Konya'da düzenlenen Uluslararası Vuslat Sempozyumu'na katılan soydaş ülkelerden gelen öğrenciler Türkiye'de yaşanan son gelişmelerle ilgili duygu ve düşüncelerini gazetemize anlattı. Makedonya’dan 2015 yılında Türkiye’ye gelen İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesin Yüksek Lisans Öğrencisi Mümin Aliov, kendisinin de Osmanlı Türk'ü olduğunu dile getirdi. Türkiye ve Makedonya arasında tarihe dayanan ilişkilerin olduğuna dikkat çeken Aliov, özellikle bu sebepten dolayı Türkiye'de öğrenim hayatına devam etmeyi tercih ettiğini söyledi. Aliov, eğitimini en iyi şekilde tamamlayıp Türkiye’de kalmak istediğini ve mesleğini burada yapmaktan gurur duyacağını dile getirdi. Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunda da düşüncelerini aktaran Aliov, “Tarafsızlık yoktur, herkesin bir tarafı vardır bu desteklenebilir ve ya desteklenemez. Medya özgürlük düşüncesi medya gruplarında farklılık gösterebilir” dedi.
DARBE YANLISI YAYIN YAPTILAR
Uluslararası Vuslat Sempozyumu sayesinde birçok iletişimci ile tanıştıklarını belirten Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü öğrencisi Kosovalı Ensar İsmail, bu sempozyumlar Türki cumhuriyetler ve Balkan ülkelerinden gelip Türkiye’de eğitim gören gazeteci adaylarının birlik olması ve birbirlerini tanımanın ilerisi için önemli olacağını belirtti. Sempozyum sayesinde Konya tarihi hakkında da detaylı bilgilere sahip olduklarını söyleyen İsmail, Kosova’da eğitimini Türkçe olarak aldığını ve Türkiye’de eğitim görmenin hep hayali olduğunu söyledi. İsmail, Kosova’nın yeni kurulmasında dolayı üniversite eğitiminin yeterli olmadığını, daha iyi bir eğitim almak için sivil toplum kuruluşları sayesinde burslu olarak Türkiye’ye geldiğini söyledi.
GAZETECİLİK BABA MESLEĞİ
Gazeteciliğin babasının mesleğini olduğunu, babasından kalan mirasın mesleği olduğunu belirten İsmail, Kosova’daki medya hakkında da yeni bir devlet olduğu için medyanın hala batılı devletlerin elinde olduğunu belirtti. İsmail, Kosova'da 15 Temmuz darbe sürecinde bazı medya organlarının darbe yanlısı yayınlar yaptığını söyledi ve şöyle devam etti: “Yurt dışından bazı medya kuruluşlarını finanse ediliyor ve yönlendiriliyor, bunlar da Türkiye karşıtı yayınlar yapılabiliyor. Türkiye’de ki sosyal medya kısıtlanmasını da haklı buluyorum çünkü internette dolaşan haberlerin birçoğu yalan haber oluyor ve halk yanlış bilgilendiriliyor. Artık internet ortamında gazetecilik etiği kalmadı artık herkes istediği haberi çok rahat bir şekilde değiştirip yayınlayabiliyor, yanlış algı yaratabiliyor.”
TÜRKİYE'DE GAZETECİLİK YAPMAK İSTİYORUZ
Kosova’dan 5 yıl önce Türkiye’ye gelen Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü son sınıf öğrencisi Onur Canhası da, Türkiye kelimesinin Balkanlar'da yaşayan Müslüman halklar için çok farklı anlam ifade ettiğini belirtti. Balkanlar'daki Müslüman halkların Türkiye’nin sevincine ve acısına ortak olduğunu dile getiren Canhası, “Osmanlı’nın Balkanlar'dan çekilmesinden sonra orada kalan Türk nüfusu var ve bunların çoğunun anadoluyla bir bağlantısı yok ama o zamandan bu yana onlar oradan Türkçe’ye ve Türk bayrağına sahip çıkıyor” dedi. Canhası, Türkiye’de öğrenci olmanın Türkiye gündemini yakından takip etmeye olanak sağladığını belirtti. Canhası, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye bizim için öğrencilik olmasa bile meslek hayatımızı geçirmek istediğimiz yer, ana vatanımız ve burada uzak akrabalarımız var, tabi ki yaşadığımız yer ama biz Kosova gündeminden çok Türkiye’de olup biteni takip etmek istiyoruz. Türkiye’ye gelirken yapılan anlaşmalar gereği eğitim hayatımız bittikten sonra ülkemize geri dönmemiz gerekiyor, burada bir basın kurumunda işe başlayıp meslek hayatımda da Türkiye’de yaşamayı düşünüyorum düşünüyorum.”
ALİ İBİLEME/İBRAHİM BÜYÜKEKEN merhabahaber.com