokratikleşme Çalıştayı'na ilgi büyük oldu. Seul Üniversitesi, Yeungnam Üniversitesi, DYSBP’li Milletvekili Choi Jae-cheon’nun birlikteliğiyle çalıştay kapsamında gerçekleştirilen programlara,Türkiye’den Bağımsız Milletvekili Hasan Hami Yıldırım ve Zaman Gazetesi Dış Haberler Editörü Mustafa Edib Yılmaz da katıldı.
Bir yıl Türkiye’de, bir yıl Güney Kore’de gerçekleştirilen çalıştayın bu yılki ayağı, Seul Üniversitesi’nin Asya Araştırmalar Enstitüsü’nde gerçekleşti. "Türkiye ve Kore’de Kuvvetler Ayrılığı ve Hukukun Üstünlüğü" adlı ilk seminerde konuşan bağımsız milletvekili Yıldırım, özellikle Gezi olayları ve 17 Aralık yolsuzluk soruşturması sonrası yaşananları değerlendirdi. Yıldırım, ülkenin yargının yürütmenin güdümüne girdiğinden yakındı. Türkiye’de son zamanlarda paralel iddiaları ile bir düşman oluşturulduğunu aktaran Yıldırım, yürütmenin bu iddianın arkasına saklanarak kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden uzaklaştığını ifade etti.
"GÜNEY KORE’DEKİ REFORMLAR; YASAMA, YÜRÜTME VE YARGININ BİRBİRİNE BASKI YAPMASINI AZALTTI"
Güney Kore’deki Demokrasi için Yeni Siyaset Birliği Partisi (DYSBP) Milletvekili Boo Jwa-hyun konuşmasında, ülkede kuvvetler ayrılığı ilkesinin darbelerle sık sık kesintiye uğradığını söyledi. Milletvekili Boo, yapılan refomlar ile yasama, yürütme ve yargının artık birbirine baskı yapamaz hale geldiğini aktardı. Son zamanlarda hukukun üstünlüğü konusunda, hala açıkların olduğunu belirten Boo, yasama olarak bu alanda gayret ettiklerini belirtti.
Çalıştayın ikinci programı Daegu'daki Yeungnam Üniversitesi'nde düzenlendi. "Türkiye ve Kore’de Demokratikleşme ve Medya" adlı seminerde, Zaman Gazetesi Dış Haberler Editörü Mustafa Edip Yılmaz, AK Parti öncesi ve sonrası basın özgürlüğünde yaşananlara değindi. Yılmaz, Türkiye'de eskiden basın özgürlüğünün çok kötü durumda olduğunu, 2002 yılında AKP'nin iktidara gelmesi ile bu konuda büyük gelişmelerin yaşandığını aktardı. Son yıllarda ise hükümetin havuz ve değnek ile basını tek tip hale getirmeye çalıştığını kaydetti. Sadece 2014 yılında, 900'den fazla gazetecinin işten çıkarıldığını söyleyen Yılmaz, Türkiye'deki basın özgürlüğünde büyük bir gerileme olduğuna dikkat çekti.
"SİYASİLERLE İLİŞKİLER YÜZÜNDEN, GAZETELER İŞLETME HALİNE GELDİ"
Daegu Üniversitesi Basın Yayın Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Kim Sung-ae, son zamanlarda, sermaye sahipleri ile siyasiler arasındaki sıkı ilişkinin basın özgürlüğüne zarar vermesinden yakındı. Gazetelerin artık birer işletme haline geldiğini söyleyen Yu, bu şekilde basın organlarında kendiliğinden bir oto sansür uygulandığını ifade etti. Kim, gelişen internet ile ortaya çıkan alternatif basın organlarının bu sistemi delmeye başladığını kaydetti.
Çalıştay sonunda Cihan Haber Ajansı'na konuşan İstanbul Kültür Merkezi Müdürü Hüseyin Yiğit, programları değerlendirdi. Kültürel ve akademik alanda iki ülke arasında köprü vazifesi görmeye çalıştıklarını ifade eden Yiğit şöyle konuştu: "Kardeş iki ülkenin yakın tarihine baktığımızda çok benzerlikler görüyoruz. İki ülkenin kültürel ve akademik alanda paylaşabileceği tecrübeleri vardır. Biz de buradaki program ortaklarımız ile bu tür alış verişlere ortam sağlamaya çalışıyoruz." CİHAN